Milel ve Nihal Ne Demek, Türü, Özellikleri, Hakkında Bilgi
Milel ve Nihal. İslâmî literatürde dinler ve mezhepler tarihiyle ilgili eserlerin ortak adı.
Milel kelimesi Arapça’da millet (din ve şeriat), nihai de nihlenin [din, dinî zümre, mezhep] çoğuludur.[Lisânü.’l-Arab, “mil” ve”nhl” md.leri] Millet kelimesi Kur’ân-i Kerîm’de on beş yerde geçmekte ve sadece tebliğ eden peygambere nisbetle “din” anlamında kullanılmaktadır. Bu kullanımların üçünde putperest dinleri [A’râf 7/88, 89; İbrâhîm 14/13; Kehf 18/ 20] birinde yahudilerin ve hıristiyanların dini [Bakara 2/120] ikisinde önceki peygamberlerin dini [Yûsuf 12/38; Sâd 38/7] sekizinde Hz. İbrahim’in dini konu edilmekte, onun tebliğ ettiği dinini tek gerçek tevhid dini (Hanîflik) ve Allah’a teslimiyet olduğu belirtilmektedir.[ Bakara 2/130, 135; Ai-İ İmrân 3/95; en-Nisâ4/125; el-En’ârp 6/161; Yûsuf 12/38; en-Nahl 16/ 123; el-Hac 22/78]
Arapça’da millet “din” anlamında olmasına ve onun yerine kullanılmasına rağmen her iki kelime arasında fark olduğu belirtilmektedir. Din şahsî itaat ve inançtan doğmaktadır, dolayısıyla her ferdin kendi dinî davranışıdır. Millet ise elinin toplumsal ve kurumsal boyutudur. Şahsî itaat ve inançların şeklîleşmesı ve gelişmesi millet kavramını oluşturmaktadır. Millet, dinî bir toplum birliği meydana getiren ve o toplumdaki sosyal hayatın temelini teşkil eden inançlar ve törenler sistemidir. Şehristânî de millet kelimesinin toplumsal yönüne vurgu yaparak onu “belirli kurallara tâbi sosyal birlik, bir dine mensup olanlar topluluğu” olarak açıklamaktadır. Kur’an’da Hz. İbrahim’in “iyilik örneği ve önderi” anlamında bir ümmet olduğu belirtildiğinden [Nahl 16/120] onun dininden de millet diye bahsedilmekte, ancak klasik dönemde bu kelimeye daha çok “din ve şeriat” mânası verilmektedir. Nitekim Mes’ûdî bunu “eş-şerâi’ ve’l-milel, el-mezâhib ve’l-milel, el-ârâ’ ve’l-milel” şeklinde kullanmaktadır. Kelime “el-mille” veya “ehlü’l-mille” olarak kullanıldığında ise Hz. Mu-hammed’in tebliğ ettiği din ve müslümanlar kastedilmektedir.
Kur’an’da bir yerde geçen ve “evlenilecek kadınlara mehirlerinin zorluk çıkarılmadan verilmesi” anlamı taşıyan nihle kelimesi “din, diyanet, şeriat; dava, iddia; bahşetme, verme” gibi mânalara gelmektedir. Nihal kelimesi de “din” anlamında olmakla beraber milel ile nihai arasındaki fark, nihai teriminin milletten daha az kapsamlı olması ve aynı milletin (din) içindeki inanca yönelik çeşitli akımları belirtmesidir. Dolayısıyla nihai, zamanla muayyen bir dinin bünyesinde ortaya çıkan doktrinle ilgili temayülleri ve gruplaşmaları ifade etmeye başlamış ve “zümre, mezhep” mânasını kazanmıştır. Nitekim Câhiz nihleyi “fırka” anlamında kullanmış Mu’tezilî Nâşî el-Ekber fırkalarla ilgili eserine Kitâbü Uşûli’n-nihal adını vermiştir. İbn Hazm da nihle ve nihali “fırka” mânasında kullanarak eserinin çeşitli yerlerinde İslâm fırkalarına “nihalü’l-müslimîn” demiştir.