Edebiyat Sözlüğü

Mersiye Nedir, Özellikleri, -Musikide- Hakkında Bilgi

Hz. Hüseyin ve diğer Ehl-i beyt mensuplarının 10 Muharrem 61 [10 Ekim 680] tarihinde Emevîler tarafından şehid edilmesinin yıl dönümlerinde dü­zenlenen matem törenlerinde bu olaydan duyulan üzüntüyü dile getiren, sorumlu­larına lanetler yağdıran Arapça, Farsça ve Türkçe manzumelerin “mersiyehan” ve “nevhahan” denilen sanatkârlar tarafın­dan besteli veya irticâlî olarak okunması, dinî Türk mûsikisinde mersiye adı verilen bir icra tarzının doğmasına sebep ol­muştur.

İlk defa İrak Büveyhî Hükümdarı Muizzüddevle’nin 10 Muharrem 345’te [8 Şu­bat 963] Bağdat’ta başlattığı matem tö­renleri, daha sonra İran bölgesi başta ol­mak üzere Şiî çevrelerinde ve silsileleri Hz. Ali’ye ulaşan Sünnî tasavvuf ve tarikat çevrelerinde yaygınlık kazanmıştır. İslâm dünyasının çeşitli bölgelerinde matem, taziye, şebîh (şebeh) gibi adlarla anılan bu törenler muharrem ayının ilk on günün­de, özellikle onuncu gün ve gecesinde yo­ğunlaşmış ve muharrem giderek bütü­nüyle bir matem ayına dönüşmüş, bazan törenlerin süresi safer ayının ilk on günü­nü de içine alacak şekilde genişletilerek kırk güne kadar çıkarılmıştır. Ehl-i beyt muhabbeti bütün müslümanları birleştiren ortak duygu olduğu için muharrem törenleri birçok müslüman devlet ve top­luluğun resmî veya hususi merasimleri arasında yerini almıştır. Bu törenlerin Os­manlı Devleti’nin geniş hâkimiyet bölgele­rinde farklı din. mezhep ve tasavvuf te­lakkilerine göre çeşitli uygulamaları or­taya çıkmıştır.

Türk edebiyatında bilinen en eski Kerbelâ mersiyeleri Âşık Yûnus ve Yazıcıoğlu Mehmed tarafından kaleme alınmış ve besteli olarak yüzyıllardan beri okuna-gelmiştir. Bundan hareketle Osmanlı sa­hasında mersiye okuma geleneğinin XV. yüzyılda başladığı söylenebilir. Ancak Os-manlılar’dan önce Anadolu’da varlıkları bilinen gayri Sünnî derviş zümrelerinin muharrem törenlerinden uzak durmaları mümkün olmadığından bu gelenek Ana­dolu’da XIII. yüzyıllara kadar geri götürü-lebilir. Nitekim Mevlânâ Celâleddîn-i Rû­mî de bir Kerbelâ mersiyesi yazmış ve Meşnevî’sinde muharrem törenlerini tasvir ederek bu törenlerde taşkınlıklar­dan sakınılmasını tavsiye etmiştir.

İlgili Makaleler