Mere Hüseyin Paşa Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi
Mere Hüseyin Paşa (ö. 1033/1624) Osmanlı veziriazamı.
Arnavut asıllıdır. Bazı eserlerde Merre imlâsıyla yazılan lakabının, cezalandırılmasını istediği kimseler için yakın adamlarına. Arnavutça “alın götürün” anlamındaki bu kelimeyle seslenme âdeti dolayısıyla verildiği belirtilir.
Muhtemelen Enderun’da yetiştikten sonra çavuş olarak 1597 Haziranının ilk günlerinde Macar seferi serdarlığına getirilen Satıra Mehmed Paşa’nın hizmetine girdi ve onun aşçıbaşılan arasında yer aldı. Ardından Enderun’da aşçı olduğuna dair bilgi gibi sipahiliğe geçtikten sonra sokak silâhdarı olduğu yolundaki ifadeler de ihtiyatla karşılanmalıdır. Satırcı Mehmed Paşa’nın azledilip 6 Temmuz 1599’da öldürülmesine kadar onun maiyetinde bulundu. Daha sonra Defterdar Ekmekçizâde Ahmed Paşa ve Dârüssaâde ağalarına intisap etti. Malkoç Ali Paşa’nın 16 Ekim 1603’te vezîriâzamlığa ve Macar seferi serdarlığına tayininde koyun emini, Kara (öküz) Mehmed Paşa’nın aynı makama gelişinden (17 Ekim 1614) hemen sonra çavuşbaşı, Kayserili Halil Paşa’nın vezîrâzam oluşu sırasında (17 Kasım 1616) kapıcıbaşı olmuştu. Ardından kapıcılar kethüdâhğına, mîrâhûr-ı sânîliğe ve Kara Mehmed Paşa’nın 18 Ocak 1619’daki ikinci vezîriâzam-lığında mîrâhûr-ı evvelliğe getirildi. Bu son vazifede iken Başdefterdar Bekir Paşa’nın teftişinde bulundu. Nisan 1620’ye kadar bu görevde kaldığı anlaşılmaktadır.
II. Osman’ın dikkatini çekerek Şaban 1029’da (Temmuz 1620) Mısır beylerbeyiligine tayin edilen Hüseyin Paşa 23 Ağustos’da Kahire’ye vardı. Burada yiyecek maddeleri darlığı, fiyatlarının kontrolü ve uzun süren veba salgınıyla meşgul oldu. Ancak aşırı harcamalar sebebiyle tenkide uğradı. Beylerbeyilik gelirlerini alıkoyduğuna ve diğer bazı suistimallerine dair şikâyetlerin İstanbul’a ulaşması üzerine azledildi. Halefi Mustafa Paşa’nın buraya 7 Ocak 1622’de tayin edilmesi bu tarihten bir süre önce görevden alındığını gösterir.
Hüseyin Paşa İstanbul’a geldiğinde kendisini II. Osman’ın saltanatına karşı meydana gelen olayların içinde buldu. I. Mustafa’nın 19 Mayıs 1622’de ikinci defa cülusu. Veziriazam Kara Dâvud Paşa’nın isyancılarla olan bağı karışıklıkları sona erdiremedi. Bu sırada gizlice Şeyhülislâm Zekeriyyâzâde Yahya Efendi’nin konağına giderek askerlerin kontrolünün temini vb. taahhütlerde bulunan Hüseyin Paşa sadârete talip oldu. Şeyhülislâmın valide sultana yazdığı ve devrinde de garip karşılanan bu tezkirenin ardından 3 Şaban 1031’de (13 Haziran 1622) vezîriâzamlığa getirildi. Vezîriâzamlığa tayininde Mısır’da iken elde ettiği paraların rolü olduğu belirtilir.