Melihi Şair, Divan Şairi, Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi
Melîhî. Fâtih Sultan Mchmed devri divan şairi.
Hemen bütün kaynaklarda Tokat’ta doğduğu belirtilmekte, yalnız Âşık Çelebi Sinoplu veya Kastamonulu olabileceğini söylemektedir. Küçük yaştan itibaren iyi bir öğrenim gören Melîhî tahsilini ilerletmek için genç yaşta gittiği İran’da Arapça ve Farsça ile belagat ilmini öğrendi; şiir ve edebiyat bilgisini geliştirdi. Bu arada Molla Câmî ve Aydınlı Dede Ömer Rûşenî ile ders arkadaşı oldu, sohbetlerde bulundu.
Fetihten kısa bir süre sonra İstanbul’a gelen Melîhî hayatında bir dönüm noktası teşkil eden Bursalı Ahmed Paşa ile tanıştı. Bir süre ona hocalık ederek edebî kişiliğinin şekillenmesinde etkili oldu. Ahmed Paşa ile yakınlığı vesilesiyle Fâtih Sultan Mehmed’in huzuruna çıktı ve onun musahihleri arasına girdi. Melîhî’nin bulunmadığı sohbetlerden Fâtih’in zevk almadığı birçok tezkirede kaydedilir. Nitekim Âlî Mustafa Efendi Künhü’l-ahbâr’da, “Onsuz olan meclisi taâm-ı bî-nemek addederlerdi” demektedir.
İçkiye olan aşırı düşkünlüğü ve rindâne bir hayatı tercih etmesinden dolayı Melîhî bu güzel ortamı çabuk kaybetti. Şeyh Rûşenî, kendisine birkaç defa İran’dan mektup yazıp kötü alışkanlıklarından vazgeçmesini tavsiye ettiyse bir etkisi olmadı. Molla Câmî’nin tasavvufa dair yazdığı birkaç risaleyi kendisine gönderince Melîhî, “Bizde bu hediyeyi alacak liyakat kalmadı” diyerek kabul etmedi ve alışkanlıklarını sürdürmeye devam etti. Kaynaklarda belirtildiğine göre MelîhFnin içkiye olan zaafı üzerine onu çekemeyenlerin yaptığı dedikodular Fâtih Sultan Mehmed’in kulağına kadar gitmiş, sultan onu içki içmeyeceğine dair tövbe ettirip yemin verdirmiş, buna rağmen Melîhî’nin yeminini tutamadığını görünce de onu affetmiştir. Fâtih’in vefatından sonra ip-tilâsı bir kat daha artan Melîhî, II. Bayezid devrinin (1481-1512) başlarında ölmüştür.