Mehmet Paşa Camii, Külliyesi -Amasya- Tarihçe, Mimari, Hakkında Bilgi
Mehmed Paşa Külliyesi. Amasya’da XV. yüzyılın sonlarında inşa edilen külliye.
Amasya’da Yeşilırmak yakınında Mehmed Paşa mahallesindedir. Banisi, Sultan II. Bayezid’in veziri ve Şehzade Ahmed’in lalası olan Hızır Paşazade Mehmed Paşa’dır (ö. 900/1495). Caminin cümle kapısı üzerinde yer alan sülüs hattıyla yazılmış iki satırlık Arapça kitabeden anlaşıldığına göre inşası 891 yılı Muharreminde (Ocak 1486) tamamlanmıştır. Bu kapının sağında (batı yönünde) bulunan yan kapı üzerindeki ta’lik yazılı dört satırlık kitabe, Mahmud Beyzade Mehmed Bey tarafından yaptırılan 1280 (1863-64) yılındaki bir onarımı, cümle kapısının solundaki (doğu yönünde) ikinci yan kapı üzerindeki sülüs hattıyla yazılan dört satırlık diğer bir kitabe ise 15 Şaban 1236(18 Mayıs 1821) tarihindeki bir başka tamiratı belgelemektedir. 1939 yılındaki depremde harap olan cami ve türbe Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır.
Cami, medrese, imaret, türbe, tabhâne, zaviye, çeşme ve hazîreden meydana gelen külliyeden günümüze sadece cami, buna bağlı ve tabhâne olması muhtemel kanat mekânlarla türbe ulaşabilmiştir. Zâviyeli (tabhâneli) yapılar grubunda değerlendirilen cami tamamen kesme taştan inşa edilmiş olup harim kısmı 8,70 x 8,60 m. boyutlarındadır. Köşeleri tromp-lu kubbesi onikigen bir kasnağın üzerine oturur. Kubbenin içi çok renkli kalem işleriyle süslüdür. Mermerden yapılmış mihrabı beş kenarlı ve üzeri beş sıra kavsarali basit bir niştir. Fakat yine mermerden olan minberi gerçek bir sanat eseridir. Neredeyse bütün yüzeyi alçak kabartma olarak girift rûmîler ve arabesklerle bezenen minberin Arap tarzı kemerlere sahip köşkünün üzerinde bir soğan kubbecik yer alır. Minber kapısının kıvrık dallarla bezeli bir sövesi olup kapısı sivri kemerlidir. Bu kapı Âyetü’l-kürsî’nin yazılı olduğu dikdörtgen bir pano ile taçlandı-rılmıştır. Caminin harim kısmında on adet pencere bulunmaktadır. Taçkapısı ileriye doğru taşkınlık gösteren, ince silmeler ve zarif kum saatleriyle görünümü zenginleştirilmiş bir profile sahiptir. Bunun iki yan duvarına altı kenarlı mihrabiye nişleri açılmış, basık kemerli kapısı ve inşa kitabesi yuvarlak kemerli derin bir niş içine alınmıştır. Ahşap işçiliğinin önemli örneklerinden sayılabilecek olan kapı kanatları halen Amasya Müzesi’ndedir. Orijinal pencere kanatlarının da aynı kalitede olduğu Gabriel’in kitabında yer alan bir fotoğraftan anlaşılmaktadır. Kanat mekânlarına geçişi sağlayan kapıların da aslında pencere olarak tasarlanmış olması muhtemeldir.