Tarihi Şahsiyetler

Mehmet Haberal Kimdir, Hayatı, Biyografisi, Kitapları, Hakkında Bilgi

HABERAL, Mehmet (1944)

Türk, cerrah. Türkiye’de ilk kez böbrek nakli ameliyatını gerçekleştirmiş ve ölülerden alman böbreklerin daha uzun süre saklanmasını sağlayan çalışmalar yapmıştır.

29    Ekim 1944’te, Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Subaşı köyünde doğdu. 1967’de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni, 1971’de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Genel Cerrahi Bölümü’nde uzmanlık öğrenimini bitirip, aynı bölümde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. 1973’te ABD’ye giderek, Texas Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı Shriner Yanık Enstitüsü’nde bir yıl, Colorado Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı Transplantasyon Merkezi’nde bir buçuk yıl görev aldı. 1975’te Türkiye’ye ve öğretim görevine dönen Haberal, 1976’da Hacettepe Tıp Fakültesi’nde genel cerrahi doçentliği ile Transplantasyon ve Yanık Üniteleri’nin başkanlığına getirildi, 1982’de de aynı üniversitede genel cerrahi profesörlüğüne yükseltildi.

3    Kasım 1975’te Türkiye’de ilk kez böbrek nakli ameliyatını uygulayan Haberal’m, 1983 Sedat Simavi Vakfı Odülü’nü alan en önemli çalışması, ölü böbreklerini saklama süresini uzatan yeni bir teknik geliştire-
rek, özellikle Türkiye’de böbrek nakli ameliyatlarına atılım kazandırmasıdır. Gerçekten de, gereksinim anında istenilen organın bulunamaması ve ölülerden alınarak organ bankalarında saklanan böbreklerin 24 ile 48 saat içinde canlılığını yitirmesi, böbrek nakli ameliyatlarını büyük ölçüde akrabalar arası uygulamaya dönüştüren önemli bir engeldi. Bu engeli aşmak amacıyla çalışmaya başlayan Haberal ve ekibi, hücrelerin canlı kalma süresini araştırarak, 4°C’ta tutulduğunda böbrek hücrelerinin 95 saate kadar % 90 Oranında canlılığını koruduğunu, bu süreyi doldurmuş böbreklerle de başarılı sonuçlar alınabileceğini saptadı. Avrupa Organ Nakli Birliği’nin 1983 Kası-mı’nda Zürih’te toplanan ilk kongresine bir bildiriyle sunulan bu çalışma, dünya tıp literatürüne geçtiği gibi, Türkiye’de uygulanan böbrek nakli ameliyatlarının tablosunu da büyük ölçüde değiştirdi. 1983’e değin, böbrek nakli ameliyatlarının % 90’ında, red olayını engellemek amacıyla hastanın yakın akrabasından alman böbrekler kullanılırken, o tarihten sonra canlı verici oranını büyük ölçüde azaltarak ölü böbreği kullanımına geçilmesi çok önemli bir adımdı. 1983 yılı içinde, Hacettepe Üniversitesi hastanelerinde gerçekleştirilen 122 böbrek nakli ameliyatında yalnızca 17 canlı verici, geri kalanında 48 ile 95 saat arası saklanmış ölü böbreği kullanılmıştı.

Organ nakli ameliyatlarının yasaların koruyuculuğu altına alınması için de girişimlerde bulunan Haberal, 1980’de Ankara’da Türkiye Organ Nakli ve Yanık Vakfı’nı, iki yıl sonra vakfa bağlı, 30 yapay böbrek makinesiyle donatılmış diyaliz (kan temizleme) merkezini kurarak, kronik böbrek hastalıklarının tedavisinde en önemli uygulama olan böbrek nakli ve diyaliz yönteminin yaygınlaşmasına katkıda bulunmuştur.

İlgili Makaleler