Edebi Şahsiyetler

Mehmed Esad Dede Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Mehmed Esad Dede (1843-1911) Mevlevi şeyhi, mesnevîhan.

Selanik’te Kadı Abdullah Efendi mahal­lesinde doğdu. Hayatı hakkındaki bilgiler geniş ölçüde Hüseyin Vassâf m Es’adnâme adlı eserine dayanmaktadır, Selanik eşrafından Receb Efendi ile Hânuş Hanım’ın oğlu olan Esad Dede’nin biri ken­dinden küçük üç kardeşi manifatura ti­caretiyle meşguldü. Kurdukları şirket Se­lanik, Manchester ve İstanbul’da büyük itibar kazanmıştı. Kardeşlerinin teşvik ve desteğini gören Esad Dede ilk öğreni­mini Selanik’te bir hocanın yanında yap­tı. On altı yaşında iken Selanik Maliye Ka-lemi’nde stajyer memur olarak çalışma­ya başladı. Bu sırada tasavvufa yönele­rek Bedevi şeyhi Osman Efendi’ye inti­sap etti. 1863’te İstanbul’a gidip Fatih’­te uzun yıllar ikamet edeceği Çayırlı Medresesi’ne yerleşti. Hoca Şevket Efendi ve müderris Gelibolulu Âdil Efendi’den dinî ilimleri tahsil ederek icazetname aldı. Şeyh Temîmî ve Hoca Abdülkerim Efendi gibi simalardan da istifade etti. Bu yıllar­da Yenikapı Mevlevîhânesi şeyhi Osman Selâhaddin Dede’ye intisap etti, ondan Mesnevi ve Fusûsü’l-hikem okudu. Tu­nuslu Mustafa Efendi’nin el-Fütûhâtü’l-Mekkiyye derslerine devam etti.

Eskişehir Mevlevîhânesi şeyhi Hasan Hüsnü Dede’den hilâfet ve mesnevîhan-İık icazeti alan Esad Dede, Davut Paşa ve Aksaray’da Mahmûdiyye rüşdiyelerinde ve Numûne-i Terakkî Mektebi’nde Farsça hocalığı yapmaya başladı. 1893’te hacca gitti. Hacdan sonra bir süre Harem-i şe­rifte ders okutup Temmuz 1894’te İstan­bul’a döndü. Aynı yıl müridi Tâhirülmev-Ievî’nin (Tahir Olgun) talebi üzerine onun­la birlikte tekrar hacca gitti. Bu sırada Mesnevi şârihi İmâdullah Tehânevî’den Çiştiyye, Mekke’de Süleymaniyye Medre­sesi müderrisi İsmail Newâb-ı Hindî’den İdrîsiyye, Tunuslu Mustafa Efendi’den Şâzeliyye tarikatı icazetleri aldı. 2 Rama­zan 1317 (4 Ocak 1900) tarihli gazeteler­de Hicaz’da vefat ettiğine dair haberler çıkması üzerine Tercümân-ı Hakîkat’e bir mektup göndererek bu haberleri ya­lanlamasından onun İstanbul’a bu tarih­ten sonra döndüğü anlaşılmaktadır.

Hastalığı sebebiyle mektep hocalığın­dan emekliye ayrılması üzerine bazı mescidlerde Meşnevî, Fusûsü’l-hikem ve Güîşen-i Râz gibi klasik tasavvuf eser­lerini okutan Esad Dede, hasta olmasına rağmen son zamanlarına kadar ramazan aylarında ve cuma günleri Fâtih Camii’nde Mesnevi okutmaya, Çayırlı Medresesi’ndeki hücresinde bazı öğrencilerine özel ders vermeye devam etti. Vefatın­dan iki yıl Önce Kasımpaşa Mevlevîhânesi mesnevîhanliğına tayin edilince gençliğin­den beri ikamet ettiği Çayırlı Medrese-si’nden ayrılıp mevlevîhâneye yerleşti. Se­lanik’te bulunduğu sırada evlenip kısa bir süre sonra boşanan ve bir daha evlenme­yen Esad Dede 13 Şaban 1329 (9 Ağustos 1911) tarihînde vefat etti ve mevlevîhâ­neye defnedildi. Mevlevîhânenin yıkıla­rak mektep yapılması üzerine kabri Fa­tih’teki Tâhir Ağa Tekkesi’ne nakledildi.