Medresetül Hattatin Nedir, Tarihçesi, Özellikleri, Hakkında Bilgi
Medresetü’l-hattâtîn. Hüsn-i hat ile İslâm kitap sanatlarının öğretim ve eğitimi için 1914’te kurulan Osmanlı müessesesi.
Osmanlı eğitim sisteminde hüsn-i hattın bazı çeşitleri sıbyan mektebinden itibaren çocuklara öğretilmeye başlanır, böylece talebenin gözü ve eli çok erken yaşlarda güzel yazıya alıştırılırdı. Rüşdiye ve idâdîlerin programlarında da yer alan hüsn-i hat ayrıca Enderûn-ı Hümâyun, Hasbahçe, Eski Saray. Galata Sarayı ve Muzıka-i Hümâyun gibi kuruluşlarda devrin tanınmış üstatları tarafından öğretilirdi. Medreselerde hattathâne adıyla bir yazı odası ve burada yazı meşkeden seçkin bir hocanın bulunduğu vakfiyelerden öğrenilmektedir. Dîvân-ı Hümâyun ve Menşe-i Küttâb-i Askerî’de de bu kuruluşlarla ilgili yazı nevileri meşkedilirdi. Bununla beraber hüsn-i hattın öğretimi yüzyıllar boyunca üstattan talebesine kişiye özel meşk yoluyla yürütülmüştür. Ancak XIX. yüzyılın malî imkânsızlıkları içinde bu gelenek artık eskisi gibi sürdürülemeyince çağın şartlarına uyabilen bir eğitim ve öğretim kuruluşuna ihtiyaç duyulmuştu. Bu arada tezhip, cilt ve ebru gibi hüsn-i hatla yakın ilgisi bulunan kitap sanatları da ekseriya babadan oğula geçerek yürütülen birer esnaf zenaatı haline dönüşmüştü. II. Abdülhamid devrinde Sadrazam Ahmed Cevad Paşa, sönmek üzere olan hat sanatının eğitim ve öğretimi için Dîvân-ı Hümâyun’daTa’lîm-i HatŞubesi’ni kurarak başına Sami Efendi’yi getirmiş, fakat onun sadrazamlıktan ayrılması üzerine esasen umuma açık olmayan bu bölüm önemini kaybetmişti.
II. Meşrutiyet’in ilânından sonra Hattat Arif Hikmet Bey, Evkaf Nâzın Şeyhülislâm Hayri Efendi’ye hat eğitimi veren resmî bir kurumun bulunmamasından yakınarak müstakil bir hat mektebi açılması gerektiğine dair beyanda bulununca vakıf eğitim ve öğretim müesseselerinde yenilikler yapan Hayri Efendi, Medresetü’l-hattâtîn adıyla bir mektebin kuruluş çalışmalarını başlattı. İstanbul’da vakıflara bağlı eğitim kurumlarında bulunan hat hocalığı kadroları buraya aktarılarak müdürlüğüne Arif Hikmet Bey getirildi. Med-resetü’l-hattâtîn’e yer olarak, devlet dairelerine yakınlığı ve burada çalışan memurların devamı düşünülüp Babıâli karşısında günümüzde Mîllî Eğitim Bakanlığı Devlet Kitapları Müdürlüğü Cagaloğlu Yayınevi olarak kullanılan Tersane Emini Yûsuf Ağa Sıbyan Mektebi seçildi.