Tarihi Eserler

Manisa Mevlevihanesi Tarihçesi, Mimari, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Manisa Mevlevîhânesi. Saruhanoğlu îshak Bey tarafından XIV. yüzyılın ikinci yarısında kurulan Mevlevi âsitânesi.

Saruhan Bey’in torunu İshak Çelebi ta­rafından Saruhanoğullarfnın başşehri Manisa’nın en eski yerleşim merkezle­rinden biri olan Spil dağı eteğinde, Evliya Çelebi’nin kaydettiği, cümle kapısı üze­rindeki kitabeye göre 770’te (1368-69) inşa ettirilmiştir. İshak Çelebi’nin 1366-1379 yılları arasında yaptırdığı Ulucami Külliyesi’ne dahil olmakla birlikte külliye­nin uzağında bulunan mevlevîhâne Saru-hanoğulları’na ait en eski eserlerden biridir. Eski Manisa Mevlevîhânesi olarak bilinen yapı günümüzde Manisa il merke­zinin güneydoğusunda Yukarı Tabakhane mahallesinde tenha bir yamacın sırtında, eskiden Mevlevîhâne bağı denilen mesi­renin yanında olup bugün Millî Park İçe­risinde kalmıştır. Yapı büyük restorasyon hatalarına rağmen orijinalliğini koruya­bilen en eski Mevlevî âsitânesidir.

Aslı kaybolan ve Fâtih Sultan Mehmed döneminde yeniden yazılan İshak Çelebi vakfiyesinde, Saruhan ili beyi İshak Çele­bi’nin Manisa’nın en yüksek yerine bir ulu­cami ve medrese ile camiye eş mevkide, Mevlevîliği Batı Anadolu’da yaymak ve yaşatmak amacıyla bir mevlevîhâne yap­tırdığı kaydedilmektedir. Vakfiyede belir­tildiğine göre kuruluşunda mevlevîhâne-de bir şeyh, bir imam ve müezzin, bir na­zır, bir kayyım, bir kâtip, bir mesnevîhan, âyini okuyacak güzel sesli İki hanende gö­revlendirilecek, yemek işi için bir vekil­harç ve bir aşçı görev yapacaktı. Manisa merkez nahiyelerinden Karaoğlanlı köyü ile Akcahavlı, Çatalkilise gibi köyleri ve timarları ile iki hamamın geliri ulucami, medrese ve mevlevîhâneye tahsis edil­miştir.

Mevlevîhâne, Saruhanoğulları devrinde olduğu gibi Osmanlı döneminde de faali­yetini devam ettirmiştir. Manisa’nın II. Selim’den itibaren şehzadelerin gönde­rildiği yegâne sancak merkezi olma gele­neği Mevlevîler’ce de benimsenmiş, Kon-ya’daki çelebinin yerine geçecek olan çelebi önce Manisa’ya şeyh tayin edilmiştir. XVI. yüzyılın sonunda mevlevîhâne vak­fının maddî gücünün arttığı ve mütevel-lîlik, şeyhlik gibi birçok görevin Mevlânâ ailesine mensup kişilerin elinde toplan­dığı görülmektedir. Mevlevîhânede yetiş­miş birçok şair arasında Bülbülnâme’sı ve bir divanı olan Attâr Birrî Mevlevî île Kâmilî ve Derviş Ahmed Mevlevî adlı iki Manisalı şairden söz edilebilir.

İlgili Makaleler