Edebiyat Sözlüğü

Mahzar Nedir, Ne Demek, Anlamı, Hakkında Bilgi

Mahzar. Resmî makamlara şikâyet, talep, teşekkür vb. hususlar için sunulançok imzalı arzuhal.

Sözlükte “hazır bulunulan yer, huzur” anlamına gelen mahzar (mahdar) kelime­si, fıkıh literatüründe “taraflar ve şahit­lerinin hâkim huzurunda dava ile ilgili olarak sundukları bilgi ve delillerin, ikrar, yemin veya inkârın kaydedildiği belge ve defter” mânasında kullanılmıştır. Hâki­min verdiği hükmün yazıldığı belgeye ve­ya deftere ise sicil denilir. Bazan bu iki kelime birbirinin yerine kullanıldığı gibi zaman ve bölgelere göre az çok farklı an­lamlar kazandığı da görülmektedir. Mahzarın Osmanlı muhitinde bu fıkhî anlamı yanında bü­rokraside kazandığı farklı mâna da böy­ledir.

Osmanlı bürokrasisinde resmî makam­lara çok imzalı müracaatın bilinen ilk ör­nekleri XVI. yüzyıl ortalarında görülür. Çe­şitli imzalarla Kanunî Sultan Süleyman’a sunulan ve eski Şeyhülharem Pîrî Ağa’-nın vazifesine iadesini talep eden rulo haündeki belge muhtemelen mahzarın ilk örneğini oluşturur. Ka­dı Mehmed Efendi’nin suistimallerinden şikâyet eden ve III. Murad zamanına ait olduğu sanılan bir başka mahzar da ilk ör­neklerden sayılır. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’nde. XVI. yüzyıl sonlan ve XVII. yüzyıl başlarına ait olduğu bazı karinelerden anlaşılan birkaç mahzar bulunmaktadır. XVII. yüzyılın ikin­ci yarısından itibaren mahzar türü belgelerin sayısı giderek artmış ve XVIII-XIX. yüzyıllarda resmî makamlara toplu baş­vuru geleneğinin göstergesi olarak iyice yerleşmiştir. Bu dönemlere ait, Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’nde ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nin çeşitli tasniflerinde birçok mahzara rastlanır. İmparatorlu­ğun Anadolu, Rumeli ve Arap kesiminde­ki halk tarafından verilen mahzarların şe­kil ve üslûp bakımından birbirine benzer­lik göstermesi ilgi çekicidir. Bu benzerlik­te, yaygın biçimde kullanılan el kitapla­rının ve Osmanlı mülâzemet sisteminin önemli rolü vardır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

İlgili Makaleler