Edebi Şahsiyetler

Mahmut Ragıp Gazimihal Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Mahmut Ragıp Gazimihal (1900-1961) Türk mûsikisi eğitimcisi, araştırmacı, tarihçi ve yazar.

27 Mart 1900 tarihinde İstanbul $eh-zadebaşı’nda doğdu. Babası, Harman-kaya Tekfuru Köse Mihal Bey’in soyun­dan doktor Yûsuf Râgıb Bey, annesi yi­ne Köse Mihal Bey’in soyundan Mahmud Nedim Paşa’nın kızı Fethiye Hanım’dır. Bu sebeple Mahmut Ragıp soyadı kanu­nu çıkınca Kösemihal soyadını almışsa da 194O’lı yıllarda soyadını Gazimihal olarak değiştirmiştir.

Mahmut Ragıp öğrenim hayatına ba­basının yanında başladı. Çocuklarının hiçbirini ilk okulda okutmamış olan Yû­suf Râgıb Bey rüşdiyeye de onları doğ­rudan kendisi hazırlamıştır. Mahmut Ragıp bu arada babasından Fransızca öğrendi. Resmî tahsilinde ilk olarak Hadîka-i Meşveret Rüşdiyesi’ne devam et­ti. Daha sonra Vefa Sultanîsi ve Kumka-pı’daki Fransız Koleji’nde okudu; on dört yaşında geçirdiği bir kaza sonucunda sakatlandığı için uzun süre ayağa kal­kamadığından öğrenimine ara vermek zorunda kaldı. Liseyi daha sonra Anka­ra’da tamamladı. Hastalığının ilk günle­rinde Rauf Yekta Bey’in çeşitli mecmua­larda çıkan yazılarını okumaya başladı. Ayrıca yabancı ansiklopedilerde mûsi­kiyle ilgili maddeleri ve bu arada ünlü tarihçi Fetis’in Histoire generale de la musique ve Biographie üniverselle des musiciens adlı eserlerini inceleme im­kânı buldu.

Metotlu bir mûsiki tahsilinin ancak yurt dışında alınabileceğini düşünerek babasının maddî desteğiyle 1921’de Al­manya’ya gitti. Berlin’deki Stern Kon-servatuvarı’na girerek burada Isai Bar-mas’ın nezaretinde yardımcısı Walter Detlefz’le keman, Jakobi ile armoni ve piyano, konservatuvar müdürü Alexan-der von Fielitz ile orkestra şefliği ve na­zariyat, müdür yardımcısı Arthur Will-ner ile armoni ve Bach estetiği çalış­tı. Ayrıca ünlü müzik adamları Robert Lachmann, Curt Sachs, Erich Moritz von Hornbostel ile tanıştı. Almanya’da bu­lunduğu dört yıl içinde Berlin kütüpha-nelerindeki mûsikiyle ilgili dokümanları inceleme fırsatı buldu. Bu sırada Avru-pa’daki mûsiki hareketlerini yakından takip ediyor, bunlar hakkında yazdığı makaleleri Türkiye’deki bazı dergi ve gazetelerde yayımlatıyordu. 1925’te Türkiye’ye dönerek çeşitli okullarda mûsiki dersi verdi. Bir yıl sonra mûsiki tahsilini tamamlamak üzere Paris’e gitti. Burada Schola Cantorum adlı okulda M. Eugene Borrel ve eşinin talebesi oldu. Ayrıca Ven-san Dhendi’nin kompozisyon kurlarını takip etti: keman, mûsiki tarihi, armoni ve kontrpuan çalıştı. 1928’in sonunda yurda döndü. 1929 yılında İstanbul Kız Lisesi ve Galatasaray Lisesi’ne müzik ho­cası tayin edildi. 1932’de Ankara’ya yer­leşti. Burada Mûsiki Muallim Mektebi’n-de (Ekim 1936’dan sonra Ankara Devlet Konservatuvarı) keman, mûsiki nazari­yatı, opera ve bale tarihi hocalığı yaptı. Bu arada Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü ile Askerî Muzika Meslek Oku-lu’nda mûsiki tarihi dersleri verdi. Dev­let Konservatuvan’ndakİ görevinden 1961 yılında kendi isteğiyle emekliye ayrıldı ve İstanbul’a yerleşti. 13 Aralık 1961’de vefat etti ve Eyüp’teki Gümüşsüyü Me-zarlığı’na defnedildi. Ölümünden kısa bir müddet sonra Türk Folklor Araş­tırmaları Dergisi Mahmut Ragıp Gazi­mihal adına bir özel sayı yayımlamıştır.[32]

Gazimihal. ilk mûsiki bilgilerini beş yaşlarında iken aynı zamanda ud ve ke­man çalan babasından aldı. Daha çok klasik Türk mûsikisi bilgileri çerçeve­sindeki bu çalışmaların yanı sıra bir süre Şehzadebaşı’ndaki Mûsiki-i Osmânî Cemiyeti’ne devam etti. Kemanı iyice ilerleterek küçük yaşlarda İstanbul’da oynanan operetlerin saz takımlarında yer aldı. Keman icrasındaki başarısı sa­yesinde zamanla fasılların da aranan kemancısı oldu. Kemana Türk mûsikisi üslûbu ile başlayan Gazimihal’in, on bir yaşında çok sesli mûsikiyle tanıştıktan sonra kendini tamamıyla Batı mûsikisi­ne verdiği söylenebilir. Batı tarzı keman derslerine Kemânî Yorgi Efendi ile baş­ladı. Fransız Koleji’nde öğrenci iken Al-bert Braun’dan metotlu keman dersleri aldı. Bu arada kompozitör Mercönier ile nazariyat çalıştı. Keman virtiözlüğü ar­zusu orta yaşlarda yerini mûsiki eğitim­ciliği ve yazarlığına bıraktı. Kemanı bir daha eline almamak üzere 1935 yılında terkettikten sonra kendini tamamıyla müzikolojiye verdi. Gazimihal, her ne ka­dar Cumhuriyetin ilk yıllarından itiba­ren ülkede yerleşmeye başlayan çok ses­li müzik akımının destekleyicileri arasın­da yer almışsa da bu tavrı hiçbir zaman Türk mûsikisi düşmanlığına dönüşme­miştir. Nitekim. “Itrînin kârlarını ihmal etmekle Süleymaniye Camii altına bomba koymak arasında hiçbir fark görmüyoruz” diyerek[33] Türk mûsikisinin sanat seviyesi yüksek tarihî değerlerine sahip çıkılması gerektiğini açıkça belirtmiştir.

Arapça ve Farsça bilmediğinden kla­sik mûsiki nazariyatı eserlerini {edvar ki­tapları) inceleme imkânı bulamadığını söyleyen Gazimihal, “klasik Türk mûsi­kisi” veya “edvar mûsikisi” olarak adlan­dırılan mûsikiyi Arap ve İran mûsikile­rinden ilham alan sanat nazariyeleri ola­rak nitelendirmiş, bu ortak Sark mûsi­kilerinin ilmî temellerinin de Yunanlılar tarafından atıldığını ileri sürmüştür. Özel­likle yabancı kaynaklardan aldığı bu fik­ri bazı belgelerle çeşitli yazılarında ispa­ta çalışmıştır.

Hayati boyunca halk mûsikilerini araş­tırmak için büyük çabalar sarfeden Ga-zimihal’e göre Anadolu’daki halk mûsi­kilerinin kendine has bir yanı vardır ki bu onların Orta Asya’dan gelen halis Türk melodileri olmasından kaynaklanır. Öz Türk ezgilerinin pentatonik çatı üzerin­de kurulmuş olduğu fikri bu temele da­yandırılmıştır. Paris’teki eğitimi sırasın­da tanıştığı Ahmet Adnan Saygun ile pen-tatonizm ve Türk mûsikisinin temel ya­pısı üzerindeki görüş alışverişi yıllar bo­yu sürmüştür. Asya’da yaşayan Türkler­in mûsiki sistemlerinin pentatonizme dayandığı, Anadolu ezgilerinin de çatı­sında bu sistemin bulunduğu fikri Gazi-mihal’in yazılarındaki temel konular ara­sındadır. Rauf Yekta ve Ali Rıfat Çağa­tay’la uzun süre devam eden kalem tar­tışmaları da yine Türk halk ezgilerinde mevcut pentatonik kalıntılar rjneselesin-den kaynaklanır. Ayrıca Türk mûsikisin-deki hamlenin halk müziklerinden fay­dalanmadan gerçekleşemeyeceği görü­şündedir. Halk mûsikisi ritim ve melodi­lerinden ilham alan bestekârları destek­lemiş, bunların halk mûsikilerinden fay­dalanmalarının folklorla hiçbir ilgisi ol­madığını, bunun sadece millî sanat eko­lünün bir parçasından ibaret kalacağını söylemiştir.

Gazimihal’in folklor sevgisi çocukluk­tan başlamış, ancak ayağındaki sakat­lık yüzünden folklorcu olmak ve Anado­lu’da derlemeler yapmak gibi ideallerini gerçekleştirememiştir. Bu sağlık şartla­rının olumsuzluğuna rağmen Anadolu’da yapılan üç derleme gezisine katılmıştır. Bunlardan ilki, İstanbul Konservatuvarı-nın (daha sonra İstanbul Belediye Konser-vatuvarıl düzenlediği ve 15 Ağustos-17 Eylül 1929 tarihleri arasında Trabzon.

Rize, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan, Er­zurum ve çevresinde gerçekleştirilen halk mûsikisi ve oyunlarıyla ilgili araştır­madır. Gazimihal’in katıldığı İkinci der­leme gezisi, Mûsiki Muallim Mektebi’nin 1936 Ağustosunda düzenlediği Çorum ili halk müziği derlemesidir. Üçüncü der­leme çalışması ise Ankara Devlet Kon-servatuvarfnın 1940 Ağustosunda yap­tığı Konya derlemesidir. Ayrıca 1926-1930 yıllan arasında Halk Bilgisi Derneği’nin düzenlediği derleme gezilerinden bazılarına da katılmıştır. Gazimihal, ge­zici araştırmacılığı fazla sürdürememesine rağmen folklor konusunda millet­lerarası literatüre de vâkıf olması saye­sinde folklorculara rehber olacak maka­leler neşretmiştir.

Mahmut Ragıp Gazimihal, yazarlığı­nın ilk yıllarından itibaren mûsiki tari­hiyle ilgilenmiştir. Türk Musikisi Tari­hi adlı çalışmasında, o zamana kadar hiçbir yazarın ele almadığı İç Asya Türk mûsikisi kaynakları ile Elam, Eti ve Sü­mer mûsikilerinin Türk mûsikisine te­sirlerine ve Anadolu halk ezgilerinin bir metot içerisinde incelenmesi gereğine işaret etmiştir. Gazimihal’in son dönem yazıları (1950-1961) organoloji (çalgı bili­mi) ve etimoloji üzerinedir. Türk mûsiki­si âletlerinin tarihi, isimlerinin etimolo­jisi ve teknik açılardan incelenmesi ko­nularına yazıları ile katkıda bulunmuş­tur. Mûsiki terimleri hakkında yazdığı makaleler Türk müzikolojisinin temel kaynakları arasında yer almaktadır.

Gazimihal, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında faaliyet gösteren bazı mü­zik ve folklor kuruluşlarının üyeliklerin­de de bulunmuştur. Bunların başlıcaları Societe française musicologie (Fransa), International Folk Music Council (İngilte­re) ve Halk Bilgisi Derneği’dir. 1921 yı­lından beri mûsiki yazıları yazan Gazi­mihal bu konudaki bilgisini Avrupa’ya da kabul ettirmiş, yurt dışında yayımla­nan çeşitli dergilere yazdığı makalelerle milletlerarası bir şöhret kazanmıştır. Bu makaleleri Revue de musicologie (Pa­ris), Le Monde musical (Paris), Revue inter de musique (Brüksel) adlı dergi­lerde yayımlanmıştır. Türkiye’deki ma­kaleleri ise başlıca şu dergi ve gazete­lerde çıkmıştır: Millî Mecmua, Dârülel-han Mecmuası, Varlık, Türk Folkloru Araştırmaları, Ülkü, Folklor Postası, Türk Yurdu, Halk Bilgisi Mecmuası, Damla, Müzik Görüşleri, Yücel, Ulu­dağ, Konya, Çorumlu dergileri; Akşam, Vakit, Bartın, Hâkimiyet-i Milliye gazeteleri. Kendisi de 1934te Ankara’da Müzik ve Sanat Hareketleri adıyla bir dergi yayımlamaya başlamış, ancak bu dergi bir yıl kadar çıkabilmiştir.

İlgili Makaleler