Edebiyat Sözlüğü

Mahlas Nedir, Ne Demek, Anlamı (Edebiyat Sözlüğü)

Mahlas. Bir yazarın veya şâirin, asıl adı yerine şiirde kullandığı takma isim.

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de, şahsî, siyâsî veya iktisâdî sebeplerle takma isim kullanan şâir ve yazarlar vardır. Ancak bunlar kendilerini saklamak için müstear isim kullanırlar. Halbuki mahlas bundan ayrıdır.

Türk Halk Edebiyatı’nda Usta adı verilen halk şâiri yeni bir âşığa üç mahlas yazdırır ve bunlardan sadece birisi için kur’a çektirir, acemi âşığın şansına bunlardan hangisi çıkarsa, o şâir artık bu ismi kullanmak zorundadır.

Divan edebiyatı ile halk edebiyatında mahlas kullanmak, bir âdet idi. Mahlas almaya “tehallüs” denir. Mahlas çoğunlukla yeni bir yazara ve şâire üstad tarafından “mahlas-nâme” adlı bir manzume ile birlikte verilirdi. Meselâ: Bâkî’nin mahlasnâmesi Zâti tarafından Şeyh Gâlib ve Müştâk Baba gibi şâirlerinki de Hoca Neş’et tarafından verilmiştir. Gerçekten Hoca Neş’et’in mahlas verdiği şâir sayısı, Dîvân’ından öğrendiğimize göre yirmiye yakındır. Bunların bâzısını Türkçe yazmakla birlikte, Farsça yazdığı mahlasnâmeler de vardır.

Verilen bu mahlasnâmelerde, şâirin özellikleri belirtilirdi. Ayrıca, fitneden kaçınmaları, hicve ve bayağılığa düşmemeleri, müstehcen yazmamaları istenirdi. Sonunda duâ vardır.

Fuzulî, Nâbî, Nef’î, Sâbit, Neşatî, Nailî, Neylî, Vasfî, Helâkî, Hayretî, Nevi, Şem’i gibi beliibaşlı Divan şâirlerinin asıl isimlerinin başka meşhur olan bu adlarınsa mahlâs olduğunu hatırlarsak, bunun nasıl yaygın bir gelenek halini aldığı az çok anlaşılır. Büyüklü küçüklü birçok Divan şâiri gibi, şiirle meşgul olan Osmanlı pâdişahlarının kendilerinin yazmış olduğu şiirlerinin toplandığı bir dîvânı vardır ve şiirlerinde mahlas kullanmışlardır. Meselâ, Fâtih Sultan Mehmed “Avnî”, Kânûnî Sultan Süleyman “Muhîbbî”, II. Bâyezîd “Adlî”, I. Ahmed “Bahtî”, İkinci Osman “Fâris”, III. Ahmed “Necip”, II. Mahmûd “Adlî” mahlasını kullanmışlardır.

Gazel, kaside gibi divan edebiyatı şiirlerinde ve halk edebiyatının manzum türlerinde, şâirin adının geçtiği beyte “mahlas beyti” veya “taç beyit” adı verilir; bu genellikle en son beyittir.

Ma’lûmdur benim sühanım mahlâs istemez
Fark eyler ânı şehrimizin nüktedânları
Nedîm

Aşık Çelebi, Şâirler Tezkiresi’nde eski hayattaki şiir geleneğinden bahsederken “Prezrin’de oğlan doğarsa adından önce mahlâs korlar” demektedir.