Tarihi Eserler

Mahfil Nedir (İslam-Türk Cami Mimarisinde) Hakkında Bilgi

Mahfil. İslâm mimarîsinin dinî yapılarında özel kullanımları olan mekân birimlerine verilen ad.

İslâm mâbedierinde halifelerin, hüküm­darların veya bu iki niteliği şahsında bir­leştiren devlet başkanlarının maiyetleriyle birlikte namaz kılmasına tahsis edilen birimler maksure veya mahfil olarak ad­landırılmıştır. Aslında İslâm dininin özüne ters düşen ve gerek Asrı saâdet’te ge­rekse ilk üç halifenin zamanında görül­meyen bu uygulamanın ikinci halife Hz. Ömer’in camide şehid edilmesi üzerine emîrü’l-mü’minînin hayatını güvenlik al­tına almak için başlatıldığı, ilk defa üçün­cü halife Hz. Osman’ın Medine’deki Mescid-i Nebevi’de maksure olarak adlandırı­lan, zemini yükseltilmiş ve çevresi kuşa­tılmış bir mahalde namaz kılmayı âdet edindiği bilinmektedir. Dört halife döne­minin sona ermesi ve Emevîler’in salta­nat kurumunu ihdas ederek hilâfetle birleştirmeleriyie iyice güçlenen bu gelenek, Emevîler’in ardından İslâm dünyasında hâkimiyet kuran diğer hânedanlarca da devam ettirilmiştir.

Anadolu Türk mimarisinde mahfil uy­gulamasının erken örneği Divriği Kale Camii’nde görülmektedir (576/1180-81). Batı duvarının kuzey ucunda yer alan ve ze­minden yüksek tutulmuş olan sivri ke­merli kapı açıklığı yapının içinde bu yön­de ahşap bir mahfilin varlığına işaret et­mektedir. Niğde Alâeddin Camii’nde(620/ 1223) kuzey yönde minarenin hemen ya­nında yer alan kapının içeride ahşap hatıllı mahfile açıldığı anlaşılmaktadır. Ana­dolu’da bu geleneğe bağlanan ve özgün biçimiyle günümüze ulaşan en eski örnek Divriği Ulucamii’ndedir (626/1229). Fevkanî ve ahşap olan bu mahfil bağımsız bir girişle donatılmış olup harimin güney­doğu köşesinde yer almaktadır. Anado­lu’da Selçuklu Devleti’nin zayıflamasına paralel oiarak tarih sahnesine çıkan bey­liklerin hükümdarları tarafından yaptırı­lan camilerde de mahfil geleneği devam eder. Beylikler döneminin en eski örneği, Eşrefoğullarfnın merkezi olan Beyşehir’­deki Eşrefoğlu Camii’nin (698/1299) gü­neybatı köşesinde teşhis edilir. Söz ko­nusu mahfil batı cephesinde bulunan bir kapıya sahiptir. Ancak bu kapıdan doğru­dan mahfile geçilmemekte, harime giril­dikten sonra sağda duvara yaslanan ah­şap merdivenle mahfile ulaşılmaktadır. Mahfil fevkanî olarak tasarlanmış, duvar­lara ve çatıyı destekleyen ahşap dikmele­re oturan döşemesi, caminin bezemesiyle uyum gösteren geometrik şebekeli ah­şap korkuluklarla kuşatılmıştır. XIII. yüz­yıla ait her iki örnek de cami içindeki ko­numları ve tasarımlarının ana hatlarıyla Osmanlı döneminin hünkâr mahfillerine Öncülük etmiştir.

İlgili Makaleler