Türk Edebiyatı

Lugat-ı Naci Yazarı, Lügat-ı Naci Özellikleri, Hakkında Bilgi

Lugat-ı Nâcî. Muallim Naci’nin (ö. 1893) Batı kaynaklı kelimelere de yer verilen Osmanlıca sözlüğü.

Lugat-ı Naci, 1850’li yıllarda Münfe/ıabât-i Lugat-ı Osmâniyye ile çok basit bir şekilde yayımına başlanan Osmanlıca sözlüklerin gelişmiş bir örneğidir. Türk dilinde kullanılan Arapça ve Farsça keli­melerle bu tür sözlüklerde pek bulun­mayan Türkçe’ye Batı dillerinden girmiş bazı kelimelere de yer veren lugatta yak­laşık 18.000 madde başı mevcuttur. Bun­ların 14.000 kadarı Arapça. 3000 kadarı Farsça, geri kalanı da Batı kaynaklı keli­melerdir. Eserde madde başlarının ede­bî dilde kullanılan kelimelerden seçilme­sine özen gösterildiği belirtilmektedir. 1850’li yıllardan Kâmûs-ı Türkî’nin ya­yımlandığı 1899-1900 yıllarına kadar ha­zırlanan, aralarında Ahmed Vefik Paşa’nın Lehce-i Osmânî’si, Hüseyin Remzi’-nin Lugat-ı Remzî’sı ve Ebüzziyâ Tevfik’in Lugat-ı Ebüzziyâ ‘sının da bulun­duğu sözlüklere göre Naci’nin lügati keli­melerin seçilişi, anlamlandırma ve Örnek cümleler bakımından daha İleri bîr sevi­yede kabul edilmektedir. Ancak 1895 yı­lından itibaren yayımına başlanan Meh­med Salâhî’nin Kâmûs-ı Osmâni’si dü­zeni ve örnekleri bakımından Lugat-ı Naci’den daha iyi bir sözlük olduğu gibi Naci’nin eseri modern sözlükçülük açısın­dan Kâmûs-ı Türkiye göre çok gerilerdedir. Muallim Naci’nin eserde bazı keli­melerin asıl (fasih) şekillerini değil Türk­çe’deki telaffuzlarını esas alması bir yenilik sayılmıştır. Müellif lügatin bu özelli­ğini bizzat kendisi de belirtmiş ve hangi kelimenin nasıl kullanılması gerektiği hu­susunda girişte bilgi vermiştir. Bu arada kelimelerin asıl dillerindeki anlamlan de­ğil Türkçe’de kazandıkları mânalar gös­terilmiştir. Lugat-ı Nâcîde yer yer Kâ-mûs-ı Türkîûe çokça görülen, “sözlük dışı açıklama” denebilecek bazı notlara da rastlanmaktadır. Eserde yalnızca ke­limelerin hangi dilden geldiği belirtilmiş, mutlaka bulunması gereken gramer kı­saltmalarına ise yer verilmemiştir. Bu arada madde başlan içinde bazı ara mad­deler, deyim ve terkipler de kaydedilmiş­tir. Özellikle “fetva” kelimesinden sonra bir kısım kelimeler hakkında uzun açık­lamalar yapılmış ve bazı özel isimlere de yer verilmiştir. Lugat-ı Naci’nin bir özel­liği de müellifin kendi şiirlerinden veya başka şairlerden örnek olarak çeşitli mıs­ra ve beyitlerin yazılmış olmasıdır.

İlgili Makaleler