Tarihi Şahsiyetler

Lucius Cornelius Sulla Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

SULLA, Lucius Cornelius (İÖ 138-78)

Romalı asker ve devlet adamı. Cumhuriyeti korumaya yönelik reformlar yapmıştır.

Doğum yeri bilinmiyor. Puteoli’de (bugün Poz-zuoli) öldü. Yoksul bir patriri ailesinden geliyordu. İÖ 107’de konsül Gaius Marius’un çağrısı üzerine quaestor olarak Afrika’ya gitti. Orada Numidia Kralı Jugurtha’ya karşı savaştı ve İÖ 105’te Jugurtha’yı tutsak etti. Bu başarısı Marius’la arasında uzun bir rekabetin başlangıcını oluşturdu. Roma’ya dönüşünden sonra, İtalya’yı istilaya başlayan Cimbri adlı Cermen kabilesine karşı Marius’un komutasında savaştı. İÖ lOl’de Cimbriler’in yenilmesinde etkili oldu. Bu savaşlarda elde ettiği başarıyla İÖ 94’te praetorluk’z yükseldi.

Sulla’nın ünü İÖ 90-89 yıllarındaki savaş sırasında vatandaşlık hakkı elde etmek amacıyla ayaklanan İtalyanlar’ı yenilgiye uğratmasıyla daha da arttı. Roma’nın ileri gelen senatör ailelerinden Metellier’in kızıyla evlenerek aristokrasinin de desteğini elde eden Sulla, İÖ 88 yılı için konsül seçildi. Senato tarafından Roma’nın Asya Eyaleti’ni ele geçirmeye çalışan Pon-tus Kralı VI. Mitridates’e karşı hazırlanan ordunun komutanlığına getirildi. Buna karşı çıkan Marius’un tribün Sulpicius Rufus’un desteğiyle senato tarafından komutanlığa atanması üzerine ordusuyla geri dönerek Roma’ya girdi. Senatoyu sindirerek aleyhindeki yasaları feshetti, Sulpicius Rufus’u öldürdü. Marius da Afrika’ya kaçtı. Sulla böylece Roma tarihinde ordusuyla başkenti ele geçirerek senatoya hükmeden ilk komutan oldu.

Roma’da düzeni sağladıktan sonra, VI. Mitrida-tes’le işbirliği yaparak bağımsızlık hareketlerine girişen Yunan kentlerinin üzerine yürüdü. İÖ 86’da Pontus Devleti’yle birleşen Atina’yı ele geçirdi ve yağmaladı. İÖ 85’te Dardanos’ta Mitridates’le Roma’ ya bağlı kalmasını öngören bir antlaşma imzaladı. Böylece Roma’nın Asya ve Yunanistan’daki egemenliğini yeniden sağladı.

Uzun süre Atina’da kaldıktan sonra İÖ 83’te büyük bir ordu ve ganimetle İtalya’ya döndü. Ancak Sulla’nın yokluğunda, konsül Cornelius Cinna ve Gaius Marius Roma’ya yeniden egemen olmuşlardı. Marius’un ölümünden sonra da oğlu Marius ve konsül Carbo, Roma’nın denetimini ellerine geçirmişlerdi. Ordusuyla Roma’ya hareket eden Sulla, düşmanlarını Colline Kapısı’nda ve İÖ 82’de Praeaste’de yenerek egemenliğini kurdu. Marius yandaşlarını ve birçok senatör ve soyluyu öldürttü. Valeria Yasası’m kullanarak kendisini diktatör ilan etti. Sulla olağanüstü durumlarda ve süresi baştan saptanan yasal bir kurum olan diktatörlüğü Roma tarihinde ilk kez süresini baştan belirlemeden kullanma yetkisini elde etti.

Eski senatörler sistemini yeniden kurmak ve cumhuriyeti güçlendirmek amacıyla yasaların düzenlenmesine girişti. Aristokrasiyi zayıflatmak amacıyla magistratus’ların sayısını azalttı, kendi atadığı quaes-tor’ların sayısını artırdı. Senatörlerin sayısını 300’den 600’e çıkardı. Yargı gücü ve mahkemelerin denetimi senatörlere devredildi. Tribünlerin yasama ve veto yetkileri sınırlandırıldı. Ceza mahkemelerinin sayısı artırıldı. Ceza hukukunda değişiklikler yapılarak praetor’lâTZ yasalarda olmayan suç ve ceza tiplerini tespit etme ve uygulama yetkileri tanındı. İÖ 79’da siyasi yaşamdan çekilerek Puteoli’ye yerleşti. Bir yıl sonra da öldü.

Sulla, cumhuriyet yönetiminin yıkılmaya yüz tuttuğu bir dönemde hüküm sürmüş ve yaptığı reformlarla senatörler sistemini korumaya çalışmıştır. Ancak koyduğu yasalar 30 yıl kadar sonra Caesar’ın yaşam boyu diktatörlüğü ele geçirmesine engel olamamıştır. Ayrıca Sulla’nın Roma tarihinde iktidarı ele geçirmek için orduyu kullanan ilk diktatör olması ve diktatörlük kurumunu kullanış biçimi Caesar’a örnek oluşturmuştur.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler