LİDERLİK
Liderlik, paylaşılan
hedeflerin ve amaçların gerçekleştirilmesine doğru, az ya da çok organize
kollektif ve gönüllü gayreti harekete geçiren statü konumunu ve aktif rol
performansını ifade eder. Diğer yandan liderlik, “bireylerin halkı, ya da
halkın faaliyetlerini organize bir gayretle yönlendirdikleri davranışların
niteliğini” gösterir. Ayrıca liderlik, hem kollektif çaba için gerekli
önemden yoksun etki türlerine, hem de hakimiyete ve resmi otoriteye dönüşür.
Herhangi bir somut liderlik konumu, gayrı resmî etkinin, duygusal hakimiyetin
ve otoritenin unsurlarını içermektedir. ;
Son zamanlarda,
liderliğin bir takım özel yeterliliklere, ya da kişisel vasıflatd
indirgenebileceği fikri, hemeti’heirien tamamen terkedilmiştir. Liderliğin
niteliği, bireyin değil, belirlenmiş bir sosyaî sistemde oynanan rolün özünde
vardır. Liderliğin kişisel özelliklerini tanımlamak için yapılan çalışmalar,
onun “sosyal bir konumda kişiler arasında varolan bir ili£ ki olduğunu ve
bir konumda lider olan kişilerin, başka konumlarda lider olma gerekliliğinin
olmadığını” göstermektedir.
Liderlik sadece
prestij, marifet, ya da yeterlilik değil, daima etkin bir faaliyettir. Böylece
H.D.Lasswell veA.Kaplan, liderliğin formel ve etkin güç anlamında olduğunu
ifâde etmişlerdir. Bunlardan ikincisi,’yani etkin güç varolduğunda, ama gerçekte
ç*ok az kullanıldığında, liderlikten değil, formel otoriteden sözedilmiş olur.
Liderlik esasında
sosyal bir ilişkiyi içerir. Liderlik davranışının manifestosu sadece liderin
izinde hareket eden ve hepsine topluca takipçiler denilen diğer insanlar
bağlamında gözlenebilir. Ama liderlik, genelde muhalefeti deberaberinde getirdiğinden,
bu takip organize bir grupla aynı yer ve zamanda varolan bir şey olmadığı
gibi, daima birleştirici de değildir. A. W. Gouldner, lideri, davranışı herhangi
bir grubun davranış türünü (şeklini) harekete geçiren, takipçilerini oluşturan
herhangi bir birey olarak ele alıp bu noktayı vurgulamıştır.
Kullanımdaki üçüncü
unsur, liderin grubunun faaliyet sahasının odak noktasında bulunması
anlamında, merkezi bir konumu işgal etmesi gereksinimidir. Lider sık sık
takipçilerinin önerilerini beklemeden grup için faaliyetleri başlatır.
Liderliğin merkezi
etkisi, kollektif faaliyetle irtibadandırümalıdır. Bu gereklilik Lasswell ve
Kaplan’ın “taraftarlar liderde kendilerini bulur ve onun görüş açısını kabul
ederler” önermesiyle dile getirilmiştir.
Liderlik ve etkinliğin
diğer türleri arasında açık bir ayrım yapmak önemlidir. Grup, ya da kişisel
etkinlik terimleriyle liderlik kavramını tanımlama çabalan, liderliği
etkinliğe indirger. Bu R.B.Cat-tell’in “her grup üyesi…bir dereceye kadar
bir liderdir” önermesinde gösterilmiştir.
Lider ve duygusal
ilişkilerin üzerinde odaklandığı merkezi bir kişi arasmdaki ayrımı ortaya
koymak içinde birtakım çabalar sarfedilmiştir. Eğer hakim bireyin konumu,
“duygularını harekete geçirme ve içgüdülerine hitap etme yoluyla grubun
üyelerinin dikkatini çekme kapasitesinden daha fazla bir şeye dayanmıyorsa, bireylerinin
bağımsız olmaya çalıştığı bir kalabalığa seslenen bir ajitatör, ya da bir demagog
olarak sınırlandırılacaktır.
(SBA)