LİBERTARYANİZM
LİBERTARYANİZM
Libertaryanizm, insan
davranışının yapısı hakkında, determinizme karşıt bir teoriye verilen- addır.
Bu teori bazı insan eylemlerinin nedensel olarak açıklanabilir, ya da tümüyle
açıklanabilir olmadığını savunur. Libertaryanlar geleneksel olarak özgür ve
sorumlu insan eylemini, nedensellik yasasının her taraftaki geçerliliğine
karşı önemli bir istisna olarak görmüşlerdir. Son zamanlarda, örneğin
Wittgenste-in ve Gilbert Ryle tarafından bir ışık karşı-sında gözleri
kırpıştırma, ya da celine takıldığında düşme gibi insana Özgü eylemlere
ilişkin nedensel sorular sormanın mantıksal açıdan uygun olmadığı, ya da bu
şekilde davranmakla kategori hatası yapıldığı iddia edilmiştir.
Libertaryanizmin
ikinci bir anlamı, siyasal liberalizmin aşırı bir türü şeklindedir. Bu anlamda
terim, insanlar arasındaki her türlü sosyal ve hukuki ayrıma karşı olup,
toplumun bireysel eylem özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalarım mutlak biçimde en
aza indirme taraftarlığını dile getirir.
Libertaryanizm
temelde, tüm insanların yok edilemez, vazgeçilemez ve toplum uğruna
terkedilemez birtakım haklara sahip olduğunu savunur. Bu hakların nereden
geldiği belirsizdir, ama siyasi hayattan önce geldiği ve devletin ürünü
olmadığı açıktır. Devlet, haklan dengelemek, örneğin açlık çeken bir kişiye
diğerlerinin mülkiyet haklarını çiğneyerek refah sunmak için müdahale edemez.
Özü, Laissez-Faire ve hükümetin müdahelesine duyulan derin güvensizliktir.
Başta Hayek olmak üzere bazı düşünürlere göre, devlet müdahalesine haklarda
azalmaya yol açtığı için değil, aynı zamanda temel değer olarak ele alınan
insan özerkliğini tehdit ettiği için karşı çıkılmaktadır. Buna ek olarak
ekonomik örgütlenmede olduğu kadar, toplumsal alanda da (örneğin eğitim ve tıp)
devlet müdahalesi tecrübe edinmeyi ve insan zekasının gelişmesini önler ve
böylece uzun vadede insanların mutluluğunu azaltır. Siyasi düşüncede
libertaryanizmin canlanışı, 1970’lerin sonuyla 1980’lerin başında bazı Batılı
hükümetlerin monetarîst ve bırakınız yapsınlar yaklaşımından önceye rastlar,
am& tümüyle onlarla bağlantısız da değildir ve her ikisi
de gelişmiş Batının,
sosyalist olmayan akademik ve siasal dünyasında uzun vadeli bir uzlaşmayla bir
karşı çıkışı temsil ederler.
(SBA)