Leyla ve Mecnun – Fuzuli Leyla vü Mecnun Edebi Özellikleri, Hakkında Bilgi
Leylâ ve Mecnûn. Fuzûlî’nin (ö. 963/1556) aşk konulu ünlü mesnevisi.
Leylâ ve Mecnûn hikâyesini Türkçe olarak anlatan en güzel eserin Fuzûlî’nin Leylâ vü Mecnûn’u olduğu kabul edilir. Aruzun “mef’ûlü mefâilün feûlün” kalıbıyla 153S yılında yazılan mesnevi mensur bir girişle (dîbâce) başlar. Tevhid, münâcât, mi’râciyye, na’t, sâkînâme, Kanunî Sultan Süleyman’a methiye, sebeb-i te’-lîf gibi bölümlerden sonra Leylâ ile Mecnûn’un aşk hikâyesi lirik bir üslûpla anlatılır. Araya gazeller ve murabbalar da serpiştiren Fuzûlî, eserinin yazılış sebebini anlatırken İstanbullu birtakım şairlerin kendisinden bir Leylâ ve Mecnûn hikâyesi yazmasını istediklerinde bunu bir imtihan olarak kabul ettiğini ve eserini kısa zamanda yazıp bitirdiğini söyler. Fuzûlî’nin bahsettiği şairler Kanûnî’nin Bağdat seferine katılan Taşlicalı Yahya Bey. Hayalî Bey, Celâlzâde Mustafa Çelebi ve Üsküdarlı Aşkî’dir. Fuzûlî, Bağdat Valisi Üveys Paşa’ya sunduğu eserini kaleme almadan Önce hikâyenin Farsça yazılmış örneklerini incelemiş, bunların içinde Nizâmî-i Gencevî’nin mesnevisini kendisine örnek edinmekle birlikte yer yer tasarruflarda bulunmuş, bazı motifleri değiştirmiş, özellikle konunun ele alınışında bir kısım değişiklikler yapmıştır.[konu özeti için bk. Leylâ ve mecnûn] Meselâ Nizâmî’nin eserinde Leylâ Kays’ın amcasının kızı iken Fuzûlî onları akraba göstermez. Nizamî zifaf gecesinde Leylâ’nın İbn Selâm’ı tokatlamasından bahseder, Fuzûlî ise Leylâ’ya, çocukluğundan beri kendisini bir cinin koruduğu ve eğer İbn Selâm kendisine dokunacak olursa cinin her ikisini de öldüreceği yalanını söyletir. Nizamî, Leylâ ile Mecnûn’u çölde karşılaştırmazken Fuzûlî eserinin en lirik sahnesini çöldeki buluşma ile anlatır. Nîzâmî’de olaylar Mecnûn’un ölümüyle sona ererken Fuzûlî iki âşığı cennette buluşturup mezarlarının türbeye dönüştüğünü söyler.