Edebi Şahsiyetler

Lami Çelebi Kimdir, Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri, Hakkında Bilgi

LÂMİÎ ÇELEBİ (1472-1532)

Osmanlı Divan şairi. Arap ve Fars edebiyatlarından yaptığı çevirilerle tanınmıştır.

Bursa’da doğdu, aynı kentte öldü. Asıl adı Mahmud’dur. II.Bayezid dönemi (1481-1512) hazine defterdarlarından Osman Çelebi’nin oğludur. Dedesi Nakkaş Ali 15.yy’ın tanınmış süsleme sanatçıların-dandı. Lâmiî, Bursa’da medrese öğrenimi gördükten sonra Nakşibendi tarikatına girdi ve şeyhliğe kadar yükseldi. Hiçbir devlet görevi almadı. Geçimini çevirileriyle ve ailesinin kurduğu vakfın geliriyle sağladı.

Farsça’yı ve Arapça’yı iyi bilen Lâmiî, bu dillerden manzum ve mensur pek çok yapıtı Türkçe’ye kazandırmıştır. I.Selim’e [Yavuz] sunduğu kasidelerle adını duyurduktan sonra önce onun, daha sonra da I.Süleyman’ın [Kanuni] ve devlet büyüklerinin özendirmeleriyle çeviriler yapmaya koyulmuştur. Bunların sayısı otuza yakındır. Siyer, evliya tezkiresi, maktel, menakıb, münazara, münşeat, lügat, divan ve mesnevi türündeki bu çevirileriyle Osmanlı Divan edebiyatında başlıbaşına bir çığır açmıştır. Yapıtları olduğu gibi çevirmemiş, hemen hemen hepsine bir çok eklemeler yapmıştır. Ünlü İranlı şair Câmî’nin yapıtlarından çoğunu Türkçe’ye çevirdiği için de döneminde Câmî-i Rum (Anadolu’nun Câmî’si) olarak anılmıştır.

Mensur yapıtlarının ilki olan Şevahidü’n-Nübüvve çevirisini 1510’da tamamlamıştır. Hz.Mu-hammed’in yaşamını ve savaşlarını anlatan siyer türündeki bu yapıt Câmî tarafından yazılmıştır. Lâmiî, yine aynı yazarın 1476’daki Nefahâtü’l-Üns min Hadarâti’l-Kuds adlı Nakşibendi şeyhlerinin yaşamöykülerini menkabe biçiminde ele alan yapıtını, 1512-1521 arasında Futûhü’l-Mücahidîn li-tervihi Kulûbi’l-Müşahidîn adı ile ve eklemelerle Türkçe’ye çevirmiştir. Bu eklemelerden bazıları Şeyh Emir Ahmed Buharı, Şeyh Ebü’l-vefa Konevî, Şeyh İlahî, Hacı Bayram Veli, Yazıcızade Mehmed, Ahmed Bican, Yunus Emre ve Hacı Bektaş gibi Anadolu’da ün salmış, bazısı tarikat kurmuş kişilere ilişkindir. Beş yüz altmış yedi kişinin yaşamöyküsünü içeren ve Lâmiî’nin vermiş olduğu addan çok, Tercüme-i Nefahatü’l-Uns olarak tanınan yapıt aslında Ebû Abdurrahman Mahmud bin Hüseyin el-Sülemî el-Nişaburî’nin Tabakât-ı Sûfiye adlı yapıtına dayanmaktadır. Lâmiî’den önce de Ali Şîr Nevaî tarafından Nesâimü’l-Mahabbe min Şemâimi’l-Fütüvve adı ile Çağatay Türkçesi’ne çevrilmiştir.

İlgili Makaleler