Türk Edebiyatı

Kuyucaklı Yusuf – Kitap Özeti, Konusu, Sabahattin Ali

Yazar: Sabahattin Ali

Kitap Hakkında: Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali 1937’de yazdığı bu romanında Anadolu insanını, bu insanların düşünüş ve yaşayış tarzlarını okuyucuya anlatmaya çalışmaktadır. Sabahattin Ali, bu romanı için gereken malzemeyi asılsız bir ihbar nedeniyle üç ay yattığı hapiste ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yaptığı öğretmenlik görevleri sırasında toplamıştır.

Konu: Yusuf’un Muazzez olan aşkı ve sevgilisini, Şakir ve kasabanın egemen kötü güçlerinden korumak için verdiği mücadele. Bir başka ifadeyle doğal, masum, bozulmamış soylu vahşi Yusuf ve onun yanında yer alanlarla, yapay, kirli, yozlaşmış insanlar arasındaki çatışma.

Özet: Roman, şöyle başlar: “1903 senesi sonbaharında ve yağmurlu bir gecede, Aydın’ın Nazilli kazasına yakın Kuyucak köyünü eşkiyalar bastılar ve bir karı kocayı öldürdüler. “Soruşturmaya gelenlerden kaymakam Selahattin Bey, dokuz yaşında yetim kalan Yusuf’u evlatlık alır, Nazilli’ye götürür. Karısı Şahinde ve üç yaşındaki kızı Muazzez’den kurulu bir ailenin reisi olan kaymakam, bir yıl sonra Edremit’e atanır. Yusuf okula verilir, fakat okuma yazma öğrenince okulu bırakır. Karısının basitliği, şirretliği yüzünden, kaymakam büsbütün içkiye ve kumara dadanmıştır. Muazzez on üç, Yusuf on dokuz yaşına gelir. Bir gün bayram yerinde fabrikatör Hilmi Beyin oğlu, kasaba kabadayısı Şakir, salıncağa binen Muazzez’e sataşınca, Yusuf’tan dayak yer; o hınçla da Muazzez’i almaya and içer, babasıyla beraber bir plân kurar: Bir sarhoşluk gecesinde kaymakam, fabrikatöre 320 altın borçlanır, senet vermek zorunda kalır. Bu senet yüzünden Muazzez’in, ahlâk düşkünü o aileye gelin gideceğini anlayan Yusuf, bakkal Şerif Efendininoğlu Ali’ye koşar. Ali’nin, Muazzez’de gönlü olduğunu bilmektedir. Ali, gereken parayı annesinden sağlar, borç ödenir, Şakir’deki senet yırtılır. İçten içe zaten Muazzez’i sevmekte olan Yusuf, arkadaşı Ali’yi dolandırmış olmamak için, genç kızdan kaçmaya başlar. Bir süre sonra bir düğünde havaya silahlar atılırken, Şakir’in tabancasından çıkan bir kurşun, Ali’yi öldürür. Rüşvet ve hile ile yardakçıları Şakir’i kurtarırlar. Kaymakamda kalp hastalığ ıbaşlamıştır; heyecanlanması yasaklandığı için kaymakam, kaymakamı düşünerek de Yusuf müdahale etmezler bu işe. Onuruna düşkün Yusuf, Ali’nin ölümüyle Muazzez’den daha da uzak durur. Bayram yerindeki dayağın öcünü almak, yeminini yerine getirmek için fırsat kollayan Şakir, Şahinde Hanımı kandırır. Annesi tarafından zorlanan Muazzez de Yusuf’tan ümidini keser, Şakir’e gitmeye karar verir. Muazzez’in bağda Şakir’le buluşacağını öğrenen Yusuf bir yaylıya atlar, bağa gider, seslenir. Çarşafsız, baş örtüsüzdür Muazzez; gelir ve Yusuf, Muazzez’i kaçırır. İndikleri köye giden kaymakam, onları Edremit’e getirip evlendirir, Yusuf’u tahrirat kâtibi yapar ve çok geçmeden ölür. Yeni kaymakam İzzet Bey, otuzunu aşkın, bekâr, çapkın ve eşrafla, hele Şakir’le, Şakir’in babasıyla sıkı fıkı ahbaptır. Yusuf’u tahrirat kâtipliğinden alır, süvari tahsildarı yapar. Yusuf at sırtında köyleri dolaşırken Şahinde Hanımın evi, kaymakamın, jandarma komutanının ve Şakir’in çalgı çengi yeri olmuştur. İçkiye alıştırılan Muazzez de önleyemediği bir düşüşle iffetini yitirmektedir. Fakat bir gece Yusuf, birden çıka gelir: elindeki kamçı önce kaymakam İzzet Beyin suratında şaklar, sonra masa çevresindekilere rastgele savrulur. Lâmba devrilmiş, sönmüştür. Şakir, tabancasına sarılırsa da Yusuf atik davranır, peş peşe ateş eder, karanlık odada en küçük hareket bile kalmamıştır. Yusuf seslenir, karısını bulur, omuzlar ve atını Balıkesir taraflarına mahmuzlar. Muazzez yaralıdır, ortalık ağarırken ölür. Karısını gömen Yusuf, atını dağlara doğru sürer.

Yusuf: Nahif, fakat kuvvetli ve dayanıklı bir delikanlı, yabanlığı, toplumsal düzene uyum sağlayamaması,
masumiyeti, doğallığı, haksızlığa tahammül edememesi gibi özelliklere sahip.
Selahattin Bey: Yusuf’a yardım eden güçler arasında ilk sırada yer alan üvey babası, temiz, deneyimli, kasabanın içinde ancak bilinçli olarak kenarda kalmayı yeğleyen, yalnız bir taşra bürokratıdır.
Muazzez: Olayların başlaması ve gelişmesindeki en önemli kişi. Aşk öyküsünün kadın kahramanı, başlarda romantik, içine kapanık, sonuna değin de kendi olamayan, edilgen, silik ve tutuk bir kişi.
Hilmi Bey: Bürokratlarla olan kirli çıkar ilişkileri, güçsüzleri ezmesi vb. pek çok yönüyle kapitalizmin metaya ve çıkara dayalı anlayışının Anadolu’daki tipik temsilcisidir
Şakir: Hilmi Bey’in oğlu, ayyaşlığı, hovardalığı ve ahlaksızlıklarıyla kasabada herkese yaka silktirmiş ve Yusuf’a olan kini yüzünden Muazzez’i içki sofralarına düşüren kişi.

İlgili Makaleler