Tarihi Eserler

Kubbe Nedir, Mimaride, Önemli Kubbeli Yapılar, Hakkında Bilgi

Kubbe yarım küre ya da benzeri gibi düzenli bir eğriden oluşan bir örtüdür. En önemli özelliği, küçük öğeler kullanarak arada başka desteğe gerek duymadan büyük açıklıkları geçebilmesidir. Bu nedenle kubbe, eski çağlardan beri mimarlıkta kullanılan bir yapım tekniğidir. İlkel örnekleri arasında göçebe çadırları, Afrika yerlilerinin sazdan, Eskimolar’ın buzdan kulübeleri ile taşırtma tekniğiyle yapılmış “yalancı kubbe”ler bulunmaktadır.

Gelişmiş kubbe, bir kemerin düşey ekseni çevresinde döndürülmesiyle elde edilir, bu nedenle de onun taşıyıcı özelliklerine sahiptir. Burada küçük öğeler basınç güçlerine karşı koymak durumunda olduklarından, malzeme olarak taş ya da tuğla kullanıldığı zaman etkin bir taşıyıcı elde edilir. Beton gibi malzemeler de aynı biçimde kullanılır.

Kubbe, dayanaklarında sürekli bir taşıyıcı yüzeye gereksinim gösterir; bu nedenle silindir bir altyapı, üstüne oturabileceği en uygun biçimdir. Altyapının kare ya da çokgen planlı olması hem yapım hem de biçim açısından sorun yaratır. Ortaya çıkan boşlukların doldurulmasında geçit öğelerinden yararlanılır. Iran mimarlığında koni biçiminde tonozların oluşturduğu tromplar, Bizans mimarlığında küresel üçgenlerden oluşan pandantifler, Anadolu-Türk mimarlığında da düz üçgenlerden oluşan Türk üçgenleri, geçit öğeleri olarak geliştirilmiştir.

Kubbe bir yapım yöntemi, bir örtü olduğu kadar, etkili bir mekân belirleyici ve çok yönlü bir biçim öğesidir. Bu nedenle simgesel amaçlarla da kullanılmıştır. Kubbenin kapalı, koruyucu eğri çizgileri insanların ilk barınakları olan mağaralarda yaşadıkları dönemi çağrıştıran duygusal bir etki yaratır. Bu da çeşitli kültürlerde kubbe biçimlerinin simgesel anlamlarla yüklü anıtsal yapılarda kullanılmasına yol açmıştır. Kubbe, bu özellikleriyle, dikdörtgen prizmalarla oluşturulan akılcı mimarlığın kullandığı bir öğe değildir.

Kubbenin yarım küre, basık, sivri, eliptik, parabolik, soğanbaşı gibi çeşitli biçimleri olabilir. Kasnak ya da bilezik adı verilen bir çerçeve üstüne oturtulabilir ve ışık almasını sağlamak amacıyla üstüne kubbe feneri adı verilen, pencereli, daire ya da çokgen planlı alçak bir kule eklenebilir.

Kubbe biçimleri, yeni malzeme ve yapım yöntemleriyle geliştirilmiş ve çeşitlendirilmiş olarak, günümüz mimarlığında da kullanılmaktadır.

Önemli kubbe yapıları arasında Roma’daki Panteon (çap 43,3 m, İS 118), İstanbul’daki Ayasofya (çap 32 m, İS 532-537), İran’da Sultaniye’deki Sultan Mahmud Türbesi (çap 25,5 m, 1304-1316) Edirne’deki Selimiye Camii (çap 31 m, 1569-1575), Roma’daki San Pietro Kilisesi (çap 45 m, 1558-1590), Hindistan’da Bişapur’daki Mahmud Adil Şah Türbesi (çap 38 m, 1626-1656), Londra’daki Saint Paul Katedrali (çap 31 m, 1675-1710) bulunmaktadır. Çağdaş örnekler arasında ise Almanya’da Bres-lau’daki Yüzyıl Salonu (çap 65 m, 1910-1912), ABD’de Lousiana’da Baton Rouge’daki Union Tank Bakım Onarım işliği (çap 117 m, 1957), Roma’daki Büyük Spor Sarayı (çap 100 m, 1958-1960) sayılabilir.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler