Köse Mustafa Paşa Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi
Köse Mustafa Paşa (ö. 1178/1765) Osmanlı sadrazamı.
Çorlu’da doğdu. Sadrazam Çorlulu Ali Paşa’nın kethüdâlığında bulunmuş olan Sofu Abdurrahman Paşa’nin oğludur. Kaynaklarda Bahir, Köse ve Mîrâhur lakaplarıyla anılır. İyi bir eğitim aldı. İstanbul’a giderek Sadrazam Nevşehirli Damad İbrahim Paşa’nın maiyetine girdi. Bu sayede hassa silâhşoru oldu. Ardından kapıcıbaşı-Iık görevine getirildi. 1159 Ramazanı sonlarında (Ekim 1746 ortalan) ikinci mîrâhur, Zilkade 1162’de (Ekim 1749) birinci mîrâhur oldu. Mîrâhurluktan sadrazamlığa geçmek mümkün değilken I. Mahmud’un Dârüssaâde Ağası Hacı Beşir Ağa’-nın padişaha tavsiyesiyle sadârete getirildi.[18 Şaban 1165/1 Temmuz 1752] Bu makamda ilk icraatı devlet İşlerine karışan Hacı Beşir Ağa’nın nüfuzunu kırmak oldu. Onun uygunsuz hareketlerde bulunup rüşvet alarak iş gördüğünü padişaha bildirdi ve azlini, ardından idamını sağladı. Sadâreti döneminde birbirini takip eden ve İstanbul ile Trakya’yı sarsan depremler dolayısıyla meydana gelen zayiatı gidermek için tedbirler aldı. I. Mahmud’un vefatı ve yerine III. Osman’ın padişah oluşunun ardından rakiplerinin telkiniyle azledildi.[4 Cemâziyelevvel 1168 / 16 Şubat 1755] Önce Midilli’ye yollandı, birkaç ay içinde de Mora muhassılı oldu.[Ramazan 1168/Haziran 1755]
III. Osman, Mustafa Paşa’yı azlettikten sonra on üç ayı aşan zaman içinde dört defa sadrazam değiştirdi. Son zamanlarda gerek devlet erkânı gerekse İstanbul halkı arasında “Mustafa Paşa’nın yerini tutan vezir olmaz” gibi sözler yayılınca yeniden hatıra geldi ve İstanbul’a çağrılarak ikinci defa sadârete tayin edildi.[1 Receb 1169/ 1 Nisan 1756] Mustafa Paşa’nın bu sadâreti sırasında İstanbul’da tarihinin en büyük yangınlarından biri çıktı. Şehrin dörtte üçü yandı, ardından tamir masrafları hazineye büyük bir yük getirdi. Onu töhmet altında bırakan bir başka hadise de tahta aday Şehzade Mehmed’in zehirlenerek ölmesinde rolü olduğu dedikodularıdır. Bazı kaynaklarda, aralarında Hekimoğlu Ali Paşa’nın da bulunduğu yüksek rütbeli devlet adamlarının şehzadenin katline razı olmadıkları, ancak sadrazamın bu konuda ısrar ettiği belirtilir. Şehzadenin şüpheli ölümü dolayısıyla görevden alınıp Rodos’a sürüldü [20 Rebîülâhir 1170/12 Ocak 1757] ancak malına dokunulmadı. Bir müddet sonra kendisi hakkında padişaha tavsiyede bulunduğu Koca Râgıb Pa-şa’nın aracılığıyla affedildi ve Önce Midilli’ye, ardından Eğriboz muhafızlığı ile sancağına gönderildi [Zilhicce 1170 / Ağustos 1757] 4 Şevval 1171’de (11 Haziran 1758) Mısır valiliğine getirildi. İki yıl sonra azledilip Cidde’ye nakli kararlaştınidıysa da bu göreve gitmek istemeyip Kahire’de oturdu. 1175 Cemâziyelâhirinde (Ocak 1762) görev yeri Halep olarak değiştirildi. Fakat buraya da gitmekten çekindi ve çeşitli bahaneler ileri sürüp bir müddet Mısır’da Bulak’ta ikamet etti. Sonunda kendisine yollanan bir fermanla teminat alınca Halep’e gitti. Onun böyle davranmasının altında vaktiyle Şehzade Mehmed’in katlinde rol oynamış olmakla suçlanması ve şehzadenin kardeşi III. Mustafa’nın tahta çıkmasının yattığı, yeni padişahın kendisine karşı tavrından endişe ettiği belirtilir. Ancak bu tereddüdü yersiz çıktı. Yeni padişahın Hamza Hâmid Paşa’yı yetersiz bulup azletmesi üzerine Halep’ten İstanbul’a çağrılarak üçüncü defa sadârete tayin edildi.[24 Rebîülâhir 1177/ 1 Kasım 1763]