KOLLEKTİF BİLİNÇ
KOLLEKTİF BİLİNÇ
İlk defa Emile
Durkheim tarafından kullanılan ve onun sosyolojisinin köşe taşlarından birini
oluşturan kollektif bilinç terimi, “insanda, birey olarak ruhi hayata ait
olayları aşan ve zümrenin ortak düşünce, istek ve heyecanlarını temsil eden
ortak bir bilinci” ifade etmektedir. Bilinç kavramı tipik olarak bireyin
ahlaki tutumuna atıfta bulunduğu halde, kollektif bilinç Durkheim’a göre
temelde bireyin dışında olup toplumsal bir olaydır. Terim, grup üyelerinin
nasıl düşünüp davranacaklarına karar veren ve onları zorlayan bir normatif
düzeni ya da toplumsal bir olguyu anlatır. Durkheim’a göre, iş bölümü sanayi
toplumlarında arttıkça bireycilik gelişecek, bunun sonunda da kollektif bilinç
çökecektir. Bütün kültürel değerler, başka bir ifadeyle bütün değer yargıları
bu kapsamın içinde yer alır. Durkheim’in ülkemizdeki temsilcisi Ziya Gökalp
“kollektif bilinç terimi” yerine “ma’şeri vicdan”ı kullanmıştır.
Önceleri Anglo-Sakson
sosyal bilimcileri tarafından pek tutulmayıp sonradan çok kullanılır hale
gelen kollektif bilinç, Durkheim’de bir toplumdaki insanların sahip oldukları
ortak duygu ve inançları ifade etmekteydi. Ona göre kollektif bilinç, toplumun
fertlerinin tek bir ruh ve duygu etrafında birleşmelerini sağlıyor, böylece
toplumların devamında önemli bir rol oynuyordu. Durkheim, toplumda bu derece
önemli rol İfa eden kollektif bı-lînci tek tek insanların bilinçlerinin dışında
ve üstünde görür. Ancak bu görüş pek Çok eleştiriye uğramış ve çürütülmüştür.
Zira kollektif bilinç, her fertte vardır ve iç dünyamızda toplumu kontrol
görevini yerine getirir. İslâm toplumlarında “din kardeşliği11 ve
“ümmet bilinci” bir tür kollektif bilinç sayılabilir. Sınıf bilinci,
ırk bilinciyle aynı kategoride yer alır.
(SBA)
Bk. Bilinç;
Bireycilik; Cemaat; îş Bölümü; Sosyoloji.