Edebi Şahsiyetler

Knut Hamsun Kimdir, Hayatı, Kitapları, Edebi Kişiliği, Hakkında Bilgi

HAMSUN, Knut (1859-1952) Norveçli yazar. Uygarlığın getirdiği yaşama düzenini eleştirmiş, yapıtlarında doğal ve yabanıl bir bireyselliği işlemiştir.

4    Ağustos 1859’da Lom yakınlarında Garmostra-et’de doğdu, 19 Şubat 1952’de Grimstad’da öldü. Asıl adı Knut Pedersen’dir. Yazarlıkta kullandığı Hamsun adını, babasının 1863’te yerleştiği Hamsund köyünden aldı. Ailesi köylüydü, çocukluğu ve gençliği kırsal bölgelerde geçti. Hemen hemen hiç resmi eğitim görmedi. Genç yaşta çeşitli işlerde çalışmaya, bir yandan da yazmaya başladı. Üniversiteye gitmek için yeterli parayı bulamayınca, çalışmak üzere ABD’ ye gitti. 1884’te beklediğini bulamamış olarak Norveç’e döndü. Ancak, iki yıl sonra yeniden ABD’ ye gitti, orada edebiyat üstüne konferanslar vermekten tramvay biletçiliğine dek, çok çeşitli işlerle uğraştı. 1889’da Norveç’e dönüşünde Amerikan yaşamını eleştiren bir makale yayımladı. İlk romanı Sult’un (Açlık) büyük başarı kazanmasından sonra, yaşamını yazarlıkla kazanmaya başladı. Alman yayımcı Albert Langen’in de desteğiyle dünya çapında ünlendi. 1920’de Nobel Ödülü’nü aldı. 1930’larda ülkesindeki Nasyonal Sosyalist Partisi’ne katıldı.

II.Dünya Savaşı’nda Norveç’in işgali sırasında Almanlar’ı destekledi. Savaştan sonra, bu nedenle tutuklandı, ancak ileri yaşı dolayısıyla yalnızca para cezasına çarptırıldı.

Hamsun, çağdaş Norveç yazarlarının akılcı ve gerçekçi tavrına karşı bir tepkiyle yazmaya başlamıştır. Mystrier (“Gizemler”) adlı yapıtıyla, yeni edebiyatın nasıl olması gerektiğini örneklemeye çalışmıştır. Açlık adlı romanı ise, Toplumsal Gerçekçilik anlayışından kesin bir kopuştur. Zihnin bilinçsiz dünyasının gerçekliğinden yola çıkan Hamsun, bireyin toplumla ilişkileri içinde nasıl doğallığını yitirdiğini irdelemiştir. Uygarlığın getirdiği yaşama düzenine karşı yabanıllığın yaşam gücünü ortaya koymuş, bu çerçeve içinde köy yaşantısını öne çıkarmıştır. Mar-kens grode (Dünya Nimeti) adlı romanındaki Isak, kendi kendine yeten, doğadan başka efendi tanımayan bir köylüdür. Ancak Hamsun, kırsal yaşamı tüm canlılığı içinde betimlerken, onu yüceltmekten kaçınmış, bu yaşantıdaki mistik yönleri vurgulamıştır. Doğal çevreden çok, kişilerin düşleri, duyguları ve akıldışı davranışlarıyla ilgilenmiştir. Nietzsche ve Strindberg’den de etkilenerek yabanıl bir bireyselliği yakalamaya çalışmıştır.

Hamsun’un yalın ve çocuksu üslubu incelikle örülmüş bir düzyazı şiiri andırır. Rus yazarlarının, özellikle de Dostoyevski’nin ruhsal yaklaşımı ile ABD edebiyatının etkilerini taşıyan bir kara gülmece-yi birleştirmiştir. Romanlarındaki neşeli hava, insanların çevresini saran boşluğu gizlemekten uzaktır. Yaygınlık kazanan ünü II.Dünya Savaşı’nda Naziler’ in yanında yer almasıyla sarsılmıştır. Yapıtlarına karşı azalan ilgi, ancak, ölümünden bir süre sonra yeniden canlanmıştır.