KITLIK
KITLIK
Zübeyir YETİK
Kıtlık, taleplerin
karşılanmasında, mal ve kaynaklarda ortaya çıkan miktara ilişkin yetersizlik
olarak tanımlanmaktadır. İVebster’s Collegİate Dictionary, ekonomik anlamda
kıtlığı, talep gözönünde bulundurulduğunda ortaya çıkan sayısal ve miktara
ilişkin yetersizlik olarak tanımlamaktadır ve bu “yokluk” demek
değildir. İnsanların tüm istek ve arzularının yerine getirilmesi sürecinde
ortaya çıkan ekonomik kaynakların kıtlığı, ekonomik yaşamın temel koşulu
olarak değerlendirilir ve kıtlık, geleneksel ekonomik teorinin belki de en
önemli kavramıdır. Kıtlık, ekonomİze edilen davranış ya da insan ihtiyaçlarının
karşılanmasında kıt kaynakların akılcı kullanımını zorunlu hale getirmektedir.
Bu kavram diğer sosyal
bilim alanlarında özel kullanımlara sahiptir. Kullanıldığı yere göre ya
kendisinin şimdiye dek kullanıldığı anlamını ya da ekonomide ona verilmiş
olan teknik anlamını taşır. Kamu yönetiminde gücün kıtlığı, sosyolojide ise
statünün kıtlığı olarak ortaya çıkmaktadır. Deneysel psikoloji alanında ise
son zamanlarda amaca yönelik davranış ya da belirli karar verme sorunlarında
ortaya çıkan davranışların
ekonomikleştirilmesi
konuları büyük Ölçüde
dikkat çekmekte- ğu kıtlık tanımının
olası sonuçlarını kabul dir. etmeyi
reddetmektedir.
Ekonomik anlamda
kıtlık, mutlak bîr Ekonominin tüm amacı, fiyat sistemin-kavramdan çok göreli
bir kavramdır. Bir de olduğu gibi niceliksel ölçekte ölçülebi-şeyin talebiyle
İlişkili olarak arzını ölçer; lirliği vurgulamaktır. Açıkçası, eğer orta-bir
şeyin arzı ne olursa olsun, o şeye karşı da yalnızca bir nesne varsa ya da
özgül bir bir istek yoksa bu şey kıt değildir. Ekono- durumda yalnızca bir araç
varsa bile, kıt-mik kıtlık, diğer şeylerin fiyatı ile ilişkili hkmevcut
olabilir. Yine bunun gibi, birşe-olarak değer ya da fiyat ile ölçülür. yin örneğin oldukça uzmanlaşmış
bir be-
Birçok çağdaş
teorisyen, ekonomik “kıt-
çerinin sadece bir kullanımı varsa bile bu lık tanımı”nı benimsemiştir. Örneğin
şey kıt olabilir.
Adam Smith ve Alfred
Marshall, bunlar- Daha önemlisi,
kaynakların olduğu gibi, dan bir kısmıdır. Ekonominin, hayatın fırsatların da kıtlığı olabilmektedir.
Rast-yalnızca bazı özel bölümlerini incelediği, lantısal olsa da iş fırsatlarının yokluğu,
maddi şeylerle ilgilenmediği ya da norma-
“bolluğun ortasında yoksulluk” yaratabi-tif refah öğesini aşıladığı
gibi görüşlere Ur. Eğer bir toplum
zenginse ve Özellikle karşı çıkan bir dizi iktisatçı, daha yansız detümefektiftalebİkorumaktagüçlükçe-ve
analitik bir tanım aramışlardır. Şimdi-
kiyorsa, orada kıtlık ekonomisinden ayırt lerde çok kullanılan, ama
evrensel bir uz- etmek için bunu
bolluk ekonomisi olarak laşmadan uzak olan Robins’in tanımına görmek anlamlı olacaktır. Bazı
toplumlar-göre, ekonomi, ihtiyaçlar ve alternatif kul- da kıt kaynakların alternatif amaçlara
tah-lanımları olan kıt araçlar arasındaki bir sîsi sorunu, tarihsel olarak olmuş olanı
ya ilişki olarak insan davranışlarını araştıran da azgelişmiş alanlarda varolanı
önemse-bir bilimdir.
memek anlamına gelmez.
Bu görüşe göre tüm
davranışsal ve top-
Kıthktanımımnyeterliliğİüzerinesorua-lumsal sorunlar, araçların
kıtlığından ötü- lar ortaya atan
ekonomik analizdeki diğer rü ekonomik bir anlam taşımaktadırlar, önemli bir değişiklik de, amaçlardan
biri-Bununla birlikte ekonomi: a) amaçların
nin, ekonominin genişlemesi olarak-de-çeşitli ve birbirinin rakibi
olduğu; b) araç- ğerlendirildiği
ekonomik büyümeye iliş-ların birden fazla amacı yerine getirecek kin vurgunun artmasıdır. Eldeki
kaynakla-kapasitede olduğu durumlarda, kıtlık do- rın tahsisinden daha da fazla olarak eko-layısıyla
kısıtlamayla karşı karşıyadır. O
nomik genişleme hem belirsizlik, hem de zaman “ekonomik sorun”
kaynak tahsisi rahatsızlık
içerdiğinden, kıt kaynakların olarak görülmekte ve “ekonomik davra- ekonomikleştirilmesi teorisi, büyüme
bo-ruş, kıt araçların alternatif amaçlara akıl- yutu gündeme getirildiğinde kesinüğuı-cı
tahsisi de olmaktadır. “Bu kavramsal
den çok şey kaybetmektedir. yaklaşımı kabul eden birçok teorisyen,
yi- Daha geniş anlamda ekonominin
tüm ne de ekonomik kaynaklarla ilgili araçları dalları kıtlık sorunuyla ilgilenir; öyle
ki, ve fiyatla ölçülebilecek olanlarla ilgili kıtlık, ekonominin kendine has yönetimi
amaçları sınırlamaktadırlar. Bunların ya-
tarafmdan hafifletilebilir, nısıra çoğu iktisatçı, refahla yakından
bağ- Değer teorisi açısından
kıtlık, çok önem-lantıholmayanbirdisiplininortayakoydu- H bir birleştirici prensiptir. Bu
“modern”
görüş,
“normal” değerlerin işgücü, “zor- gelince bütün insanlar yeniden hayat
bula-luk ve güçlük” ya da gerçek maliyetler ta- cak, hepsi de “mahşer” denilen
pek geniç rafından belirlendiğini ileri süren eski “k- bir sahada toplanacak, bütün mükellefler
lasîk” görüşten farkhlaşır. Fayda prensibi dünya hayatının hesabını vereceklerdir,
ile fırsat maliyetlerinin koordinasyonu
İşte bu yeni hayatın başlayacağı günden
malvekaynaklarındeğerlerİninmarjİnde-
itibaren bitmez tükenmez bîr halde deki mal ve kaynakların
kıtlıklarının izlendi- vam edecek
aleme de “ahiret alemi” denir ği genel bağımsızlık sistemiyle
geleneksel ki, buna inanmak nı uslu m
anlıkla vazgeçil-değer ve bölüşüm teorisini birleştirmiştir. mez bir esastır.
Ancak bu teori çok
yüksek bir soyutlama Kıyametin,
dolayısıyla ahiretin vukuu,
düzeyinde kalmaktadır. Kur’an-ı Kerim
ayetleri, peygamber
(SBA) (s.)’in hadisleri ve bütün ümmetin
ittifakı
Bk. Değer;
İktisat.
ile sabittir. Diğer bütün peygamberler de
bu hakikati ümmetlerine
haber vermişler-KIYAMET
dir.
Kıyamet olayı Kur’an-ı
Kerim’demuhte-
Arapça kıyam
kelimesinin “t” eklenmiş Hf
isimlerle anılmıştır. Kıyametin hal ve şeklidir. Kıyam, ayağa kalkma,
ayakta sahneleri ayet ve hadiselerde
pek tefemi-durma, öldükten sonra dirilme ve haşr (ki- atlı bir şekilde anlatılmış ancak zamanı
yamette hesap için bir yere toplanma) an-
bildirilmemiştir. Bu sebeple, kıyametin lamına gelir. Kıyamet kelimesi,
ahir za- ne zaman kopacağını ancak
Allahu Teâlâ manda bütün ölülerin bir yerde toplanma- bilir. İmam Gazalî, kıyametin kopma
za-sını ve kainattaki düzenin bozulmasını ifa- maninin ve insanların ecellerinin
bildiril-de eder. Kelimenin sonundaki “t” harfi, memesinin, bir telaşa kapılmadan bu dün-bu
işin yağmur sağanağındaki şiddete ben-
ya hayatının sürdürülebilmesi için, ilahi zer bir çabuklukla olacağını
anlatmak üze- bir rahmet olduğunu
söyler. re mübalağa için getirilmiştir. Şöyle ki, Kıyametin ne zaman kopacağı
bildiril-ahiret alemi başlamadan önce bütün İn- memiş olmakla birlikte Peygamberimiz
sanların ve kainatın başına bir kıyamet ko-
(s.)’in hadislerinde kıyametin alametleri pacaktır. Belli bir zaman için
yaratılmış (eşratü’s-saa) haber
verilmiştir. Kıyame-olan bu dünya ve üzerindeki canlı-cansız tin küçük alametleri çok olmakla birlikte
bütün varlıklar, bir gün gelecek, mahvola-
şunları zikredebiliriz: Dini öğrenmek ar-caktir. İsrafil (a,s) adındaki
melek “sûr” zu sunun
kalmaması, dinî bilgisizliğin her denilen ve mahiyeti Allahu Teâlâca bili- tarafa yayılması, sarhoşluk veren
şeylerin nen bir ses aracına üfürecek, bundan çıka- çokça içilir olması, fuhuş ve zinanın
çoğal-cak olan korkunç bir gürültü ile bütün fa- ması, yüksek binaların ve israfın çoğalmanı
hayat sahipleri ölecek, her şey altüst
sı, öldürme ve anarşinin artması, işlerin olacaktır. Bütün dağlar,
taşlar, yerler, ehil olmayanlara
verilir olması, cahilliğin gökler parçalanacak, bu alem bambaşka faziletten üstün tutulması, saygı ve
şefka-bir alem haline gelecektir. İşte böylece ki- tin kalmaması, her işte menfaatin ön
pla-yamet kopmuş olacaktır. Bundan sonra yi-
na geçmesi, vefa ve dostluğun ortadan ne Allah’ın takdir buyurmuş olduğu
gün kalkması, haksızlıkların artması,
zenginin
fakiri gözetmemesi,
din dahil her şeyde Allah rızasının yerini dünyevî çıkarların alması vs.
Kıyametin büyük
alametelri ise şöyle sayılır
:1) Bir
duman çıkacak; müminleri nezleye tutulmuş hale getirecek, kâfirleri sarhoş gibi
yapacak.
2) Deccal adı verilen bir şahıs türeyecek, tanrılık
davasında bulunacak, sonra kaybolup gidecek.
3) Ye’-cüc ve Me’cuc adında iki kabile çıkacak,
yeryüzünde terör ve huzursuzluk çıkaracak.
4) Hz.İsa gökten inip bir müddet peygamberimizin
şeriatıyla amel edecek.
5) Yerden “Dabbetü’1-ard” adında bir mahluk
çıkacak ve insanlarla konuşacak.
6) Yemen tarafından dehşetli bir ateş çıkacak, etrafa
yayılacak.
7) Doğuda, Batıda ve Arap Yarımadasında yer çökmeleri
olacak,
8) Güneş muvakkaten batı tarafından doğacak, kıyamet
ancak kâfir ve f asıkların başına kopacak; mü’minler daha önce ölmüş
olacaklar.”
A.TuranARSLAN
Bkz. Ha$r