Tarihi Şahsiyetler

Kemalpaşazade’nin Edebi Kişiliği, Yönü, Hakkında Bilgi

Değişik konularda pek çok eser vermiş olan Kemalpaşazâde ne­sir yanında nazmı da başarıyla kullanmış, divanının dışındaki hemen her eserinin gerekli gördüğü kısımlarında Arapça, Farsça ve Türkçe manzumelere yer ver­miştir. Tezkireler onun edebî yönünden ziyade ilmî yönü üzerinde durur ve nesri­nin nazmından üstün olduğu görüşünde birleşir. Bunun başlıca sebebi, onun her an telif ve tedrîs ile meşgul olan bir âlim ve halkın dinî meseleleri için fetva veren bir müftü olması dolayısıyla devlet ada­mı ve âlim kişiliğinin sanatçı ve şair kişi­liğini arka plana itmesidir. Bundan dolayı ilmî seviyesinin yüksekliğine göre edebî yönü daha zayıftır. Buna bağlı olarak şiir­lerinde derin hayallere, bol çağrışımlı ede­bî sanatlara pek rastlanmaz. Şiiri hikmet­li söz olarak görür ve bir fayda sağlama­sını ister. Aşka ve hikemî konulara daha çok önem verir, tasavvufî yorumdan uzak beyitler üzerinde yoğunlaşır/Duygu ve hayal yerine akla, mücerredden ziyade müşahhasa meyli bu yüzdendir. Bu özel­lik Kemalpaşazâde’nin günlük hayata ve devrine ışık tutan beyitlerinde de görülür. Dili sade, ifade yapısı sağlamdır. Ge­rek atasözlerini ve deyimleri sıkça kullan­ması, gerekse cinas sanatını başarılı bir şekilde uygulaması Bursalı Ahmed Paşa, Necâtî Bey, Kabûlî gibi şairlerin eserle­rinden etkilenmesine bağlanabilir. Özel­likle kasidelerinde yaşadığı dönemi can­landıran imajlara önem vermiş, yer yer orijinal anlatımlar yakalamıştır. Herhalde Arap edebiyatına olan yakınlığı dolayısıyla diğer divan şairlerinin aksine hiçbir şiirin­de mahlas kullanmamıştır. Yine aynı te­sir vezin ve kafiye anlayışına da hâkimdir. Manzum şiir tercümelerinde de şekil yö­nünden divan şiiri için yerli, orijinal ve farklı tecrübeleri olmuştur. Nesri hakkın­da, Türk yazı dilinin halk dilinden uzaklaş­masında etkili olduğu yahut ağır ve tum­turaklı bir üslûp kullandığı şeklindeki hü­kümler gerçeği yansıtmaz. Sadelik ve akıcılık özelliklerini muhafaza eden sanatkârane nesri kendi döneminden iti­baren takdir edilmiştir.

İlgili Makaleler