Kemal Sülker kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi
Kemal Sülker kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: Antakya’da doğdu (1919-Aralık 1995). Ortaöğrenimini Antakya Lisesi’nde tamamladı. Bir yıl Hukuk Fakültesi’nde okudu. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne geçti. 7-8 sömestr öğrencisiyken Sıkıyönetim Komutanlığınca İstanbul dışına sürgün edildi (1943). Öyküsünü, Savaş Yıllarında Bir Sürgün (1986) adlı kitabında anlattığı dört yılı Konya, Hatay ve Tokat’ta geçirdi. 1947’den sonra Gece Postası ve Tan gazetelerinde muhabirlik, yazarlık, işçi sayfası yöneticiliği, yazı işleri müdürlüğü yaptı. İşçi Hakkı (1953), Türkiye Birlik (1961) gazetelerini çıkardı. DİSK’in kuruluşuna katıldı ve genel sekreterlik görevinde bulundu. 1940’lı yılların toplumcu düşün ve sanat dergilerinden Yeni Edebiyat, Yurt ve Dünya, Yürüyüş, Gün’de eleştirilerinin yanı sıra edebiyat hareketinin o evredeki sorunlarına ilişkin incelemeler yayımladı.
Kemal Sülker’in bu tür yazılarında, yeni-eski, ileri-geri çatışkılarını yorumlarken, yeninin toplumsal dönüşümlerin bilincinde olduğu görüşünden hareket ettiğini söyleyebiliriz. Eski ise, Cumhuriyet döneminde bile, Osmanlı düşün ve beğenisini sürdürmeye çalışmaktadır. Yeni, çağdaş; iktidar içinde kümelenen tutucularla bütünleşerek varlığını korumaya çabalayan eski, çağdışıdır. Yeni, devrimcidir. Karşıtları, faşizme varıncaya kadar tüm ilerlemeye aykırı akımların yörüngesindedir.1
Sülker; Gün dergisinde “Asım Sarp” takma adı ile çıkan “Türk Şiirinde Gelişme” başlıklı dizi yazılarında da, doğuşundan 1946’ya kadar uzanan süreç içindeki değişmelere değinerek kimi klasik ve çağdaş şiirleri eski ve yeni, ileri ve geri olma nitelikleriyle değerlendirmek istemiştir. Ona göre Türk şiiri, Tevfik Fikret’e gelinceye kadar feodal kalıntıların ve sarayın yörüngesindedir. Divan şiiri birbirinin yinelemesi olan “mazmun”lara dayanır ve kapalı bir çevrenin beğenisini göz önünde tutar. Abdülhak Hâmid, Yahya Kemal, Ahmet Haşim gibi XIX. yüzyıl sonrasının toplumsal değişimlerini, Ulusal Kurtuluş Savaşımızı, Cumhuriyetin getirdiği yenilikleri görenler bile Osmanlıdır. Yalnız Fikret, döneminin siyasal/toplumsal bunalımları içinde ileri bir edebiyat kültürünün yaratıcısı ve öncüsü olmuştur. Nâzım Hikmet’in sanatı ise “Türk şiirinde hakiki demokrasinin ilanı” sayılmalıdır. Çünkü şiirimize “inkılapçı realizmi” getirerek “halkçı sanatın en güzel örneklerini veren O’dur.”
Öte yandan şehirli-köylü, ağa-ırgat, işçi-patron, zengin-yoksul üniversitelilerin çelişkilerinden kaynaklanan konuların işlenmesi ile, şiire koşut olarak “realist hikâye” anlayışı da çağdaş edebiyatımızın gelişimi içinde yerini bulmuştur.
1950’den sonra Türkiye’de Sendikacılık (1955), Dünyada ve Türkiye’de Sendikacılık (1966), 100 Soruda Türkiye’de İşçi Hareketleri (1968), Dünyada ve Türkiye’de İşçi Sınıfının Doğuşu (1969), Sendikacılık ve Siyaset (1975), Grev Hakkı ve Grevler (1976) gibi yapıtlarının yanı sıra edebiyat araştırmalarına yönelen Sülker, çalışmalarını özellikle Nâzım Hikmet’in kişiliği ve sanat savaşımı üzerinde yoğunlaştırdı. Bu türde ilk ürünü Nâzım Hikmet’in Polemikleri adını taşır, ilk kez 1968’de yayımlanan kitabında Sülker, yorumlarla birlikte belgeleri vermeye özen göstererek şairin Abdülhak Hâmid, Mehmet Emin (Yurdakul), Ahmet Haşim, Yahya Kemal, Hamdullah Suphi vb. eskilerle tartışmalarını yansıtmıştır. Nâzım’ın kimliği, öğrenim yılları, yaşam kavgasına ilişkin geniş bilgilerin verildiği Şair Nâzım Hikmet (1976) ve Nâzım Hikmet’in Gerçek Yaşamı (1. cilt, 1976; II. cilt, 1977) adlı yapıtları hem otobiyografik niteliktedir, hem de şairin sanatına, değişme evreleri içinde başarılı bir yaklaşım denemesidir. Nâzım Hikmet Dosyası (1968), Sabahattin Ali Dosyası (1968), Nâzım Hikmet’in Sahte Dostları (1978), Nâzım Hikmet’in Bilinmeyen İki Şiir Defteri (1980) adlı yapıtları da özgün belgelere dayanarak hazırlanmıştır. Son kitapları: Anılara Yolculuk (1983), Savaş Yıllarında Bir Sürgün (1986).
Kaynak: Çağdaş Türk Edebiyatı 4, Cumhuriyet Dönemi 2, Şükran KURDAKUL, 1994, Evrensel Basım Yayın.