Tarihi Eserler

Keçecizade Fuad Paşa Camii ve Türbesi Mimari, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Fuad Paşa Camii ve Türbesi. İstanbul’da XIX. yüzyılın ikinci yansında farklı bir üslûpta yapılmış cami ve türbe.

Sultanahmet semtinde Binbirdirek ma­hallesinde, Klodfarer caddesiyle Peykha-ne sokağının kesiştiği köşede bulunmak­tadır. Sadrazam Keçecizâde Fuad Paşa (ö. 1869) tarafından Uzun Şücâ’ Mesci-di’nin yerinde yaptırılmıştır. Bu mesci­din Fazlı Paşa Sarayı Mescidi ile aynı ya­pı olduğu tahmin edilmektedir. Bazıları, burada birbirine komşu olarak üç tane Uzun Şücâ’ Mescidi’nin varlığını kabul ederse de bu görüşe katılmak mümkün değildir. Fâtih Sultan Mehmed zamanın­da “şâtırbaşı” olan Uzun Şücâ’ın yaptı­rıp vakfiyesi 882 Muharreminde (Nisan 1477) tescil edilen mescid, 27 Rebîülâhir 1282’de(19 Eylül 1865) çıkan Hoca paşa yangınında yanmıştı. Fuad Paşa bu felâketin arkasından Divanyolu caddesi­ni genişletip imar ettirirken yanmış olan mescidin kalıntılarını da bütünüyle or­tadan kaldırarak yerine kendi adını ta­şıyan yeni bir cami yaptırmıştır. Cami, üstünü sağır bir kubbenin örttüğü se­kizgen planlı bir binadır. Muntazam iş­lenmiş taş örgülü mimarisi ve kabart­ma halinde bütün cepheleri kaplayan bezemeleriyle Türk yapı geleneklerine tamamen aykırı düşen ve belirli bir üs­lûba girmeyen bir görünümdedir. Bu se­beple yerli azınlıklardan veya Levanten bir mimar yahut kalfanın eseri olması muhtemeldir.

Sekizgen biçimli harimin giriş kısmını “U” şeklinde bir son cemaat yeri sarar. Açıkta olan cephelerde Türk mimarisine ters düşen, yuvarlak kemerli uzun ikiz pencereler açılmıştır. Son cemaat yerine bitişik taş minare de kare planlı çok yük­sek bir kürsünün üzerinde hiç geçiş un­suru olmaksızın yuvarlak gövdesiyle yük­selir. Şerefe altı çıkmaları konsol şeklin­de volütlerden meydana gelmiştir. Son yıllarda önemli bir tamir gören caminin içinde son cemaat yerinden çıkılan, ayrı ayrı üç ahşap kadınlar mahfeli vardır. Mermerden olan mihrap, minber ve kürsü oldukça temiz bir işçilik gösterir.

Caminin yanında küçük bir hazîre bu­lunmaktadır. Burada ilk caminin kuru­cusu olan Uzun Şücâ’ın XVIII. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen mezar taşı yer alır. Ayrıca 1277’de (1860-61) vefat eden Mehmed Şükrü Efendi adında bir hat­tat da burada yatmaktadır. Diğer me­zar taşlarının en eskisi ise 1219 (1804-1805) tarihlidir. Yine caminin yanında Fuad Paşa’nın sekiz köşeli ve kubbeli türbesi bulunur. Türbenin dış yüzeyle­riyle garip biçimli pencerelerinin şebe­keleri Türk sanatına yabancı bir üslûp­ta bezenmiştir.

Fuad Paşa’nın vefat ettiği yıllarda İs­tanbul’da bulunan, adı bilinmeyen fakat Fransız olduğu anlaşılan bir ressam, es­ki sadrazamın cenazesi Fransa’dan ge­tirildiğinde gömüldüğü yerin kurşunka­lemle bir resmini yapmıştır. Bu resme göre Fuad Paşa bir arsaya defnedilerek etrafı çitle çevrilmiştir. Ancak daha son­ra kabrin üstüne bugün görülen türbe inşa edilmiştir.

TDV İslâm Ansiklopedisi