Felsefe Yazıları

Kavramcılık Nedir? (Felsefe Akımları)

filozof/petrus abaelardus” 151″ 217″ KAVRAMCILIK

Ortaçağ Skolastiğinin son dönemlerinde Realizm-Nominalizm çatışmasında nominalizmin içinde yer alan ve tümellerin (külliler, universelia) kendi başına varlıkları olmadığını, ancak zihinde düşünülen soyut varlıklar olarak bulunduklarını, dolayısıyla zihni tasarımlar olduğunu ileri süren felsefî görüş. Özel olarak Petrus Abaelardus (1079-1142)´un tümeller konusunda ortaya çıkan felsefesine de kavramcılık adı verilmektedir.

Tümel kavramların varoluştan nasıldır

Tümel kavramların tek tek nesneler ile ilişkisi nedir ve bunu nasıl açıklamalıyız Skolastik felsefe bağlamında buna şu şe­kilde cevaplar verildiği görülür:

a) Tümel kavramların nesnelerden Önce ve objektif gerçeklikleri vardır;

b) Tümel kavramlar nesnelerden sonra ve objektif varlıkları yoktur (bu cevaplardan birincisi Realizm, ikincisi Nominalizm akımını oluşturuyordu.);

c) Üçüncü olarak tümel kavramlar ne nesneden önce, ne de sonradır, fakat nesnededir. Bu üçüncü anlayışı Petrus Abaelardus ileri sürmüş ve bu anlayışa kavramcılık denilmiştir. Aslında bu anlayışın kaynağını Sokrates´e ve Platon´a ka­dar götürmek mümkünse de, gerçek oluşumu ancak Skolastik felsefede sözkonusudur.

Abaelardus´a göre tümel tek tek nesnenin içinde vardır, ama tek tek nesnelerin dışında sadece kavram olarak bulunmaktadır. Ayrıca bireylerde varolan tümel, mahiyet olarak değil, ancak birey olarak vardır. Abaelardus´un görüşü doğrudan nominalizm olmamakla birlikte ona yaklaşmakta, dolayısıyla kavramcılık nominalizmin içinde kabul edilmektedir. Kavramcılık ile duyumcu felsefeler arasında da belli bir ilişki sözkonusudur. Kavramcılık Yeni Çağda bazı filozoflar tarafından da kabul edilmiştir. Sonraları Aristoteles ve Kant´ın öğretileri de kavramcılık diye nitelenecektir. Fakat bu niteleme bizi onların Skolastik felsefedeki anlamla aynı olduğu görüşüne götürmemelidir.

Çok özel olarak kavramcılık hukuk alanında da sözkonusu edilmektedir. Hukukta kavramcılık; hukuki kuralların düzenlenmesinde kullanılan genel terimleri ve kategorileri değişmez ve tümüyle belirli anlamlara sahip şeyler olarak ele alır. Hukuki kuralların özel olaylara uygulanması bakımından akıl yürütmede basit bir alıştırma şeklînde de düşünülür. Fakat hukuki kavramcılığın, hukukun toplumsal değişmeye uyarlanmasında genellikle bir en­gel oluşturduğu, hatta adaletsiz kararların bir nedeni olduğu da söylenmelidir.

(SBA)

İlgili Makaleler