İslam Filozofları – Müslüman Düşünürler

Katade Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Ebü’l-Hattâb Katâde b. Dâime b.’Katâde es-Sedûsî el-Basrî (ö. 117/735) Müfessir tabiî.

60 (680) veya 61 yılında âmâ olarak doğdu: bedevî bir aileye mensuptur. So­yu Şeybânoğullan’ndan Sedûs kabilesine dayanır. Ailesinin çölden Benî Şeybân’ın yanına, ardından Sedûs kabilesiyle birlik­te Basra’ya göç ettiği nakledilir. Öğren­meye karşı büyük bir istek duyan Katâde, Hasan-ı Basrî’nin yanında on iki yıl bulun­du ve ondan kıraat, tefsir, hadis ve diğer ilimlerde istifade etti. Ayrıca kıraat ilmiy­le İlgili rivayetleri Enes b. Mâlik, Ebü’l-Âli-ye er-Riyâhî, Hasan-ı Basrî ve İbn Sîrîn’-den aldı. Sahabeden Enes b. Mâlik’le ta­biînden Saîd b. Müseyyeb, Hasan-ı Basrî, İbn Şîrîn, İkrime el-Berberî, Atâ b. Ebû Rebâh, Şa’bî, Ebü’l-Âliye er-Riyâhî ve da­ha pek çok kimseden hadis dinledi, çeşitli ilimlere ait bilgiler edindi. Kendisinden Şu’be b. Haccâc, Ma’mer b. Râşid, Hem-mâm b. Yahya, Saîd b. Ebû Arûbe, Ebân b. Yezîd, Eyyûb es-Sahtîyânî, Evzâî, Ebû Hanîfe ve diğerleri rivayette bulunmuş­tur. Takva sahibi olduğu belirtilen Katâ­de Vâsıfta çıkan veba salgınında 117’de (735) vefat etti. Ölüm tarihinin 118 oldu­ğu da kaydedilmiştir.

Siyasî bakımdan büyük çalkantıların ol­duğu bir dönemde yaşamasına rağmen Katâde herhangi bir tarafın yanında yer almadı, ölünceye kadar ilimle meşgul ol­du. Güçlü hafızası insanlar arasında dar­bımesel haline geldi. Duyduğu her şeyi ezberlediğini söylediği Saîd b. Müseyyeb’in yanında se­kiz gün kaldıktan sonra onun kendisine, “Artık git. zira bende ne varsa aldın” de­diği zikredilmiştir.

Katâde dönemin revaçta olan dinî ve içtimaî ilimlerini öğrenmiş, özellikle tefsir alanında uzmanlaşmış, ayrıca Arap dili, Câhiliye şiiri, Arap tarihi ve neseb ilmin­de devrinin Önde gelen âlimi olmuştur. Gerek takrirlerinde gerekse sorulara ver­diği cevaplarda çok defa kendi görüşünü ortaya koymaktan çekinen, dönemindeki tartışmalara girmeyen ve Mu’tezile’den uzakduran Katâde”nin, şerri kullara ham­lederek bir anlamda kader kapsamından çıkardığı ve Ehl-i sünnet inancına ters düştüğü ileri sürülmüş, Yâküt ise onun bu düşüncesinden rücû ettiğini söylemiş­tir. Ancak Zehebî, Katâde’nin bu düşünce ile âhirete göçtüğü görüşündedir.

İlgili Makaleler