Felsefe Yazıları

Karşılaştırılma (Mukayeseli) Metod Nedir? (Sosyoloji)

food/karsilastirilmali” 190″ 189″ KARŞILAŞTIRMALI METOD

Karşılaştırmalı (mukayeseli) metod, belirli olayların ortaya çıkmasında ve gelişmesinde etkili olan fonksiyonel faktörleri sınıflandırmayı ve açıklamayı hedef alan bir araştırma metodunu ifade için kullanılan genel bir terimdir.

Toplumsal ve tarihsel verilerin karşılaştırmalı metodla incelenmesi, eski zamanlardan beri bilinmekteydi. Nitekim îbn Haldun, Vico ve Montesquieu´nün çalışmalarının modern sosyolojinin öncüleri olmaları, sosyolojinin gelişmesinde bu metodu kullanmanın ne kadar merkezi bir rolü olduğunu gösterir. Karşılaştırmalı metod XIX. yüzyılın ikinci yarısında, sosyal hadiselere uygulandı. XVIII. yüzyıl sonunda tabiat bilimlerinde görülen ilerlemeler sayesinde, bu metodun sözü edilen bilimlere başarıyla uygulanması, Auguste Comte´u fazlasiyle etkilemişti. Onun için Comte, sosyal hadiseleri incelemedeki önemli rolü dolayısıyle, karşılaş­tırmalı metodun sosyolojiye uygulanma­sında ısrar etli.

Karşılaştırmalı metod, aynı çağda yaşayan, fakat birbirinden büsbütün bağımsız insan topluluklarının durumlarının akılcı yoldan karşılaştırılmasını içerir. Sosyolog ve antropologlar, evrimi araştırırken karşılaştırma metodunu kullanan Darwin´den bu konuda çok istifade etmiş ve sözü edilen metodu daha da geliştirmişlerdir. Tarihsel araştırmaların, çağdaş veriler üzerine bina edilmiş morfolojik araştırmalardan ayrıldığını hatırda tutmak gerekir. İbn Haldun Mukaddime’nde karşılaştırmalı metodu kullanmanın zorunluluğu üzerinde durmuş, ancak geçmişle bugünün karşılaştırılmasında aşırılığa gidilmeyİp, bu hususta ihtiyatlı olunması üzerinde durarak bunun gerekliliğinden bahsetmiştir.
//
Karşılaştırmalı metod, uzun süre sosyoloji denince ilk akla gelen tek metod olmuştur. Metod, önceleri evrimci sosyologlarca kullanılmışsa da, bu onun sadece evrimci bakış açısına has bir metod olduğu anlamına gelmez. Sosyolojik Metodun Kuralları adlı eserin sahibi Durkheim da bu metodun önemini belirtir. Durkheim sosyolojik açıklamanın, nedenleri ortaya koyabilen açıklamaların yapılmasına bağlı olduğunu ifade ettikten sonra, bir sosyal hadisenin bir diğerinin nedeni olduğunu gösterebilmek için hadiselerin her ikisinin de, aynı anda meydana gelip gelmediklerine bakmak gerektiğini söyler. Tabiat bilimlerinin çoğunda, nedensellik ilişkisinin tesbitinde deney metodundan yararlanılır. Sosyolojide deney yapma imkânı olmadığı için, Durkheim, dolaylı deney metodundan yararlanmak gerektiğini ifade eder. Bu dolaylı deney yolu, karşılaştırmalı metottur. Sosyal olaylar arasında nedensellik ilişkisinin kesin olarak tesbiti mümkün olmasa bile, en azından şurası bir gerçektir ki, sistematik karşılaştırmalar da bazı toplumsal olayların sık sık birlikte veya belirli bir öncelik sırası içinde oluştuklarını tesbit edebildikleri ölçüde aydınlatıcı ve açıklayıcı olmaktadırlar.

Zaman içinde karşılaştırmalı metodun acemice ve aşırı bir şekilde uygulanmasına karşı tepkiler meydanageldi.Fonkstyonalist yaklaşımın böyle bir tepkiden doğduğu bilinmektedir. Fakat, Radcliffe Brown´ın da ifade ettiği gibi, “karşılaştırmalı metod, tek basma hiç bir İşe yarama-maktadır; ekeceğiniz toprağı ekmedikçe topraktan bir şey alamazsınız; karşılaştırmalı metod hipotezleri sınamanın bir yoludur”. Bottomore´agöre, karşılaştırmalı metodu kullanırken, karşılaşılan güçlükler, kısmen ortada hipotezlerin veya yeteri kadar açık formüle edilmiş hipotezlerin olmayışından; kısmen de, karşılaştırma birimlerinin tanımlanması probleminden kaynaklanmaktadır. Mesela, Comte´un, “üç hal kanunu”nu oluşturmak amacıyla karşılaştırmalı metodu kullanması, bilimsel bir hipoteze değil, bütün insanlığın gelişmesiyle ilgili kendisine ait felsefî bir görüşe dayanmaktadır. Ahlâkın Tekamülü adlı eserinde Hobhouse, evrimci bir felsefi anlayıştan hareketle, farklı sosyal konumların genel gelişme çizgilerini ortaya koymak yerine, sınırlı hipotezleri (varsa­yımları) denemek için değişik toplumlardaki sosyal kurumlar üzerinde karşılaştırmalı bir çalışmaya yönelmiştir.

Bottomore´un ifade ettiği gibi, karşılaştırma birimlerinin seçilmesi ve tanımlanmasında başka güçlükler çıkmaktadır. Bütün toplumları birbiriyle karşılaştırmak, yahut belirli kurumların değişik toplumlardaki benzerlerini veya iki kurum arasındaki ilişkinin farklı toplumlardaki tezahürlerini karşılaştırmakta herkes için geçerli olabilecek bir yöntem bulunması güçlükler doğurmaktadır. Karşılaştırmalı metodu reddedenler, incelenen toplumlarda birbirleriyle benzerlik gösteren kurumların, hakikaten birbirlerinden çok farklı olabileceklerini, üstelik herhangi bir kurumun, içinde fonksiyonunu icra et­tiği toplumun tüm sosyal muhtevasından tecrit edilerek incelenmesinin yanıltıcı olacağını iddia etmektedirler. Bu güçlükler, belki bir ölçüye kadar, birbirlerine çok benzeyen toplumlar üzerinde yapılacak karşılaştırmalardaki gibi mukayese alanım sınırlamakla giderilebilir. Onun için, önceden tesbit edilmiş bir sınırlandırmaya göre, hangi toplumların benzer veya aynı tip toplum sayılabileceklerini tesbit yoluna gidilebilir. Doğaldır ki, tasnifin kendisi de bir karşılaştırmayı gerektimekte, fakat bu, çok genel ve kapsamlı bir karşılaştırma olmaktadır. Hipotezleri sınamak amacıyla gerekli ayrıntılı karşılaştırmaların belirli bir derecede güvenceye kavuşturulması için, ilk önce, karşılaştırma birimlerinin tam tamına bir benzeşme İçinde olmadıklarını veya bütün bütüne yanlış yorumlanmadıklarını göstermek gerekmektedir. Öyle anlaşılıyor ki, karşılaştırmalı metod gerçekten bu şekilde kullanıldığında, çok verimli sonuçlar vermigtir. Hobhouse, Durkheİm, Wheeler, Ginsberg, S.M.Lipset ve R.Benedbc, B.Moore ile İrving L.Horowitz´in eski ve yeni toplumları inceleyen bazı çalışmaları karşılaştırmalı metodun ürünleri olup günümüz toplumsal hadise ve problemleri hakkında önemli tesbitler ihtiva etmektedir. Fakat bu tesbitler diğer metodlarla takviye edilirse, varılan sonuçların güvenilirliği daha da artar. Onun için sosyologlar, toplumsal araştırma ve incelemelerde tek bir metodu yeterli görmemektedirler.

Karşılaştırmalı metodun sosyoloji dışında özellikle, siyaset ve psikolojide Önemli kullanım alanları mevcuttur. Psikolojide önceleri hayvanlararası ilişkileri incelerken, sonraları kişiler ve toplum arasındaki etkileşimleri inceleyen disiplinin adı olmuş (Karşılaştırmalı Psikoloji); siyasette ise dış hükümetlerin incelenmesi, bütün siyasal sistemlerin karşılaştırılması ve karşılaştırma materyalinin siyasal sistemler içindeki sorunların çözülmesinde kullanılması şeklinde başlıca üç araştırma geleneği mevcuttur.

(SBA)

İlgili Makaleler