Filozof Biyografileri

Karl Wilhelm Ferdinand Solger Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

SOLGER, Karl (1780-1819)

Alman, filozof. Felsefenin amacının tanrısal gerçekleri, evreni, bilinç ürünlerini açıklamak olduğu görüşünü savunmuştur.

Wilhelm Friedrick Karl Solger 28 Kasım 1780’de Oder yakınlarında Swedt’te doğdu, 25 Ekim 1819’da Berlin’de öldü. Önce Berlin ve Halle üniversitelerinde, sonra Jena Üniversitesi’nde felsefe öğrenimi gördü. Schelling’in öğrencisi oldu, Goethe ve Schiller’le yakınlık kurdu. Felsefe ve yazın konularındaki çalışmalarını sürdürürken Eski Yunan uygarlığı uzmanlarından August Wolff’la tanıştı, onun düşüncelerinden yararlandı ve Sophokles’in yapıtlarını Almanca’ya çevirdi. 1809’da Frankfurt Üniversitesi’nde estetik profesörü olarak göreve başladı, 1811 ’de Berlin Üniversitesine atandı, ölünceye değin bu görevde bulundu.

Schelling, Fichte, Spinoza gibi filozofların düşüncelerinden etkilenen Solger’in felsefesi coşku ve esin kavramlarına dayanır. Bunlar felsefe sorunlarının çözümünde usu ışıklandıran öğelerdir. Bu iki öğenin düşünme yetisini eyleme geçirebilmesi ise uygulanacak diyalektik yönteme bağlıdır. Çünkü felsefe düşüncelerin karşılıklı olarak ortaya atılıp tartışılmasına dayanır. Sorunların tartışılmasında uygulanan diyalektik yöntemin biri ince alay öteki gülmece olmak üzere iki öğesi vardır. Birincisi insandaki anlayış yetisinin kıvraklığını gösteren bir oyun gibidir, tartışmada çelişik düşünceler ileri sürerek, kuşkudan uzak, en güvenilir sonucu almaya yarar. Gülmece ise, olay karşısında geniş yüreklilik göstererek saldırıyı olumlu sonuca dönüştürmeyi sağlar. Bu öğelerin ikisi de yıkıcı değil yapıcı, çıkmaza sürükleyici değil, çelişkiden kurtarıcıdır.

Solger’e göre diyalektik yöntemin temelini oluşturan bu iki öğe tinin verimliliğini artırır, onu en kutsal varlık alanına çıkarır ve sonsuzluğa ulaştırır. Çünkü geniş yüreklilikle karşılanan gülmece, üzerinde tartışılan, düşüncenin tanrısal varlığın özünde erimesini, birliğin gerçekleşmesini sağlar. Bu olay düşüncenin bir yerde takılıp kalmaması, en yüksek aşamaya varması, istenen ereğe ulaşması demektir. Solger, kendine özgü yorumla, Gizemcilik’e yeni bir
içerik kazandırmaya çalışırken Sezgicilik’ten, estetikle ilgili sorunlara yönelik çözümlemelerden de yararlanır, özellikle güzellik kavramı üzerinde durur.

Solger için güzelin kaynağını doğada değil, insanın özünde, tininde aramak gerekir. Çünkü insan doğayı tanrısal bir gücün ürünü diye anlamakta, onu bir sanat yapıtı olarak nitelemektedir. Bu nedenle doğal güzelliğin estetikle ilgisi yoktur. Gerçek güzel, tanrısal düşüncenin açıklanması, tasarlanmasıdır. Güzelle “iyi” arasında ayrılık yoktur, çünkü iyi, bir düşüncenin toplumsal yaşamla olan bağlantısına dayanır. Bu düşüncenin de salt ve arınmış olması gerekir, bu niteliği onun doğruluğunu gösterir. Böy-lece doğru, arınmış düşünce, iyi ve güzel gibi dört kavram arasında bir varlık bağı kurulur ve iyinin bir olayla gerçeklik kazanması güzeli oluşturur. Solger, bu dört kavramı bir dizge bütünlüğü içinde uzlaştırarak din denen kurumu biçimlendirir. Ona göre din sanatla, sanat ahlak yaşamıyla bağlantılıdır. Gerçekte din ve sanat, düşüncenin uygulama alanına konmasıdır.

• YAPITLAR (başlıca): Erwin, Vier Gesprache über das Schöne und die Kunst, 1815, (“Erwin, Güzel ve Sanat Üstüne Dört Konuşma”) ; Vorlesungen über die Aesthetik, (ö.s.), 1829, (“Estetik Üstüne Dersler”); Philosophische Gesprache, (ö.s.), 1917, (“Felsefe Konuşmaları”).

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler