Tarihi Eserler

Kanuni Köprüsü Tarihçe, Mimari, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Kanunî Köprüsü. Gebze ile Hereke arasındaki Dilovası’nda XVI. yüzyıla ait köprü.

Kocaeli ili sınırları içinde Diliskelesi mev­kiinde Marmara denizine ulaşan Dilderesi üzerinde inşa edilmiş olup bundan dolayı Dilderesi Köprüsü diye de anılır. Osmanlı Devleti’nin doğuya uzanan en Önemli ana yolu olan İstanbul-Bağdat yolu üzerinde yer almaktadır. Ordunun doğuya yapacağı seferler için ordugâhın Gebze yakınında Sultançayırı denilen yer­de kurulduğu bilinmektedir. Bu sebeple köprü kervan ve sefer yolunun üzerindeki önemli mimari tesislerden biri durumundadır. Eskiden şehirler arası yol bu köprüden geçerken günümüzde yaklaşık 50 m. kuzeyinden geçmektedir. Bu sebeple bakımsız kalan yapı zamanla harap olmuş ve 1972-1973 yıllarında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından onarımı yapılmıştır. Köprü ha­len araç trafiğine kapalıdır ve yayalarca kullanılmaktadır.

Köprünün İnşa tarihi bilinmemektedir; kitabesi yoktur, fakat mimari özellikleri göz önüne alınarak XVI. yüzyıl içine tarih-lenir ve Mimar Sinan’ın eseri olarak de­ğerlendirilir. Gerçekten Kanunî Köprüsü, Mimar Sinan’ınyapıları olduğu bilinen Trakya’daki Alpullu Köprüsü ve Harâmidere (Kapı Ağası) Köprüsü’ne oldukça ben­zemektedir. Mimar Sinan’ın eserlerini ele alan kaynaklar içinde bu köprünün adına sadece Tuhfetü’lmi’mârîn’üe rastlanmaktadır. Aptullah Kuran, kaynak verme­den köprünün Kanûnî’nin Irakeyn Seferi’nden önce yapıldığının söylendiğini be­lirtirse de 940-942 (1533-1536) yılları arasına rastlayan sefer hakkında Matrak­çı Nasuh’un yazdığı Beyân-ı Menâzil-i Sefer-i Irâkeyn adlı eserin yegâne nüs­hasında resmedilen ve Hereke Kalesi ile yakın çevresi­ni tasvir eden minyatürde böyle bir köp­rü yer almamaktadır. Eserin minyatürle­rinde görülen en önemli özellik güzergâh üzerindeki yerlerin asıllarına uygun bir şekilde resmedilmiş olmasıdır, dolayısıy­la köprü gibi askerî bir tesisin burada yer almaması mümkün değildir. Buna göre köprü 1533 yılından sonra yapılmış olma­lıdır. Kanunî Köprüsü’nün, dönemin imar faaliyetlerinin en yoğun olduğu XVI. yüz­yılın ikinci yarısının hemen başlarında in­şa edilmiş olması mümkündür.

Köprünün üç adet kemeri vardır. Bun­lardan ortada yer alan sivri kemer daha geniş bir açıklık halinde 9.70 m. genişli­ğe sahipken bunun iki yanında buiunan yuvarlak kemerli açıklıklar 6,50 m. geniş-liğindedir. Kemerlerin arasında sel yaran­ların üst kısmına rastlayan yerlerde su­yun yükselmesine karşı yapılmış sivri ke­merli ince uzun tahliye gözleri mevcuttur. Uzunluğu 45,24, genişliği 6,05 m. olan köprünün eğimi % 12-% 6 arasında de­ğişmektedir.

Kanunî Köprüsü’nün inşasında kullanı­lan taş düzgün kesilmiş kalkerdir. Ke­merlerde, tahliye gözleri ve duvarlarda küçük boyutlu taşlar kullanılmış, direnç gerektiren ayaklar ve sel yaranlarda ise daha büyük boyutlu taşlar yer almıştır. Sel yaranlar üçgen prizma şeklînde ve uç­ları sivriltilmiş olup arka yönleri dikdört­gen prizma biçiminde ve uçları küttür. Ana kemerin iki yanındaki hafifletme göz­lerinden bir üçüncüsü de köprüye Diliskelesi tarafından bakıldığında güney sağ uçta bulunmaktadır. Ana kemerin kilit taşı çok belirgin bir şekilde dışa taşkın­dır. Köprünün korkulukları mevcut kısma zarif bir kornişle bağlanarak yenilen­miş, çok fazla tahrip görmüş olan esas döşemenin üzeri betonla kaplanmıştır. Sağlam kalan orijinal bir baba taşı Gebze istikametindeki uca monte edilmiş, di­ğerleri buna benzetilerek yapılmıştır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

İlgili Makaleler