Tarihi Şahsiyetler

Kaluyan -Konyalı- Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Kaluyan. XIII. yüzyılın ikinci yansında yaşamış Selçuklu mimarı.

Anadolu Selçuklularının başşehri Kon­ya, Ilgın ve Sivas’ta eserleri bulunan Kalûyân el-Konevî’nin hayatına dair fazla biigi yoktur. Menâkıbü’l-âriîm’de, arkadaşı Aynüddevle gibi Mevlânâ Celâleddîn-i Rû­mî’nin çevresinde yaşayan hıristiyan res­sam ve sanatçılar arasında bulunduğu belirtilmektedir. Daha sonra müslüman olduğu kabuledilir. Kâlûyân hakkında ya­pılan ilk araştırmalarda Kelûk b. Abdul­lah’la aynı kişi olduğu zannedilmiş, kendisinin Rum veya Ortodoks Türk olduğu ileri sürülmüştür. Konya Taş ve Ahşap Eserleri Müzesi’nde kayıtlı Konya Kalesi’ne ait olduğu sanılan biryüksek kabartma üzerinde Kâlûyân is­mine rastlanmaktadır. Bu kitabe bir bur­ca, belki de surların onarımına aittir. Son araştırmalar kendisinin Bünyan Ulucamii’nde çalışmadığını ortaya koymuştur. Bu camide çalışan sanatkârın Kâlûyân b. Karabuli olduğu belirlenmiştir. Kâlûyân, 1230’lardal. Alâeddin Keykubad’ın ikti­dar yıllarında mimarlık ve sanat ortamı­nın en verimli olduğu dönemde eser vermeye başlamış, muhtemelen devrin ün­lü mimarı Kelûk b. Abdullah’ın öğrencisi olmuştur. Özellikle Vezir Sâhib Ata’nın ya­pılarında çalışmış ve 1290’larda ölmüş­tür.

Kâlûyân’ın sadece iki Selçuklu yapısın­da imzası mevcuttur. Bunlardan biri Kon­ya Ilgın’daki kaplıcadır. Ilgın Kaplıcası I. Alâeddin Keykubad zamanında inşa etti­rilmiş, II. Gıyâseddin Keyhusrev dönemin­de 1267 yılında Sâhib Ata tarafından ona­rılmıştır. Onun, kaplıcanın kadınlar bölü­münde “amel-i Kâlûyân el-Konevî” şeklin­de imzasına rastlanmaktadır. İkinci eser Sivas’taki Gökmedrese’dir. 1271 ‘de Sâhib Ata tarafından inşa ettirilen bu yapı açık avlulu, dört eyvanlı, iki katlı medreseler grubuna girmektedir. Çifte minareli cep­hesi, taçkapı tasarımı ve süslemesi bakı­mından XIII. yüzyıl Selçuklu yapılarının en güzel örneklerinden biri olan medresede taçkapının köşe sütunları üstündeki pa­nolar içinde “amel-i üstâd Kâlûyân el-Konevî” imzası görülmektedir. Kâlûyân, Konya’da Kelûk b. Abdullah’ın inşa ettiği Sâhib Ata Külliyesi’ndeki türbenin çini de­korasyonunu 1283’te yapmıştır. Burada dönemin bezemesinde esas olan renk. motif ve kompozisyonları başarılı bir şe­kilde uygulamıştır. 

XIII. yüzyılın ikinci yarısında Kâlûyân’ın aktif olarak çalıştığı ve kendine has bir üslûbu olduğu söylenebilir. Bu üslûp, Ana­dolu Selçuklu yapılarının genel karakte­rini yansıtan ve bilim adamlarınca İlhanlı dönemi özellikleri olarak belirlenen, cep­hede geometri ve orana önem verilmesi, çifte minare bulunması, pencere sayısı­nın artması, süslemede figür ve bitkisel bezemenin ağır basması gibi özellikler gösterir. Kâlûyân bu üslûp bakımından ancak Sivas’taki Gökmedrese ile değer­lendirilebilir. Ayrıca XIII. yüzyıla ait bilhas­sa Sivas ve Erzurum yapılat ında görülen taşkın bitkisel bezemenin kullanımı ve gelişmesinde Kâlûyân’ın önemli bir yeri­nin olduğunu da belirtmek gerekir.

TDV İslâm Ansiklopedisi