Tarihi Şahsiyetler

Kadir-Billah Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi

Ebü’l-Abbâs el-Kâdir-Billâh Ahrned b. İshâk b. Ca’fer el-Abbâsî (Ö. 422/1031) Abbasî halifesi (991-1031).

9 Rebîülevvel 336’da (28 Eylül 947) Bağ­dat’ta doğdu. Annesi Dimne bir câriye idi. Küçük yaştan itibaren iyi bir eğitim gör­dü; Ebû Bişr Ahmed b. Muhammed el-Herevî’den Şafiî fıkhı tahsil etti. Babası­nın ölümünden sonra miras yüzünden an­laşmazlığa düştüğü kız kardeşi tarafın­dan Halife Tâi’-Ullâh’a hilâfeti ele geçir­meye çalıştığı söylenerekjurnal edildi. Ya­kalanmaktan korktuğu için bir süre Bağ­dat’ta gizlendikten sonra Batîha’ya gide­rek Vali Mühezzibüddevle’ye sığındı (379/ 989-90). Burada kaldığı yaklaşık üç yıl bo­yunca Mühezzibüddevle ona çok iyi dav­randı. Büveyhî Hükümdarı Bahâüddevle tarafından hal’edilerek tutuklanan am­cası Mutî’-Lillâh’ın oğlu Tâi’-Lillâh’ın ye­rine 12 Ramazan 381 ‘de (22 Kasım 991) Kâdir-Billâh lakabıyla halife İlân edildi. Dönemin büyük şairlerinden Şerif er-Ra-dî uzun bir kasideyle onu övdü. İktidarı boyunca Büveyhîler’in hâki­miyeti altında hüküm süren Kadir- Billâh, Bahâüddevle’ye hil’at ve şehinşah unva­nı verdi. Bahâüddevle, Kadir- Billâh’a ita­at edeceğine ve biat şartlarına uyacağına söz verirken halife de ona karşı vefakâr ve samimi olacağına and içti. Kâdir-Billâh, Bahâüddevle’nin ha­lefleri zamanında da Büveyhîler’in dene­timi altında yaşadı.

Kâdir-Billâh devri, Abbasî iktidarının güç kaybettiği ve başşehir Bağdat’ta bile hâkimiyetin zaman zaman aksadığı bir dönem oldu. Bağdat’ın Şiî mahallelerin­de hutbe Fatımî Halifesi Hâkim-Biemril-lâh adına okundu. Kaynaklarda iç karışık­lıklara ve buna bağlı olarak yağma ve hır­sızlık olaylarına sık sık atıflar vardır. İkti­darı süresince kendi varlığının tek belirle­yicisi olan hutbelerin adına okunması için özel gayret gösteren Kadir Billâh”ı daha çok Abbasî topraklarında yoğun olarak faaliyet gösteren Fâtımîler ve menfaatle­rine göre davranan mahallî emîrler meş­gul etti. İktidarının İlk günlerinde Hora­san’da hutbe bir süre daha Tâi’-Lillâh adına okundu. Kâdir-Billâh hilâfete gel­diği zaman Mekke’de hutbe Fâtımîler adına okunuyordu. Mekke şerifine çeşitli

vaadlerde bulunmasına rağmen kendi adına hutbe okutmaya muvaffak olama­dı. 386’da (996) Mekke şerifi Ebü’l-Fü-tûh’tan hac yapmaları için Iraklılar’a izin vermesini ve kendisine biat etmesini is­tedi. Kâdir-Billâh’ın biat teklifini redde­den Ebü’l-Fütûh, Iraklılar’a Abbasî halife­sinin adına hiçbir resmî alâmet taşıma­maları şartıyla hac için izin verdi. Kâdir-Billâh yine büyük gayret göstermesine rağmen hac yollarının güvenliğini sağla­yamadığı için İraklılar birçok yıl hacca gi-demediler. Bu dönemde Fâtımîler’in Ab­basî topraklarındaki hâkimiyetleri sadece Haremeyn ile sınırlı değildi; 401 (1010) yılında Musul, Küfe ve Enbâr’da hutbe Fâtımîler adına okunuyordu. Kâdir-Bil­lâh, Kadı Ebû Bekir el-Bâkıllânî’yi hutbe­nin kendi adına okunması için Bahâüd­devle’ye gönderdi. Bahâüddevle’nin çaba­larıyla hutbe yeniden Kadir- Billâh adına okunmaya başladı. Sultan Mahmûd-ı Gaznevî. Kâdir-Billâh adına hutbe okuttuğu­nu Bağdat’a bir elçi göndererek kendisine bildirdi. Bundan çok memnun olan Kâdir-Billâh Sultan Mahmud’a hirat, taç, bay­rak ve saltanatını tasdik ettiğini belirten bir menşur gönderdi. Mahmud, çıkmış olduğu seferleri ve fetih haberlerini sık sık Bağdat’a bildirerek ele geçirdiği ül­kelerdeki hâkimiyetini tasdik eden men­şur göndermesini halifeden İstedi ve ik­tidarı süresince Kâdir-Bİllâh’ı metbû ta­nıdı. Kâdir-Billâh, Karahanlılartarafından tanınan ve sikkeleri üzerine ismi yazılan ilk Abbasî halifesidir.

İlgili Makaleler