Tarihi Şahsiyetler

Kabakulak İbrahim Paşa Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Kabakulak İbrahim Paşa (ö. 1155/1743) Osmanlı sadrazamı.

Şebinkarahisar’da doğdu. Bir çiftçinin oğludur. Genç yaşta İstanbul’a geldi. Ön­ce Kemahlı Mehmed Ağa’nın hazinedarı Hasan Çelebi’ye, ardından Cigalazâde Ket­hüdası Kadri Efendi’ye intisap etti. Bu­nun ölümünden sonra Köprülüzâde Fâzıl Mustafa Paşa’nın iç çuhadan ve divan kâ­tibi oldu. Mustafa Paşa’nın Slankamen Savaşı’nda şehid olması üzerine Firârî Ka­rındaşı Ali Paşa’nın hazine kâtipliğine ge­tirildi ve onunla birlikte Erzurum’a gitti. Ali Paşa da burada ölünce İstanbul’a dön­dü ve Defterdar Damad Mehmed Paşa’­nın tavsiyesiyle önce başmukâtaacılığa, ardından piyade mukabeleciüğine tayin edildi.

1128 (1716) yılında Bosna beylerbeyli­ğine getirilen İbrahim Paşa, bu görevi sı­rasında kalabalık Avusturya kuvvetlerine karşı başarılı savunmada bulundu. Fakat bir süre sonra kendi isteğiyle, Bosna va­liliğine getirilen Köprülüzâde Nûman Pa­şa’nın kethüdası oldu. Onun 1719’da ölü­münden sonra bir süre İzmir’de ikamet etti. Eski sadrazamlardan olup Mısır’da vali bulunan Nişancı Mehmed Paşa’nın hükümetten ricası üzerine kethüdâlıkla onun yanına gönderildi. Burada adı bazı malî yolsuzluklara karıştıysa da o sıralar­da ayaklanan Çerkez Mehmed Bey ve di­ğer zorbabaşılann bertaraf edilmesinde önemli rol oynadı. Mehmed Paşa’nın Cid­de’de Ölümü üzerine yerine Mısır valiliği­ne getirilen Köprülüzâde Abdullah Paşa’-ya da kethüda oldu.

Bu arada İstanbul’da Patrona Halil ön­cülüğünde büyük bir isyan çıkmış, III. Ah-med tahttan indirilerek yerine I. Mahmud tahta çıkarılmış ve devletin idaresi âsile­rin denetimine geçmişti. O sırada bir işi için İstanbul’a gitmiş olan İbrahim Ağa, Mısır’daki başarılı hizmetleri göz önünde tutularak bazı dostlarının da aracılığı ile başşehirde istikran sağlamakla görevlen­dirildi. Padişah üzerinde büyük nüfuzu olan Dârüssaâde Ağası Hacı Beşir Ağa’nın tavsiyesiyle, saraya ve Paşakapısı’na gidip gelmesi kolay olsun diye kapıcılar kethü-dâlığına getirildi (Kasım 1730). Bu görevi esnasında, başta Patrona Halil olmak üzere birçok âsi ileri geleninin öldürülüp birçoğunun da sürgüne gönderilmesi gibi önemli hizmetlerde bulundu, bir ay kadar sonra vezirlikle Halep beylerbeyliğine ta­yin edildi. Ancak daha görev yerine hare­ket etmeden hükümetin başında tecrü­beli, tedbirli ve kuvvetli bir şahsiyetin ol­ması düşüncesiyle. Patrona ve yandaşla­rını bertaraf eden planın gerçek tertipçi-si olarak 22 Ocak 1731 tarihinde Silâhdar Mehmed Paşa’nın yerine vezîriâzamlığa getirildi. Sadâretine “tekellüfM vizâret” ibaresiyle tarih düşürülmüştür.