Tarih

John Fitzgerald Kennedy Kimdir, Hayatı, Suikasti

John Fitzgerald Kennedy. Amerikalı politikacı, devlet adamı ve ABD’nin 35. ve ilk katolik Başkanı ( 29 Mayıs 1917 Brookline, Massachusetts 1917 – Dallas 1963).

Yaşamı

İrlanda asıllı, zengin ve Katolik bir âileye mensuptu. Harward Üniversitesinden mezun oldu. İngiltere’nin 1930’lardaki dış siyâsetini inceleyen ve tenkid eden tezini İngiltere Niçin Uyudu (Why England Slept) ismiyle 1940’ta kitap hâlinde yayınladı. Aynı zamanda dünya görüşlerini de açıklayan bu eseri ABD ve İngiltere’de en çok satılan kitaplardan birisi oldu.

1941’de Amerikan Donanmasına girerek II. Dünyâ Savaşında gösterdiği başarılardan dolayı madalya
ile taltif edildi. 1945’te askerlikten ayrılarak bir süre gazetecilik yaptıktan sonra siyasete girdi.

Başkanlığı

1947’de Temsilciler Meclisine 1952’de de ABD Senatosuna üye seçildi. Politikada mûtedil bir liberal olarak isim yapan Kennedy, 1956’da başkan yardımcılığını az bir oy farkıyla kaybetti. Bu arada geçirdiği ameliyattan sonra yazdığı Cesaret Örneği Kişiler (Protiles in Couraga) isimli kitabıyla biyografi dalında Pulitzer edebiyat mükâfâtını aldı. Yeniden politikaya döndü ve 1960’ta Demokratların adayı olarak Nixon’a karşı o döneme kadar ki en genç (kırk üç yaşında) ve ilk katolik olarak Eisenhower’den başkanlık görevini devraldı.

Demokrat Partili ABD başkanlarının en dinamik ve faal şahsı olan Kennedy, çevresinde güçlü kimselerden ve teknokratlardan oluşan bir ekip (brain trust) kurdu. İşsizlik sigortasını genişletip, sanâyiin az geliştiği bölgelere öncelik verdiği gibi uzay araştırmalarını büyük ölçüde destekledi. Çelik tröstleri ile giriştiği mücâdeleyi kazanarak tüketime dayalı ABD ekonomisinde bunu arttırıcı tedbirlerin alınmasını sağladı. ABD’nin teknik başarılarını gelişmekte olan ülkelere ileten, ancak siyâsî ve kültürel maksatları ön planda olan “Barış Gönüllüleri” teşkilatını kurdu.

Kennedy’nin başkanlığında yaptığı diğer önemli bir faaliyeti de ikinci sınıf insan muâmelesi gören siyâhîlerin insanca yaşamasını sağlayacak bir takım sosyal ve siyâsî haklara kavuşmasını temin edip ırk ayrımının saçma ve kânunsuz bir şey olduğunu ortaya koymuştur. Sâdece beyazların devam ettiği üniversitelere zencilerin de devamını sağladı. Bundan dolayı ortaya çıkan reaksiyona rağmen tavrını değiştirmedi.

Domuzlar Körfezi Harekatı

Dışarıya karşı etkili bir politika izlemeye başlayan Kennedy, komünizmin Lâtin Amerika’da yayılmasını engellemek amacıyla 13 Mart 1961’de “Gelişme İttifâkı” (Alliance For Progress) denilen ve bu ülkelere iktisâdî kalkınmalarını sağlayıcı dış yardımı esas alan planın tatbikine geçerek 18 ülkeye 9 ay içinde 900 milyon dolar yardımda bulundu. Ancak aynı yılın Nisan ayında CIA’nın teşebbüsüyle Castro’yu devirmek için Küba’ya karşı girişilen Domuzlar Körfezi Harekâtı (Bay of Pigs) başarısızlıkla neticelenince, ABD hükümetinin prestiji sarsıldı. Kennedy sorumluluğu tamâmen kendi üzerine alarak şunları söylemiştir: “Zaferin yüz tane babası vardır, fakat hezimet yetimdir.”

Küba Füze Krizi

1962’de Sovyetlerin Küba’ya nükleer başlıklı füzeler yerleştirmesi hâdisesinin ABD kamuoyunda duyulması üzerine Kennedy, Hür Dünyaya gelecek herhangi bir füzenin Sovyetlerden gelmiş gibi kabul edileceğini açıklayarak sert tepki gösterdi. Küba’yı ablukaya alıp, bu ülkeye füze getiren Sovyet gemilerini “Dönmezseniz batırırım.” diye tehdit etti. İki ülke arasında ortaya çıkan buhran, gemilerin geri dönüp Sovyetlerin Küba’daki, ABD’nin de Türkiye’deki demode olmuş nükleer başlıklı Jüpiter füzelerini söküp, geri çekmeleri ile atlatıldı. Bundan böyle fevrî bir hareketle muhtemel bir harbin ortaya çıkışına mânî olmak için her iki ülke arasında antlaşma imzalandı. Temmuz 1963’te toplanan Moskova Konferansında nükleer silah deneylerinin su altında, atmosferde ve uzayda yapılması yasaklandı. Kennedy bunu, “barışa doğru bir adım” olarak değerlendirmekteydi. Bu arada da buhran zamanlarında yanlış anlamalara mâni olmak maksadıyla Washington-Moskova arasında ilgililerin hemen temasını mümkün kılan özel bir “Kırmızı telefon” hattı da kuruldu.

Kennedy’in başkanlığı devrinde pekçok devlette görülen Sovyet baskısı, emperyalizmi ve çıkarılan karışıklıklar, Doğu Berlin’de inşâ edilen “Utanç Duvarı” gibi problemler, dünyâ siyâset gündemindeydi.
Görevine başladığı zaman Viet-Cong’un faaliyetleriyle Güney Vietnam’da durumun giderek kötüleşmesi neticesinde, askerlerin Vietnam’a ordu gönderilmesi, Dışişleri Bakanlığının ise bunun tehlikeli olup, Vietnam’da Fransa’nın durumuna düşülebileceğini belirtmesi üzerine buradaki ABD askerî müşâvirlerinin sayısını artırmaya başladı. Ancak özellikle kendisinden sonra mesele giderek daha da büyüdü.

JFK Suikasti ve Ölümü

Başkanlığının üçüncü yılında 22 Kasım 1963’te Texas’ın Dallas şehrinde politik bir gezi sırasında, yerel saat ile 12:30’da eşiyle birlikte açık bir araba içinde Dallas’ta bir konvoyun arasında ilerlerken ateş açıldı. Ensesinden ve başından iki kurşun alan Kennedy, Parkland Hastanesi’ne götürülürken yolda öldü. Vali Connally ağır yaralanmasına karşın kurtarıldı. Başkan Yardımcısı Johnson aynı gün yemin ederek başkanlığı üstlendi. ABD’nin suikast neticesinde öldürülen dördüncü başkanı oldu. Washington’a getirilen cenâzesi askerî törenle defnedildi. Hâdisenin vuku bulduğu gün bir zamanlar Sovyetlere kaçıp sonra geri dönen ve kâtil diye suçlanan Lee Harvey Oswald, gece klübü sâhibi Jack Ruby tarafından öldürüldü. Ruby’in de hapisteyken ölmesi üzerine suikast hâdisesi karanlıkta kaldı.

Kennedy’nin politik felsefesi: “İnsanlığın ortak düşmanı olan ve insanları insanca yaşamaktan mahrum eden diktatörlüğe, komünizme, fakirliğe, hastalığa ve savaşa karşı durmak”tır. Devletle vatandaş arasındaki ilişkide ise halkını: “Kendileri için ülkelerinin ne yaptığını araştırmaya değil, kendilerinin ülkeleri için ne yapacağını düşünmeye” dâvet etmiştir. Kennedy’nin Batı Berlin’i ziyâreti sırasında batı-doğu arasındaki utanç duvarı karşısında kendi soyunun ABD’ye Berlin’den geldiğini; “Ben de bir Berlin’liyim” sözü ile bildirmiştir. Bu sözün, hür dünyânın Sovyetlerin baskı tehditlerine karşı durmasındaki önemi büyüktür.

Eserleri: Cesaret ve Fazilet Mücadelesi (1963), Başkan Kennedy’nin Nutukları, Hürriyet için, Harb Silahları Bizi Yok Etmeden Yok Edilmelidir (1961), Sulhu Arzu Ediyoruz Fakat Boyun Eğmiyeceğiz (1961), Amerika’nın Aradığı Barış (1963), Küba Karantinası (1962), Tek Bir Milletin veya Sistemin Değil, İnsanlığın Dünya Çapında Zaferi (1963), Nükleer Deneme Yasağı Anlaşması ve Amerikanın Görüşü (1963).

İlgili Makaleler