Kimdir

John Adams kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi

John Adams kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (1735-1826) ABD’nin İkinci cumhurbaşkanı. Bağımsızlık Savaşı önderlerindendir. Massachusetts Eyaleti’nde, Braintree’de doğdu; Quincy’de öldü. Çiftçilik yapan babası, belediye meclisi üyesiydi. 1755’de Harvard Üniversitesi hukuk bölümünü bitirdi. 1764’te bir papazın kızıyla evlen­di. Bu evlilik ona yaşamı boyunca yararlanacağı geniş sosyal ilişkiler sağladı. Bir kızı, iki oğlu oldu. Büyük oğlu John Quincy ABD’nin altıncı cumhurbaşkanıdır.

1763’te gazetelere yazılar yazmaya başladı. Bu dönemde Amerikan kolonilerinde İngiliz sömürge politikasına karşı bir muhalefet hareketi doğmaya başlamıştı. İngiltere’nin koyduğu yeni damga vergisi­ni protesto etmek amacıyla düzenlenen direniş hare­ketlerinde etkin rol oynadı. Boston Gazette adlı gazetede İngiltere’nin koyduğu yasaları eleştiren bir dizi makalesi yayımlandı. 1768 yılında Boston Temyiz Mahkemesi’ne girdi. 1770’de Boston Katliamı adıyla bilinen olayın sorumlusu olarak yargılanan İngiliz askerlerinin savunmalarını üstlendi. Kamuoyu, ithal vergilerini protesto eden halka ateş açan ve beş kişinin ölümüne, neden olan sanıklara karşıydı. Adams buna rağmen savunmayı üzerine aldı ve dava İngiliz asker­lerinin çoğunun beraatiyle sonuçlandı.

1772’de Massachusetts Temsilciler Meclisi’ne se­çildi, iki yıl sonra, Massachusetts delegasyonuyla birlikte, 13 Amerikan kolonisinin ilk Temsilciler Meclisi niteliğini taşıyan Kongre’ye katıldı. Kongre, İngiliz sömürge politikasına karşı alınacak tavrı sapta­mak üzere toplanmıştı. Adams başından itibaren Ame­rika’nın bağımsızlığının gerekliliğini savundu. Kon­grenin genel eğilimi İngiltere ile uzlaşma yönündeydi. Bu eğilimlere karşı mücadele etti. 1776’da Kongre, Bağımsızlık Bildirgesi’nin hazırlanması kararını aldı ve Adams bildirgenin hazırlanması için oluşturulan Komite’ye seçildi. Bağımsızlık Bildirgesi Kongre’de Adams tarafından savunuldu. Aynı yıllarda “Thoughts on Government” adıyla yayımlanan makalesin­de yerel hükümetlerin örgütlenmesi konusundaki görüşlerini dile getirdi. Bu makalenin en önemli yanı, devletin temel görevlerinde iktidarın tek elde toplana­rak baskıcı bir niteliğe bürünmemesi için kuvvetler ayrılığı ilkesini savunmasıdır.

1776’dan başlayarak, Amerika’nın dış ilişkileri­nin güçlendirilmesiyle ilgili görevler üstlendi. 1776 yılında Kongre Adams ile Benjamin Franklin’i Fran­sa’ya temsilci olarak yolladı. Yapılan görüşmeler sonucunda Fransa yeni kurulmakta olan Amerikan devletiyle diplomatik ilişkiye girmeyi kabul etti. Fransa’yla dostluk ve ticaret anlaşmaları imzalandı.

1779’da Amerika’ya dönen Adams, Massachu­setts eyalet anayasasının hazırlık çalışmalarına katıldı. 1782’de İngiltere ile imzalanacak barış antlaşması için üç kişilik bir komiteyle Paris’e gitti. Yapılan uzun görüşmeler sonunda Amerika için oldukça yararlı bir barış antlaşması imzalandı. Ayrıca, Hollanda bankala­rından kurulmakta olan ABD’nin çok ihtiyaç duydu­ğu krediler sağlandı. 1785’te ABD elçisi olarak İngiltere’ye gitti. 1787’de Defense of the Constitutions of Government of the United States of America adlı bir kitap yayımladı. Bu kitap Amerikan anayasasına yöneltilen eleştirilere karşı bir savunma niteliğin­deydi.

1789’da seçimlere katıldı ve ABD başkan yar­dımcısı seçildi. Hükümet içinde oluşan farklı görüşler federalistler ve demokrat-cumhuriyetçiler olarak iki grubun ayrışmasıyla sonuçlandı. Federalistler güçlü, merkezi bir hükümeti savunuyorlar, demokratlar ise kişisel özgürlüklere önem veriyor ve federal hükümet için sınırlı yetkiler öngörüyorlardı. Adams, federalist­ler safında yer aldı. 1796 seçimlerinde demokratların adayı Thomas Jefferson’ın karşısında federalistlerin adayı olarak seçimlere katılan Adams jefferson’dan üç oy fazla alarak ABD’nin ikinci cumhurbaşkanı seçildi. Jefferson ise başkan yardımcısı oldu.

Hükümetin içindeki farklı görüşler iç ve dış politikaya da yansıyordu. Fransız Devrimi’ne tepki olarak Avrupa ülkeleri savaşa hazırlanıyordu. İngilte­re ile Fransa savaşmaya başlayınca, demokratlar Fransa’nın, federalistler ise İngiltere’nin yanında sava­şa girilmesini savundular. Adams bir kararsızlık dönemi geçirdikten sonra Fransa ile savaşa girmenin yanlış olacağı ve bunun iç karışıklıklara yol açacağı düşüncesine vardı. Bir barış planı üzerinde çalışmaya başladı. Barış konusundaki kararı Federalist Parti içinde var olan görüş ayrılıklarını güçlendirdi ve parti­nin ikiye ayrılmasına yol açtı.

1800 yılında yapılan seçimlerde Adams, Jefferson karşısında küçük bir farkla yenildi. Seçim yenilgi­sinden sonra başkenti terketti. Yaşamının geri kalan kısmını çiftliğinde geçirdi. 4 Temmuz 1826’da 91 yaşındayken, Jefferson’ın ölümünden birkaç saat sonra, bağımsızlığın ilanının 50. yıldönümünde öldü.

YAPITLAR:

Diary and Autobiography of John Adams, (ö.s.), L.H. Butterfield (der.) 4 cilt, 1961 (“John Adams’ın Güncesi ve Otobiyografisi”).

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansklopedisi, 2. cilt, Anadolu yayıncılık, 1983

İlgili Makaleler