Tarihi Şahsiyetler

Johann Elert Bode Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

BODE, Johann Elert (1747-1826)

Alman astronom. Gezegenlerle Güneş arasındaki ortalama uzaklıkları açıklayan Titius-Bode Kuralı’na son biçimini vermiştir.

19 Ocak 1747’de Hamburg’da doğdu. Ampirik hesaplamalara büyük ilgisi vardı. Astronomi alanında kendi kendisini yetiştirdiği halde, 1768’de henüz 21 yaşındayken yazdığı Anleitung zur Kenntnis des ges-tirnterı Himmels (“Yıldızlı Gökyüzü’nün Tanınmasına Giriş”) yaklaşık yüz yıl süreyle önemli bir astronomi kitabı olarak benimsendi. Bode’nin geliştirdiği gezegenlerin uzaklıklarına ilişkin Titius-Bode kuralı (ya da dizisi) büyük ilgi gördüğü gibi önemli gözlemlere de yol açtı. Bode 1772’de çalışmaya başladığı Berlin Gözlemevi’nde bu kurumun o güne kadar yayımlanan en güvenilir gözlem kayıtlarını hazırladı. 1786’da Berlin Akademisi üyeliğine kabul edildi. Aynı yıl Berlin Gözlemevi müdürlüğüne getirilen Bode, bu kurumu 1825’e kadar yönetti. 1782 ve 1801’de yayımladığı iki gök atlası uzun bir süre bu alanda en güvenilir kaynaklar sayıldı. Berlin, St. Petersburg, Stockholm, Kopenhag ve Göttingen’deki bilim akademilerinin ve Londra’daki Royal Society’ nin üyesi olan Bode, Berlin Gözlemevi’nden ayrıldıktan bir yıl sonra 23 Kasım 1826’da Berlin’de öldü.

Bode, özellikle Kant, Lambert ve Herschel’in ileri sürdükleri, uzayın sonsuzluğunu ve yıldızların sürekli bir yapım-yıkım süreci içinde bulunduklarına ilişkin görüşleri, yazılarıyla destekleyen çok az sayıda astronomdan biriydi. Gene de ampirik astronomi çalışmaları Bode’nin en belirgin yönüdür. O güne değin bilinen gezegenlerin Güneş’e olan göreli ortalama uzaklıklarını yaklaşık değerlerle veren Titius-Bode kuralı da temelde ampirik bir önermeydi. 1766’da Johann Daniell Titius’un (1729-1796) önerdiği kural, Güneş ile gezegenleri arasındaki ortalama uzaklıkların belirli bir matematiksel bağıntıya sahip olduğunu öne sürer. Bode’nin 1772’de formüle ettiği biçimiyle bu bağıntı A=4 + 3x2n olarak tanımlanır. Yer’in Güneş’e uzaklığı birim olarak alınıp (bir astronomi birimi; a.b.) uzaklıklar 10’a bölündüğünde, dizi A=0.4 + 0.3x2n biçiminde tanımlanır. Merkür için 0.3x2n birimi 0, Venüs, Yer, Mars, Jüpiter vb için n sırasıyla 0,1,2,4 vb olarak alındığında, formül bu gezegenlerin göreli ortalama uzaklıklarını 0.4 (Merkür), 0.7 (Venüs), 1.0 (Yer), 1.6 (Mars), 5.2 (Jüpiter) a.b. olarak verir. Bu gezegenlerin gözlemlerle bulunan ampirik uzaklıkları sırasıyla 0.39, 0.72, 1.0, 1.5 ve 5.2 olduğumdan ve Herschel’in 1781’de keşfettiği Uranüs’ün 19.2 a.b. olarak saptanan uzaklığınının da formülün öngördüğü 19.6 a.b. değerine yakın bulunduğundan, Bode- Titius kuralına ilgi giderek arttı. Formülde 2.8 a.b. uzaklıkta bulunması gereken ama o güne değin gözlemlenmemiş gezegeni keşfetmek üzere harcanan yoğun çabaların sonucunda, 1 Ocak 1801’de Seres adı verilen bir gezegen beklenilen uzaklıkta (2.77 a.b.) bulundu.

Bode-Titius kuralının önemi, gezegenlerin uzaklıklarının hesaplanmasını kolaylaştırması kadar, o dönemde egemen olan Newtoncu görüşe karşı bir olgu olarak astronomların Newton paradigmasını sorgulamalarına destek sağlamasıdır. Gökcisimlerinin hareketlerini belirleyen Kopernikçi yaklaşıma fiziksel bir temel sağlayan Nevvton’un yerçekim kuramı gök mekaniğini açıklamakta kullanılan başlıca paradigmaydı. Bode-Titius kuralının gök mekaniğindeki bazı olguları Newton’un kuramına dayanmayan ampirik bir formülle açıklayabilmesi, ve Herschel’in keşfettiği Uranüs’ün ve ilk kez J.C. Adams ile Le Verrier’nin gözlemlediği Neptün’ün yörüngelerindeki Newtoncu paradigmaya aykırı sapmalar, Newton’un kuramının giderek sorgulanmasına yol açtı.Bu arayışlar ancak 20. yy’da Einstein’ın getirdiği görelilik kuramının ışığında yeni bir açıklamaya kavuştu.

•    YAPITLAR (başlıca): Anleitung zur Kenntnis des gestirnten Himmels, 1768, (“Yıldızlı Gökyüzü’nün Tanınmasına Giriş”); Sammlung astronomischer Tafeln, 1776, (“Astronomik Tablolar Külliyatı”); Kurzgefasste Erlâuterung der Stemkunde, 1778, (“Yıldızbilimin Özet Bir Açıklaması”); Dialogen iiber die Mehrheit der Welten, Fontenelle’den çeviri, 1780, (“Dünyaların Çokluğu Üzerine Diyaloglar”); Vorstellung der Gestirne auf 34 Kupfertafeln nebst Fixs-ternverzeichnis, 1782, (“Sabit Yıldızların Bir Listesiyle Birlikte 34 Bakır Plaka Üzerinde Yıldızların Gösteri-’ mi”); Allgemeine Betrachtungen iiber das Weltgebaude, 1801, (“Yerküre Üzerine Genel İncelemeler”).

•    KAYNAKLAR: Allgemeine deutscbe Biographie, 1876; J.C. Poggendorff, Biographiscb-literarisches Handwörter-buch, 1883-1903.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler