Edebi Şahsiyetler

Jan van Eyck Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

VAN EYCK, Jan (Ykş. 1390-1441)

Flaman, ressam. Flaman resim geleneğinin kurucusu ve en büyük temsilcisidir.

Linburg yakınlarındaki Maaseyck’te doğdu, 9 Haziran 1441’de Bruges’da öldü. Doğum tarihi kesin değildir. 1422’ye değin yaşamıyla ilgili bilgilerin belirsizliğine karşın, bu tarihten sonraki bilgiler yeterli ve kesindir. Çıraklık dönemini Liege’de geçirdi. 1422’den başlayarak Den Haag’da Bavyeralı Johann’m hizmetinde saray ressamı olarak çalıştı. Onun ölümü üzerine 1425’te Burgund Dükü Philipp’in saray ressamlığına getirildi. Dük adına çeşitli diplomatik gezilere katıldı. 1426’daki İspanya ve 1428’deki Portekiz gezileri bunlar arasında en önemlileriydi. 1430’da kesin olarak yerleştiği Bruges’den bir daha ayrılmadı.

Jan van Eyck ve (kesin olmamakla birlikte) ağabeysi sanılan Hubert van Eyck (ykş. 1370-1426) yakın zamana değin yağlıboyayı bulan ilk ressamlar olarak bilinmekteydiler. Bugün bunun doğru olmadığı kanıtlanmışsa da, Jan’ın sikatif yağı ve reçine karışımı ile bir tür yağlıboya tekniği geliştirdiği kesindir. Çeşitli ışık etkilerini ve en ince ayrıntıları yansıtmaya elverişli olan bu teknik, Van Eyck’ın renklerinin bugüne değin kararmadan kalmasını sağlamıştır.

Jan van Eyck’m en ünlü yapıtı ağabeysi Hubert’ in başlayıp bitirmeden bıraktığı sanılan Gand Mihrap Resmi’dir. Yapıt, yanlardakilerin açılıp kapandığı 12 panonun altlı üstlü iki sıra halinde dizilmesiyle oluşur. Panolarda Bakire Meryem, Meryem’e müjde, Vaftizci Yahya, Adem ile Havva, şarkı söyleyen melekler gibi dinsel konuların yanı sıra çeşitli halk gruplarını gösteren sahneler de vardır. Kanatları açıkken genişliği 4.80 m, yüksekliği ise 3.60 m olan bu resimde ilk bakışta dikkati çeken, çeşitli parçaların boyutları arasındaki oran uyumsuzluklarıdır. Kanatlar kapalıyken izlenebilen üç ayrı düzeydeki sahnelerde boyut açısından üç farklı oran kullanılmıştır. İç panolarda da ilk ve alt sıranın figürleri farklı oranlarda ele alınmıştır. İç panoların bu özelliği, figürlerin boyutlarının hiyerarşik önemlerine göre çizilmesini öngören gotik gelenekle açıklanabilir. Öte yandan resmin çeşitli parçalarında ışık kullanımı belli bir bütünlük içermediği gibi, bunların mantıkla açıklanabilecek bir yapıları da yoktur.

İlgili Makaleler