Filozof Biyografileri

J.C.L. Simonde de Sismondi Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

1800’de Cenevre’ye dönen Sismondi’nin ilk iktisadi çalışması 1803’teyayımlanan La richesse commer-ciale (“Ticari Zenginlik”) kitabıdır. Bu dönemde Cenevre Meclisi üyesi olan ve daha çok tarih çalışmalarına yönelen Sismondi, 1809-1818 arasında 16 ciltlik Histoire des republiques italienrıes du moyerı âge (“Orta Çağ İtalyan Cumhuriyetlerinin Tarihi”) adlı ünlü çalışmasını yayımladı. Modern Avrupa’nın kökenlerinin Orta Çağ İtalya’sında olduğu görüşünü savunduğu bu çalışması, Italyan Birliği’nin kurulması üzerinde etkili oldu. Yeniden İngiltere’ye giden Sismondi, laissez-faire’ci (bırakınız yapsınlar) politikaların neden olduğu acımasız toplumsal koşulları ve artan yoksulluğu yerinde gözledi. 1819’da yayımlanan iki ciltlik Nouveaux principes d’economie politi-que (“Politik İktisadın Yeni İlkeleri”) çalışmasının hazırlanmasında bu gözlemlerin büyük etkisi oldu.

La richesse commerciale adlı kitabında Sismondi’ nin A. Smith’in görüşlerini büyük ölçüde benimsediği görülür. Smith’in kuramsal yapısı yanında bu kuramın uygulamadaki sonuçlarını ve dayandığı siyasi felsefeyi de kabullenir. Katıksız bir serbest ticaret yanlısı olan Sismondi, her türlü devlet müdahalesine karşıdır. Kendi haline bırakıldığında piyasa mekanizmasının sermayenin, farklı alanlar arasında, toplum için en iyi biçimde dağılımını sağlayacağını savunur.

Ne var ki, bir yanda yaptığı tarih araştırmaları, öte yanda kapitalizmin 19. yy’m başlarındaki krizleri ve daha da önemlisi İngiltere’de karşılaştığı koşullar, Sismondi’nin görüşlerinde köklü bir değişikliğe neden oldu. 1819’da yayımlanan Nouveaux principes d’economie politique adlı kitabı bu yeni dönemin ürünüdür. Sismondi burada Smith ve Ricardo’nun kuramsal görüşlerini tümüyle reddetmeksizin, Kla-sikler’in yöntemini, iktisadın amacı konusundaki görüşlerini ve Klasik kuramın gündelik sorunlara uygulanma biçimini eleştirir. Sismondi’ye göre Klasik iktisat maddi zenginliği artırmanın yolları ile fazlasıyla ilgilenmektedir. Oysa önemli olan insanların refahı ve bunun artırılma yollarıdır. İktisatçının ana görevi “toplumun refahını en üst düzeye çıkaracak olan nüfus ve maddi zenginlik arasındaki ilişkiyi bulup ortaya koymaktır”. Bu nedenle, iktisadi sorunların içinde en önemlisi Klasikler’in kabul ettiği gibi üretim değil, üretilen zenginliklerin bölüşümüdür. Sismondi Klasikler’in yöntemini de eleştirir. Ona göre, iktisatçı toplumsal ilişkileri gereği gibi anlayabilmek için sağlam bir tarih bilgisine sahip olmalıdır, iktisat tarihsel temel üzerine oturtulmalıdır. Tümdengelim yöntemi ancak bu koşullarda sağlıklı ve doğru sonuçlar verebilir.

Sismondi insanlık tarihini üç döneme ayırır: Kölelik, feodalizm ve modern kapitalizm. Yöntem konusundaki görüşleri nedeniyle Tarihçi Okul’un öncüsü olarak da kabul edilir. Klasik iktisadın yöntem ve amacını eleştiren Sismondi, kapitalist sistemin kendi kendini dengeleyen, uyumlu bir sistem olduğu görüşüne de karşı çıkar. Ona göre toplumda çıkarları birbiriyle çatışan iki toplumsal sınıf vardır: Zenginler ve fakirler, kapitalistler ve işçiler. Mülkiyetle emeğin giderek birbirinden ayrıldığını, küçük üreticilerin ortadan kalktığını ve toplumdaki kutuplaşmanın arttığını söyler. Bu görüşleri nedeniyle Marx ve Engels Komünist Manifesto’As. Sismondi’nin sınıf çatışması olgusunu ilk dile getirenlerden biri olduğuna değinirler.

Sismondi’nin asıl önemli yanı, kapitalist sistemin doğası gereği krizlerin kaçınılmaz olduğu görüşüdür. Kapitalist üretim biçimi sürekli olarak üretken kapasitenin artması sonucunu doğurmaktadır. Bu artışla birlikte sermaye ile emek ve üretim ile tüketim arasındaki uçurum da büyümektedir. Kapitalizmin krizlerinin temelinde bu durum yatmaktadır. Çünkü, geçimlik düzeyde tüketim yapan işçilerin üretilen malların tümü için pazar oluşturması olanağı yoktur. Öte yanda, rekabet sonucu kapitalistler giderek artan ölçüde makine kullanmak zorundadırlar. Bu ise işsizliğin büyümesine yol açmakta, üretim ile tüketim arasındaki fark daha da büyümektedir. Bu aşırı üretim eğilimi kapitalizmde işçilerin üretim araçları mülkiyetinden kopmasından ve kapitalistler arası rekabetten kaynaklanmaktadır.

Sismondi’ye göre aşırı üretim eğilimi özellikle kriz dönemlerinde güçlenir. Krizlerin üç temel nedeni (1) rekabet nedeniyle tek tek kapitalistlerin piyasa konusunda yeterli bilgiye sahip olmamaları; (2) üretimin insanların değil sermayenin gereksinimleri tarafından belirlenmesi; ve (3) emek ile mülkiyetin birbirinden ayrılmış olmasıdır. Üstelik farklı mallara olan talep farklı biçimlerde büyüyerek sektörel dengesizliklere de yol açmaktadır. Böylece, kapitalizm doğası gereği periyodik krizler geçirecektir. Bu sorunun çözümü için Sismondi devlet müdahalesini gerekli görür. Müdahalenin amacı işçileri yeniden üretim araçları mülkiyetine kavuşturmak ve üretimle tüketim arasındaki dengeyi kurmak olmalıdır. Özel çıkarların önemine inanan Sismondi, üretim araçları üzerindeki özel mülkiyeti kaldırmak yerine, bağımsız küçük üreticiliği yeniden canlandırmayı, güçlendirmeyi amaçlayan bir siyaset önermektedir. Bu arada devlet dengesizliklerin daha da artmasını önlemelidir. Özellikle, yeni buluşlar ve bunların sanayie uygulanması yavaşlatılmalıdır.

• YAPITLAR (başlıca): Tableau de l’agriculture toscane, 1801, (“Toskana Tarımının Görünümü”); La richesse commerciale, 1803, (“Ticari Zenginlik”); Histoire des republiques italiennes du moyen âge, 16 cilt, 1809-1818, (“Orta Çağ Italyan Cumhuriyetlerinin Tarihi”); Nouvea-ux principes d’economie politique, 1819, (“Politik İktisadın Yeni İlkeleri”); Histoire des français, 29 cilt, 1821-1844, (“Fransızlar’ın Tarihi”).

• KAYNAKLAR: A. Aftalion, L’oeuvre economique de S de Sismondi, 1899; E. Halevy, Sismondi, 1933; J.R. de Salis, Sismondi 1773-1842, 1932.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler