Sosyoloji

İyidere Tarihi

İshak Güven Güvelioğlu – İyidere Tarihi


İyidere İlçesi Rize’nin en batıdaki
ilçesidir. Adını Trabzon-Rize il sınırını çizen İyidere’den almıştır. Osmanlı
öncesi adı Kalapotamoz’dur (Kalo= iyi + Potamoz= dere). (s. 15)

Miletliler bölgeye ticaret için geldiklerine
göre burada yaşamakta olan yerli halklar bulunmaktaydı.

…bölgenin bilinen en eski halklarının
adlarını Trabzon’dan doğuya doğru Kolklar, Canlar/Tzanlar, Rize bölgesinde
BEchireler, Byzerler, Ekekheirienler ve Heptakomentler olarak sayabiliriz. (s.
16)

Anadolu MÖ. 6. yüzyılda Perslerin
egemenliğine girmiş ve Persler ülkeyi 22 yönetim bölgesine ayırmıştı. (…) bu
bölgelere Satraplık deniyordu. Rize ve çevresi de bu satraplıklardan biri olan
Pont Satraplığı içinde yer almıştı. (s. 17)

Pontus Devleti MÖ. 64’te Romalılar
tarafından ortadan kaldırıldı. Bundan sonra Rize, Roma İmparatorluğunun Pontus
Polemoniacus vilayeti içinde yer aldı.

İyidere’ye adını veren akarsuyun bilinen en
eski adı olan Kalos’a ilk defa Arrianus tarafından 131-132’de kaleme alınmış
“Karadeniz Seyahati’nde rastlanmaktadır.

Roma ikiye bölünüp Rize, Doğu Roma
İmparatorluğuna kaldıktan sonra sınır kendi olarak önem kazandı. Rize kalesi bu
dönemde inşa edildi.

Bölge, Sasanilerle yapılan savaşlarda
mücadele alanı oldu.

Bölgeyi tahkim etmek için Balkanlarda
yenilgiye uğratılan Bulgar Türklerinin bir kısmı bölgeye yerleştirildi. (s. 18)

Malazgirt Zaferi’nden sonra kısa bir süre
1073-1074 yılları arasında Trabzon bölgesi Müslümanların eline geçti
(Osmanlı’dan Önce Anadolu’da Türkler, s. 83).

1204 yılında Gürcü Kraliçesi Tamara’nın
desteğiyle Trabzon’da Rum Devleti kuruldu. Bu devlet sırasıyla bölgeye hakim
olan Selçuklulara, Gaznelilere, Moğollara ve İlhanlılara vergi ödemek suretiyle
ayakta kaldı. Anadolu’daki beylikler döneminde ise çevresindeki Beyliklerle
hısımlıklar kurarak varlığını sürdürmeyi başardı. 1402’de Ankara Savaşı’nda
Timur’a destek veren Trabzon Rum Devleti Türk baskısından kurtulmuş oldu. (s.
19)

Clavio’nun seyahatnamesi bu tarihlerde (Timur
Devrinde Kadis’ten Semerkant’a Seyahat) bölgeden söz eden önemli bir kaynaktır.

Fatih, 1461’de bölgeyi fethederek Rum
devletini tarihe gömdü. (s. 20)

İyidere bölgesinde Fetih öncesinden beri
işletilen en önemli yer, Pileki Mağarası’dır. Bu mağara Karadeniz bölgesinde
antik dönemden beri ekmek pişirmek için kullanılan pileki taşı çıkarılması
sonucunda oluşmuştur. (s. 21)

İslam dininin Türk kavimleri arasında
yaygınlaşmasından önce ve sonra Şamanist olarak Doğu Karadeniz bölgesine gelmiş
olan Hun-Sabir, Bulgar, Avar, Hazar, Uz (Oğuz), Peçenek, Kuman – Kıpçak ve
Tatar Türkleri Bizans döneminde Hıristiyanlaştırılmıştır.

Bizanslıların Komanen, İslam kaynaklarının Kıpçak
adını verdiği Türk boyunun büyük kitleler halinde bölgeye gelişi 1073-1125
yılları arasında olmuştur. Gürcistan Kralı IV. David, Kıpçak Hanı Karahan oğlu
Atrak’ın kızı Guran-Dukht ile evliydi. Bu gelen Kıpçaklardan seçilen 40 bin
kişi Gürcü ordusuna katıldı. Kral IV. David, bu sayede Selçuklulardan
bağımsızlığını aldı ve Gürcistan’a en parlak devrini yaşattı.

David’den sonra III. Giorgi, 1184’te ölümü
üzerine de anası (bir Kıpçak Türkü olan) Tamara ülkeyi yönetmiştir.

Trabzon Rum İmparatorluğu, bu kraliçenin
himayesinde kurulmuştu. (s. 23)

Halk arasında yaygın olan bir yanlış anlayış
ise köy, mahalle ve arazilerin eski adlarının Pontus Rumlarından kalma ve Rumca
olduğu yönündedir. Etimolojik yönden incelendiğinde bu adların büyük ölçüde
Türk aşiret ve boylarını işaret ettiği veya Türkçenin eski bir şivesiyle
irtibatlı olduğu görülmektedir.

Tespit edilen ve etimolojik yönden incelenen
yer adlarında durum şu şekildedir.

Kalik-oz: Uygurcadır. Kalik / yüce, yüksek
anlamındadır. Divan-ı Lügati’t Türk’te kalık, hava, gök, sema anlamında
kullanılmıştır. Kalikoz da, yüksekteki vadi manasına gelmektedir. (s. 24)

Hazar: İlçenin Of ile sınırını çizen
akarsuyun doğu tarafında yer alır.

Tatar: Fetih öncesinden beri İyidere’de
görülen şahıs ve arazi adlarındandır.

Mavrant: Kalecik Köyünün eski adıdır. Bu
adın aslı Mavran olup, Karakoyunlu adının Yunanca karşılığıdır.

Sam-soz: Sam kökü Türkçede tepe, yüksek
anlamlarında kullanılır.

Salan-doz: Taşhane Köyünün eski adıdır. Kıpçak
Türkçesinde Salan, saman demektir. (s. 25)

Aspet: Farsça bir kelime olup atlar
demektir. (s. 26)

İyidere Kaymakamlığı Kültür Yayınları

2012