IV. Kılıçarslan Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi
Kıılıçarslan IV (ö. 664/1266) Anadolu Selçuklu sultanı (1249-1254, 1257-1266).
635 (1237) veya 638 (1240) yılında doğdu. Babası II. Gıyâseddin Keyhusrev, annesi Rum asıllı bir câriyedir. Babası ölünce geleneğe uygun olarak ağabeyi II. İzzeddin Keykâvus, Vezir Şemseddin İsfahânî ve ileri gelen beyler tarafından Selçuklu tahtına çıkarıldı; ortanca kardeşi Rükned-din Kılıcarslan İle küçük kardeşi II. Alâed-din Keykubad tahtın İki yanındaki kürsülere oturtuldu.
644 (1246) yılında Güyük Han’ın kağanlık tahtına çıkışı dolayısıyla yapılacak merasime davet edilen II. İzzeddin Keykâvus yerine kardeşi Kılıcarslan’ı gönderdi. Bir heyetle Karakurum’a giden Kılıcarslan, yaklaşık iki yıl sonra Güyük Han’ın kendisi için verdiği saltanat yarlığı ile 2000 kişilik bir Moğol askerî birliğinin refakatinde Anadolu’ya döndü ve Sivas’ta hükümdarlığını ilân etti (646/1249). Kılıcarslan Sivas’ın yanı sıra Erzincan, Âmid (Diyarbekir), Malatya. Harput ve Kayseri’de de hükümdar tanındı. Bu esnada Keykâvus’un veziri Celâleddin Karatay, Kılıcarslan’ın yakın adamlarından Cemâleddin Hotenî1-ye evkaf nazırlığını vererek onu ikna ettikten sonra yapılan toplantıda üç kardeşin birlikte tahta oturması, hutbenin üçü adına okunması ve sikkenin üçü adına kesilmesine Kılıcarslan’dan gelen elçilerirazı etti. Ancak Kılıcarslan Seyfeddin To-rumtay, Seyfeddin Türkeri gibi emirlerin telkinleriyle ortak sultanlığı kabul etmeyip gerekirse kuvvet kullanmak için Aksaray’a geldi. Burada da Celâleddin Kara-tay’ın gönderdiği elçiler üçlü saltanatı kabul ettirmek için çok gayret gösterdilerse de Kılıcarslan’ın kumandanları bir anlaşmaya varılmasına engel oldular ve II. İzzeddin Keykâvus’un ordusuna karşı hücuma geçerek barış yolunu kapadılar. Aksaray’ın batısındaki Sultan Hanı yakınlarında cereyan eden savaşta Kılıcarslan beklemediği bir yenilgiye uğradı. Yakın adamlarıyla sığındığı bir tepede yakalanarak 1 Rebîülevvel 647’de (14 Haziran 1249) ağabeyinin yanına getirildi. Keykâvus kardeşini iyi karşıladı. İki kardeş birlikte Konya’ya döndüler. Kılıcarslan ağabeyi Keykâvus ve kardeşi Keykubad’la beraber tahta oturtuldu. Böylece Selçuklu tarihinde “ortak saltanat devri” denilen bir dönem başladı (1249-1254).
Celâleddin Karatay ve II. Alâeddin Key-kubad’ın ölümünden sonra Keykâvus ile Kılıcarslan arasına soğukluk girdi. Develi ve Kayseri subaşıları Kılıcarslan’ı koruyacaklarını bildirince gizlice subaşılarla buluşan Kılıcarslan Kayseri’de tahta çıktı (652/1254). II. Keykâvus’un yeni bir karışıklığın çıkmasını önlemek için Kayserİ’ye gönderdiği Beylerbeyi Şemseddin Yavtaş tutuklandı ve Kılıcarslan’a sadakat yemini ettirildi. Subaşılar kuvvetlerini yeterli görüp Sultan Hanı’na geldiler. Bu olaylar üzerine İzzeddin Keykâvus, Sadreddin Ko-nevî ile Şeyh Hümâmeddin’i Aksaray’da bulunan Kılıcarslan’a göndererek Âmid, Malatya, Harput, Sivas ile yetinmesini ve mücadeleyi bırakmasını istedi. Kılıcarslan’ın taraftarları da Kayseri kadısı Celâleddin Habib’i Keykâvus’a yollayıp Kayseri ve Kırşehir’in de verilmesini talep ettiler. Bu teklifin kabul edilmemesi üzerine iki ordu Kayseri yöresindeki Ahmedhisan yakınlarında karşılaştı. Bu savaş da İzzeddin Keykâvus’un zaferiyle sonuçlandı ve Kılıcarslan yakalandı. Keykâvus kardeşini yine iyi karşıladı ve onun Amasya’da oturmasına müsaade etti. Fakat yeni bir fesada alet olabileceği düşüncesiyle Uluborlu Kalesi’ne konuldu (653/1255).