Edebi Şahsiyetler

İsmail Safa Kimdir, Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri, Hakkında Bilgi

İsmail Safa (1867-1901) Şair ve yazar.

Samiye Hanım’dır. Çocukluk yıllarını ba­basının Hicaz vilâyeti mektupçusu olarak görevli bulunduğu Mekke’de geçirdi. 1873’te annesini kaybetti; 1879’da ba­basının Ölümü üzerine İstanbul’a geldi. Kardeşleri Ahmed Vefa ve Ali Kâmi (Ak-yüz) ile beraber Dârüşşafaka’nın II. sınıfı­na kaydoldu (1880). Mezun olunca (1886) bir süre Evkaf Nezâreti Mesârifât Kalemi’nde çalıştı. Ardından İstanbul Telgraf­hanesi muhabere memurluğuna tayin edildi (1887). Mekteb-i İdâdî-i Mülkî’de ve Vefa İdâdîsi’nde edebiyat öğretmenli­ği yaptı. 1890 yılında Meclis Kalemi’nde müsevvid olarak çalışmaya başladı. 1895’te verem hastalığına yakalanan şair ha­va değişimi için Midilli’ye gitti ve bir süre orada kaldı.

Şiirlerinde siyaset konularına ilgi gös­termeyen İsmail Safâ’nın adı zaman za­man siyasî olaylara karıştı. JönTürkler’Ie ilişkisi yüzünden gizli toplantılar yapıldı­ğı gerekçesiyle evi birkaç defa arandı. II. Abdülhamid’e karşı İngiltere’nin desteği­ni sağlamak amacıyla, Transval Savaşı’nda İngilizler’in Boerler’e galip gelmesini temenni eden siyasî bir metin hazırladı (1899). Devrin ünlü yazarlarıyla bir kısım ulemâ, devlet memuru ve askerî ricalin de imzaladığı bu metni İngiliz Sefiri Sir Nicolas O’Conor’a sunan Jön Türk grubu­na katıldı. Bu siyasî hareket üzerine Dahiliye Nezâreti’nin 29 Nisan 1900 tarihli yazısı ile Sivas’a tayin edildi ve 24 Mart 1901’de burada öldü. Önce Sivas Garipler Mezarlığı’na defnedi­len naaşının daha sonra Sivas Ali Ağa Ca­mii hazîresine nakledildiği bilinmektedir; ancak bugün caminin naziresinde İsmail Safa adına bir mezar bulunmamaktadır.

İsmail Safa edebiyatla yakından ilgili bir aileye mensuptur. Babası Mehmed Behçet Efendi, çoğu kaybolmuş olmakla birlikte bir divan teşkil edecek kadar şiir yazmıştır. İsmail Safâ’nın zihnî bir hastalığa tutularak genç yaşta ölen kardeşi Ah­med Vefa da şairdi. Küçük kardeşi Ali Kâmi ise şairliğinin yanı sıra eğitimciliği ve tercümeleriyle tanınmış bir yazardır. Ga­zeteci ve yazar İlhami Safa ile romancı ve fikir adamı Peyami Safa İsmail Safâ’nın oğullarıdır.

Huz Mâ-Safâ adlı eserinin mukaddi­mesinde edebiyat zevkini babasından al­dığını belirten İsmail Safa şiir yazmaya Dârüşşafaka’da öğrenci iken başladı. İlk şiirlerini Safa İmzasıyla Tercümân-ı Ha-kîkafte yayımladı. 1886-1892 yıllarında Saadet, Mürüvvet, Mecmûa-i Mual­lim, İmdâdü’l-Midâd ve Mırsad’da çı­kan manzumeleriyle tanındı. Şiirlerini be­ğenen Muallim Naci kendisine “şâir-i mâder-zâd” unvanını verdi. 1889’da ilk man­zum eseri Sünûhât basıldı. Mirsad der­gisinin başyazarlığını yaptı. Tevfik Fikret’i bu gö­revi sırasında keşfetmiş, Ali Ekrem Bolayır’a göre Servet-i Fünûn edebiyatının esaslarını o koymuştur. Çeşitli şiirlerini, Mevlid-i Pederi Ziyaret adlı manzum seyahatnamesinin bir kısmını ve Fransız yazarı Emrnanuel Gonzales’ten kardeşi Ahmed Vefa iie Türkçe’ye çevirdiği Vehâ-metli Sevdalar adlı romanı Mirsad’da yayımlayan şair, derginin kapatılmasın­dan sonra Huz Mâsafû ve Mağdûre-i Sevda adlı manzum eserlerini bastırdı (İstanbul 1308).

İlgili Makaleler