Edebi Şahsiyetler

İsmail bin İbrahim el-Mardini Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Ebü’t-Tâhir Şemsüddîn İsmâîl b. İbrâhîm b. Gâzî en-Nümeyrî el-Mârdînî (ö. 629/1232) Matematik âlimi, fakih.

İbn Fellûs diye tanınmıştır; kaynaklar­da künyesi Ebü’l-Fazl ve lakabı Şerefeddin şeklinde de geçer. Nuaymî’ye göre 544′-te (1149) Busrâ’da, Kureşî’ye göre 593 (1197) veya S94 (1198) yılında Mardin’de doğdu. Hocalarından Şîrâzî’nin B78’de (1182), Bezzâz’ın 592’de (1196) öldüğü göz önüne alındığında Kureşî’nin verdiği tarihlerin yanlış olduğu anlaşılır. Dedesi­nin Ruhâ’da (Urfa) kadılık, babasının Dımaşk’ta kadı nâibliği yaptığı rivayet edilir. Tahsiline Dımaşk’ta başladı ve Ebû Tâhir es-SilefTnin öğrencilerinden Yûsuf b. Meâlî el-Bezzâz ile Hibetullah b. Muhammed eş-Şîrâzî’den hadis dinledi. Ar­dından Kahire’ye gitti ve dinî ilimler ya­nında mantık, matematik, tıp ve dil alan­larında yetişip Fahriyye Medresesi’nde Hanefî müderrisi oldu. Bir müddet sonra Dımaşk’a geçerek İzzeddin Aybeg Med­resesi’nde hocalık yaptı. Dimaşk Eyyûbî Sultanı el-Melikü’l-Muazzam îsâ b. Muhammed’in kendisinden nebîzin mubahlığına dair istediği fetvayı vermemesi üze­rine o sırada başında bulunduğu Tarhân Medresesi’nden azledildi ve bu tarihten itibaren derslerini evinde verdi. Öğrenci­leri arasında Zekiyyüddin el-Birzâlî, Şehâbeddin el-Kavsî, Mecdüddin İbnü’l-Halvâniyye gibi âlimler başta gelir. Cemâziye-Ievvel 629’da (Mart 1232) Dımaşk’ta vefat etti. Nuaymî ve İbnü’l-İmâd’ın verdiği bu tarihe karşılık İbn Kesîr 630’da (1233), Kureşî 637’de (1239-40) öldüğünü söyler.

Mardînî dinî ilimlerde uzman olmasına, özellikle fıkıh ve hadis sahalarında şöhret kazanmasına rağmen daha çok matema­tik alanında kitap yazmıştır. Kendisine ta­kılan ve muhtemelen “fels” (bakır sikke) kelimesinden türetilen İbn Fellûs lakabı onun muhasebe matematiğiyle çok uğ­raştığını göstermektedir. Nitekim eserle­ri çerçevesinde bakıldığında başta hesap olmak üzere cebir ve mesahayı (misâha) tam anlamıyla amelî hale getirdiği görü­lür. Sayılar teorisine ait Kitâbü İcdâdi’î-isrâr fî esrâri’l-a’dâd’ınüa Nicomachos’un İslâm dünyasında el-Medhal ilâ Hlmi’l-antmâtîkî adıyla bilinen kitabını esas almasına rağmen onun sayılarla ilgili mistik inançlarını benimsemez; bu açı­dan eseri saf bir matematik çalışması ka­bul edilebilir. Bu durum Mardînî’nin he­sap alanındaki yöneliminde de ortaya çı­kar. Çünkü eserlerinde fakihlerin genel tavrına uyarak hesâb-ı Hindî’yi değil he-sâb-ı hevâîyi esas almıştır. Bu sebeple onun çalışmaları, Hanefî fakihlerinin çok erken bir tarihte yazımını başlattıkları -daha sonra Mısır Şafiî okulunun, özellikle İbnü’I-Hâim, İbnü’l-Mecdî ve Bedreddin el-Mardînî’nin en olgun örneklerini ver­dikleri- saf, dolayısıyla amelî matematik külliyatı içerisinde sayılmaktadır.

İlgili Makaleler