William James ve G. Stanley Hall Amerika’daki ilk psikoloji laboratuarlarını kurmuşlar ve psikolojiye yön vermişlerdir. James hem Wundt’un hem de yapısalcıların yaklaşımlarını reddetmiştir. James’e göre bilinci kendi başına çalışamayacak parçalara bölmenin bir anlamı yoktur. Bunun yerine, Darwin’in evrim teorisine paralel olarak algıların, hafızanın, ya da diğer akılsal süreçlerin insanların ortamlarına adapte olmalarını nasıl kolaylaştırdığına odaklanmıştır. Bu akıma “işlevselcilik” denmektedir ve bu akım bilincin insanların karar verme ve problem çözme gibi becerilerince nasıl rol oynadığını anlamaya yönelmiştir.