Edebi Şahsiyetler

İshak Efendi -Ebuishakzade- Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Ebûishakzade İshak Efendi (ö. 1147/1734) Osmanlı şairi ve şeyhülislâmı.

1090’da (1679) İstanbul’da doğdu. Ba­bası. 1128-1130 (1716-1718) yıllan ara­sında şeyhülislâm olan Ebûishak İsmail (Naim) Efendi, dedesi Rumeli vilâyetleri­nin birçoğunda kadılık yapan Alanyalı İb­rahim Efendi’dir. İlk derslerini babasın­dan alan İshak daha sonra çeşitli ilimleri tahsil etü. Ankaravî Mehmed Efendi’den mülâzım oldu ve 11 i 1’de (1699) Şeyhü­lislâm Feyzullah Efendi’nin de hazır bu­lunduğu bir imtihanda başarılı olarak müderrislik payesini aldı. İstanbul’un çeşitli medreselerinde müderrislik görevleri sı­rasında teftiş ve kısmet hizmetlerinde de bulundu. Ardından kendisine İzmir mevleviyeti, Edirne ve Mekke-i Mükerreme payeleri verildi. 113S’te (1723) yakın arkadaşı ve tezkire müellifi Salim Efen­di’nin yerine İstanbul kadısı oldu. İshak Efendi’nin İstanbul kadısı oluşu, III. Ahmed’in saltanatı ve Nevşehirli Damad İb­rahim Paşa’nın sadrazamlığı yıllarına rast­lar. İbrahim Paşa’nın bu dönemde etra­fında topladığı âlim, şair ve ediplerden müteşekkil heyette yer alan İshak Efen­di, bu encümende iken bizzat gerçekleş­tirdiği iki kitap tercümesiyle, İbrahim Pa-şa’nın isteği üzerine başlayan ve birçok önemli kitabın Türkçe’ye kazandınlma-sryla sonuçlanan tercüme faaliyetine gönüllü olarak katıldı. Matbaanın kuruluşu­nu hararetle destekledi ve bu matbaada basılmış ilk kitap olan Vankula Lugatı’-nın tashihinde görev aldı. İstanbul kadılı­ğından mâzul olan İshak Efendi i 141 Şev­valinde (Mayıs 1729) Anadolu kazaskerli­ğine getirildi.

III. Ahmed’in tahttan indirilişi ve Da-mad İbrahim Paşa’nın idamı ile sonuçla­nan 1143(1730) Patrona Halil İsyanı’n-dan sonra kendisine en güzel kasidelerini takdim ettiği, cülusu, yaptırdığı köşk, sa­ray, çeşme ve kütüphanelerle şehzadele­rinin doğumu için tarih manzumeleri ka­leme aldığı padişahın tahttan indirilişinin ve yine kasideler, gazellerle övdüğü İbra­him Paşa’nın idamının verdiği teessürle bir müddet inzivaya çekildi.

I. Mahmud döneminde Şeyhülislâm Ebülhayr Ahmed Efendi ile anlaşmazlığa düşen İshak Efendi, Rumeli kazaskerliği sırası geldiği halde bu makama tayin edil­mediği gibi buna itiraz etmesi yüzünden arpalığı olan Kütahya’ya sürüldü. İshak Efendi orada bir müddet ikamet ettikten sonra I. Mahmud, şeyhülislâmın ona kar­şı garazım anladı ve kendisini affederek İzmit’e getirtti. 1146 (1733) yılı başların­da Rumeli kazaskerliği payesi verilen İs­hak Efendi bir ay sonra Cemâziyelevvel 1146’da (Ekim 1733) şeyhülislâmlığa ge­tirildi. Bir yıl dokuz gün süren şeyhülis­lâmlığı döneminde padişahın teveccühü­nü kazandı ve kendisine Bahçekapı civa­rında bir saray hediye edildi. Bu görevi sırasında I. Mahmud’a da kasideler sunup çeşitli vesilelerle tarih manzumeleri ka­leme aldığı gibi divanını yeniden düzen­leyerek I. Mahmud’a takdim etti,

3 Cemâziyelâhir 1147’de (31 Ekim 1734) İstanbul’da vefat eden İshak Efendi Fatih Çarşamba’da babasının yaptırdığı cami­nin bahçesindeki aile kabristanına defne­dildi. Şeyhülislâm Paşmakçızâde Seyyid Ali Efendi’nin kızı ile evlenen İshak Efendi’nin oğullarından Zeynüddin Ahmed Se­lanik kadısı iken 1190’da (1776) vefat et­miş, Yahya Şerif Efendi İse Anadolu ka­zaskerliğine kadar yükselmiştir.

İlgili Makaleler