Tarihi Eserler

İsa Bey Camii -Selçuk- Nerede, Mimari, Özellikleri, Hakkında Bilgi

İsâ Bey Camii. İzmir’in Selçuk ilçesinde Aydmoğulları’na ait cami.

Batı kapısında bulunan inşa kitabesine göre Şevval 776’da (Mart 1375) Aydınoğ-lu îsâ Bey tarafından mimar Ali b. Müşeymeş ed-Dımaşki’ye yaptırılmıştır. Aydınoğlu îsâ Bey’in düzenlediği vakfiyesi günümüzde mevcut olmadığından cami­nin tarihçesine dair eski seyahatnameler­den bilgi edinilmektedir. Evliya Çelebi, zi­yaret ettiği yapıyı anlatarak içindeki tezyinattan bahsedip kitabesini kaydetmiş­tir.[508] Selçuk’un (Ayasuluk) Osmanlı hâkimiyetine girme­sinden sonra giderek önemini kaybetme­si îsâ Bey Camii’nin kendi kaderine terkedilmesine sebep olmuştur. Zamanla harap olan yapı, XIX. yüzyılın sonlarında kubbelerine varıncaya kadar etrafını ot­lar sarmış olup çok bakımsız bir durum­daydı. Yapı, XIX. yüzyılın ikinci yarısında bir süre kervansaray olarak da kullanıl­mıştır. Bu sırada binada birtakım deği­şiklikler yapılmış ve tahribat meydana gelmiştir. Nitekim güney duvarındaki mihrap sökülmüş, burada bir kapı açıl­mıştır. Yine bu dönemde doğu ve kuzey kapılarından kitâbeleriyle çeşitli mimari parçalan sökülerek alınmıştır. Böylece ya­pı, hem çok harap hem de özgün karak­terini bazı yerlerde önemli ölçüde kaybet­miş olarak günümüze ulaşmıştır.

1895’te Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nün Efes’te yürüttüğü çalışmalar çer­çevesinde G. Niemann başkanlığındaki ekip tarafından incelemeye tâbi tutulan cami, aynı zamanda özellikle avlu içinde yürütülen düzenleme ve temizlik çalış­malarıyla basit de olsa bir müdahale gör­müştür. Maarif Vekâleti ve İzmir Vakıflar Müdürlüğü’nün iş birliğiyle 1934 yılında restorasyona alınan yapı, bu tarihten son­ra da değişik zamanlarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir. Bu çalışmalar öncelikle yapının iç ve dış kısımlarının temizliğine yönelikolmuş. ardından uzun süredir açık bulunan yan neflerin üzeri örtülmüştür. Yapı 1988 yı­lında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce yeni­den restore edilmiş olup avlusunun İçi de kısmen düzenlenmiştir.

Enine gelişen iki nefli bir harimle buna kuzeyden bitişen revaklı bir avludan olu­şan îsâ Bey Camii, Selçuk ilçesine hâkim tepenin batı yamacında kurulmuştur. Ta­rih içinde çok eski yerleşimlere sahne olan ve hem İlkçağ’da hem de Bizans döne­minde VI. yüzyılda önemli dinî yapıların inşasıyla dinî bir merkez durumuna ge­len bu alan, Aydınoğulları devrinde de îsâ Bey Camii’nin etrafında gelişen yoğun bir yapılaşmaya merkez olmuştur.

Üzerinde kurulduğu arazinin bir yamaç eteği olması camide mimari açıdan elve­rişsiz bir durum meydana getirmiş, ya­maç kısmının tam üzerine gelen kuzey ve doğu cephelerinde belirgin bir rol oyna­mıştır. Nitekim kuzey ve doğu cephele­rinde az sayıda pencere açılmıştır. Fakat bu cephelerde gerçekleştirilemeyen mi­mari kompozisyon ve âbidevî tesire düz bir arazi üzerine oturan güney ve batı cephelerinde ulaşılmıştır. Bütün cephe­lerden karakter ve işçilik olarak ayrılan batı cephesinde ise diğer üç cephedeki kesme taş. kireç taşı ve devşirme malze­meden meydana gelen ve fazla özenli ol­mayan duvar Örgüsünün tamamen ter-kedildiği, bütün yüzeyin çok düzgün dev­şirme bloklarla kaplandığı dikkati çeker. Süsleme özellikleri açısından yine ayrıca­lıklı bir karakter gösteren bu cephe yapı­nın ana cephesidir. Ovaya ve denize dö­nük olan cephede cami ve aynı yönde de­vam eden avlu duvarlarının bir bütünlük içinde ele alınıp düzenlendiği açıkça gö­rülür.

İlgili Makaleler