Psikolojiye Giriş

İNSANIN YAŞAM BOYU GELİŞİMİ

İNSANIN YAŞAM BOYU GELİŞİMİ
Dört kuşağın bir arada olduğu bir aile fotoğrafı düşünün. Dede/anneanne; anne/baba; onların genç ve yetişkin çocukları ve onların ergen veya küçük çocukları ya da bebekleri. Bu hoş görüntü, aynı zamanda, bize insanların yaşamları boyunca geçirdikleri değişimleri ortaya koymaktadır. Bir yandan da bu fotoğraf, bir insanın zaman çizgisi boyunca geçtiği farklı dönemleri bir arada göstermektedir.
İnsanlar (ve hatta hayvanlar da) bedensel, zihinsel ve duygusal açıdan gelişip değişirler. Bu değişimler bir zaman çizgisi üzerinde gerçekleşir. Her birey, kendi başlangıcından ölümüne kadar uzanan bir yaşam hattında, kalıtımla devraldığı eğilimler ile çevresel etmenlerin karşılıklı etkileşimi yoluyla farklılaşarak ilerlemektedir.
İnsanların yaşamları boyunca geçirdiği bu değişimler, insanın gelişim süreci dediğimiz akışı oluşturur. Geçen zaman, gündelik hayatta bize bu değişimlerin en önemli nedeni olarak gözükse de, aslında yaşın artması hiçbir şeyin nedeni veya açıklaması değildir. Gelişim sürecini incelerken, hem bireylerin zaman içinde geçirdikleri bu değişimleri betimlemek ve hem de bunların neden ve nasıl olduğunu açıklamak isteriz.
Gelişim, döllenmeden ölüme kadar tüm yaşam boyunca devam eden bir süreç olarak tanımlanmaktadır. Bir bireyin gelişim sürecini anlamaya çalışırken, o yaşamdaki kayıp ve kazançların birbirleriyle olan etkileşiminin dinamiğini gözden kaçırmamak gereklidir. Gelişimsel süreçler, çevre-kalıtım ve kayıp-kazanç etkileşimine bağlı olarak veya onlara göre biçim değiştirebilen ya da plastik bir yapıya sahiptir. Burada dikkat edilmesi gereken, bireylerin farklı kayıp-kazançlara farklı şekillerde uyum sağlayabilmeleridir. İnsanlar bireysel yaşam koşullarına bağlı olarak farklı yollardan geçerek ilerleyebilirler. Ancak bu durum, onların, yaşam hatlarında benzer noktalarda olabilmesine engel olmaz.
İnsanların gelişim süreçlerini etkileyen bazı temel kaynaklar vardır. Normatif ve yaşa bağlı olan etkiler, aynı yaş aralığında olan tüm bireyleri etkileyen biyolojik ve çevresel etmenlerdir. Örneğin, menopoz veya ergenlikteki hormonal değişimler gibi biyolojik veya okula başlama yaşı, emeklilik yaşı gibi sosyo-kültürel ve çevresel etkiler. Aynı zamanda, normatif ve tarihe bağlı etkiler de vardır. Bu etkiler belirli bir tarihsel zaman aralığında yaşamakta olan her yaştan tüm bireylerin gelişimsel özelliklerini etkiler. Ekonomik değişim dönemleri, savaşlar, bilgisayar devrimi, büyük politik değişimler, salgın hastalıklar gibi. Bir diğer önemli etki kaynağı, normatif olmayan yaşam olaylarıdır. Bunlar, bir bireyin yaşamını etkileyen temel/asli olayları içerir. Küçük yaşta ebeveyn kaybı, ergenlikte hamilelik, bir kaza ya da felaket gibi veya piyango/yarışma kazanma gibi. Ancak ister olumlu, isterse olumsuz olsun, bu gibi olayların etkileri her bireyde görülmeyebileceği gibi, her bireyi de aynı şekilde etkilemez. Normatif olmayan yaşam olaylarının rolünü anlamak, bireyin bunlara nasıl uyum sağladığının incelenmesi ile ilgilidir. Bu noktada gelişimin bir kayıp-kazanç etkileşimi olduğunu ve biçim değiştirebilir olduğunu yeniden hatırlamalıyız.

İlgili Makaleler