İlk Dinî Cemâatin Yapısı – Dini Gruplar
İlk Dinî Cemâatin Yapısı
Bu ilk cemâate daha yakından bakıldığında, onun mensuplarının belli bir sosyal, ekonomik veya kültürel çevreden geldikleri yahut farklı çevrelere ve sosyal kategori ve statülere sahip bulundukları tespit edilebilir. Her halükârda, ilk cemâatin oldukça açık bir yapısı mevcuttur. Bu yapı içerisinde din kurucusu, şahsiyeti ve statüsü itibariyle merkezî bir mevkie sahip olup, yeni dinin taraftarları onun etrafında toplanmışlardır. Şu halde, ilk cemâatin, aşağıda Şekil: 2 de görüldüğü üzere, şematik olarak, dairevî bir yapıya sahip olduğu anlaşılmaktadır:
Maamafih, bu dairevî yapının biraz daha yakından incelendiğinde, merkezden itibaren iç içe halkalardan müteşekkil olduğu görülecektir. Zira, ilk dinî cemâat mensuplarından biri veya birkaçı ötekiler arasında temayüz ederek din kurucusuna daha yakın bir mevkie erişebilmekte, hattâ onun en yakını ya da sırdaşı olabilmektedirler. Ayrıca en gayretli ve ateşli taraftarlar da din kurucusuna ikinci derecede yakın bir durum ve statüye erişebilmektedirler. Bundan sonra, yeni dinî gruba girmiş olmakla birlikte, din kurucusuna birinci veya ikinci derecedekiler kadar yakın olmayan sâlikler veya mü’minler gelirler. Din kurucusu, cemâatin merkezinde olmak şartıyla, ona yakınlık dereceleri itibariyle yukarıda sayılan üç kategoriye mensup taraftarları iç içe daireler şeklinde göstermek sûretiyle, yeni dinî cemâatin yapısını şekil: 3 deki gibi şematize etmek mümkündür:
Bu yapıyı, ilk İslâm cemâatinde müşahede etmek gerekirse, bu cemâat içerisinde Hz. Peygamber’in merkezî ve müstesna statüsünün yanı sıra, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali ve Aşere-i Mü- beşşere’ye dahil öteki İslâm büyüklerinin ilk halkayı, Muhâcirîn ve En- sâr’ın ikinci halkayı ve Hz. Peygamber’in sağlığında İslâm’ı kucaklamış bulunan diğer Müslümanların da üçüncü halkayı oluşturdukları düşünülebilir. Maamafih bu kategoriler nisbeten genel ve itibarî olup, daha derinliğine yapı analizlerinde onların birçok alt-kategorilere bölündüklerini tespit etmek mümkündür. Esasen, Ashab’ın faziletlere göre tabakalara tasnifi meselesi İslâm ulemasının ilgisini çekmiş önemli mevzulardan biridir ve kaynaklarda bu hususta teferruatlı bilgi mevcuttur.
Din kurucusunun etrafında kenetlenen ilk dinî cemâat, daha sonra bütün karmaşık yapısıyla teşekkül ve teessüs ederek bir “ümmet” veya “kilise” hüviyetine bürünecek olan dinî cemâatin nüvesini oluşturur. İlk dinî cemâat içerisinde görülen yaş, cinsiyet, mevki, statü ve fonksiyon farkları, ileride oluşacak karmaşık yapıda açıkça tezahür edecek olan farklılaşmanın ilk habercisi şeklinde mülâhaza olunabilir.